Geçtiğimiz hafta, 3 Aralık Pazartesi günü, NASA’nın OSIRIS-REx uzay aracı, iki yıl boyunca milyarlarca kilometre yol alarak, Bennu isimli asteroidin yörüngesine yerleşti. Güneş sistemimizin oluşumundan geriye kalan bu eski moloz yığınının neredeyse her santimini inceleyecek olan uzay aracı, son olarak Bennu’nun yüzeyine inecek ve Bennu’nun yüzeyinden 59.5 gram örnek alacak. Bennu’da yaklaşık üç yıl kalacak olan uzay aracı OSIRIS-REx Mart 2021’de asteroidden ayrılıp Dünya’ya doğru yola çıkacak. Uzay aracı Dünya’ya yaklaştığında Bennu’dan aldığı 59.5 gram maddeyi bir kapsüle koyup Dünya atmosferine fırlatacak. Saatteki hızı yaklaşık 45 bin km olacak olan kapsülün atmosferde yanmaması için hızının azaltılması 7 gün sürecek. Kapsül 24 Eylül 2023’te Utah Eyaleti’nin çöllerinde kurulan test bölgesine inecek.
OSIRIS-REx uzay aracı içinde asteroidden aldığı numune bulunan kapsülü Dünya’ya gönderdikten sonra, Güneş’in etrafındaki bir yörüngede park edilecek ve gelecekteki uzay çalışmaları için hazır tutulacak. Böylece ünlü finans şirketi Goldman Sachs’ın da öngördüğü gibi, geleceğin dolar trilyonerlerini oluşturacak olan uzay madenciliğine adım atılmış olacak.
Şimdiye kadar insanlar tarafından Dünya dışından getirilen tek örnek Ay’a inen astronotların getirdiği taşlar. Bunlardan üç parçasını Los Angeles’ta bulunan NASA JPL’de gördüm. Hatta bu taşların ilginç bir hikayesi de var. NASA’nın Apollo misyonuyla Ay’dan getirdiği 381 kiloluk değerli taşları Johnson Uzay Merkezi’nde 19 numaralı binada, Everett Gibson laboratuvarında güvenli, çelik bir kasa da tutuluyordu. Thad Roberts Utah Üniversitesi’nin en başarılı öğrencilerinden birisiydi. NASA’ya staj için kabul edildi ve NASA’nın Houston’da bulunan Johnson Uzay Merkezi’ne atandı. Thad Roberts kendisiyle beraber NASA’da staj yapan iki kızın yardımıyla kasanın bulunduğu laboratuvara girip taşları çalmaya çalıştı. Ne kadar uğraştılarsa da kasayı açamadılar. Bunun üzerine kasanın kendisini bir el arabasına yükleyip laboratuvardan kaçırdılar. Houston’dan Orlando’ya kadar arabayla gelip bir otele yerleştiler. Kasayı kırıp Ay’dan gelen taşları yatağın üzerine koydular ve o taşların üzerinde eğlendiler. Taşlarla işleri bitince Belçika’lı maden koleksiyoncusu Axel Emmermann’a email gönderip satmak istediler. Emmermann’ın FBI’a haber etmesi üzerine yakalanıp 6 yıl hapse mahkum oldular. Kendisiyle yıllar sonra yapılan bir röportajda AY’dan gelen taşları kız arkadaşını etkilemek için çaldığını belirterek “Sevgilisine AY’ı vermek istediği için” yaptığını söyledi ve ogün bugündür kızları etkilemek için yapılan en aptal şeyler listesinde kendisine yer buluyor. İşte Bennu’dan getirilecek taşlar da insan eliyle uzaydan getirilecek ikinci numune olacak.
OSIRIS-REx uzay aracının bir başka misyonu da Dünya’nın yaklaşık 4,5 milyar yıl önce nasıl meydana geldiğini ve canlıların nasıl oluştuğunu araştırmak. Çünkü asteroitler Güneş Sistemi oluştuktan sonra arta kalan ve yapısı hiç değişmeyen gök cisimleridir. Bu cisimler incelendiğinde Dünyamızın nasıl oluştuğu konusunda da çok önemli bilgiler elde edeceğiz.
***
Yaklaşık 300 metre genişliğindeki Bennu ilk defa 11 Eylül 1999 yılında keşfedildi. Yörüngesini hesaplayan bilim insanları Bennu’nun Dünya’ya çarpacağını ve çok zarar vereceğini hesapladılar. Ancak sonradan yapılan derin hesaplar ve analizler bu ihtimalin biraz düşük olduğunu ancak 2175 ve 2196 yılları arasında Dünya’ya çarpma ihtimali olduğunu gösteriyor. O yıllarda hiçbirimiz hayatta olmayacağız ve o günleri göremeyeceğiz. Ancak NASA şimdiden önlem almak istiyor.
Mars ile Jüpiter arasında milyonlarca asteroid bulunuyor. Bunlar Güneş ışığına maruz kaldıklarında, foton enerjileri asteroidin yüzeyine aktarılıyor. Aynı zamanda Güneş yüzeyi ısıtıp buharlaşmaya sebep oluyor. Bu buharlaşma ise Newton’un etki-tepki prensibine göre asteroidin hızını ve yörüngesini değiştiriyor. Bu olaya bilimde Yarkovski etkisi deniliyor. Bu etkiyle yörüngesinden çıkan asteroidler bazen başka asteroidlerle de çarpışarak savruluyor. Bunlardan bazıları Dünya’ya geliyor ve hızla atmosfere girerek yanıyor. Eğer asteroid yeterince büyükse yanmadan arta kalan kısmı da Dünya’ya ulaşıyor. Bennu’ya gönderilen bu uzay aracının toplayacağı veriler sayesinde bilim insanları Yarkovski etkisini enine boyuna ölçmüş olacak ve bu bilgi ile ileride Dünya’ya çarpma ihtimali olan bir asteroidin yörüngesini değiştirerek tehlikeyi uzaklaştıracak.
Bennu her altı yılda bir Dünya’ya yakın bir noktadan geçiyor ve Dünya, Ay ve Güneş’in kütle çekim etkisiyle her geçişinde Dünya’ya biraz daha yaklaşıyor. Bilim insanları yaklaşık 160 yıl sonra Dünya’ya çarpma ihtimali olan bu asteroidin yörüngesini değiştirerek uzaklaştırmak için Dünya’dan şiddetli bir lazer ışığı gönderme veya asteroidin yüzeyini değişik maddelerle kaplamak suretiyle Güneş’ten gelecek ışınlarla ısıtmayı veya soğutmayı düşünüyorlar.
İsviçre başta olmak üzere birçok ülkeden zengin iş insanları da bu olayı yakından takip ediyor. Uzay teknolojilerinin yaygınlaşması ve ucuzlaması sayesinde önümüzdeki yıllarda yakın mesafelerdeki asteroidlerden trilyon dolar değerinde altın, elmas ve platin gibi değerli madenler getirmek hiç de zor olmayacak. Hatta bazı hesaplamalara göre uzay madenciliği Dünya’daki madencilikten çok daha ucuza geliyor.
Sadece zengin iş insanları değil, Amerikan Jeoloji Kurumu (USGS)’da uzay madenleri üzerinde ciddi araştırmalar ve yatırımlar yapıyor. Kurulduğu 1870’li yıllardan beridir Dünya’da nerede maden varsa orasını ABD menfaatleri için araştıran kurum artık uzaya yönelmiş vaziyette. Hatta geçtiğimiz eylül ayında uzmanları toplayıp Ay, Mars ve asteroidlerdeki maden yataklarının miktarlarının araştırılmasını istedi. Hatta kurumun başına emekli astronot Jim Reilly atandı. Dünya’ya en yakın asteroidlerden 433 Eros’da Dünya’da şimdiye kadar çıkarılan altının toplamından 10 bin kat daha fazla altın ve alüminyumun bulunduğu iddia ediliyor. Bunlar hesaba katıldığında uzay madenciliğinin geleceği çok parlak görünüyor.