Yıl 1994. İnternet iş modellerinin yeni yeni patlama yaptığı yıllar.
Zamanın genç girişimcilerinden Jeffrey Preston Bezos, internet iş modelleri tutarsa ve başarılı olurlarsa, zamanında bir şey yapmamış olmaktan pişman olmamak için bir online satış şirketi kurdu. Bu kurulan şirketin ismi ‘Cadabra’ idi. Sonra Amazon olarak değiştirildi. Çünkü amazon sözlükte ‘egzotik ve değişik’ manasına geliyordu. Ayrıca Amazon Nehri Dünya’nın en büyük nehri idi ve Bezos’da kendi online marketinin Dünya’nın en büyük kitap satış dükkanı olmasını istiyordu. İlk başlarda kitap satan Amazon. com sonraları teknoloji ürünleri ve en sonunda her bir şeyi satmaya başladı.
İnternet iş modellerinin patlama yaptığı yıllarda Bill Clinton ABD’nin başkanlığını yapıyordu. 2000 yılına gelindiğinde Al Gore’un seçimi mahkeme kararıyla kaybetmesinin ardından George Bush başa geçince, yatırımlar teknoloji şirketlerinden petrol şirketlerine kaydırıldı ve teknoloji şirketleri çok büyük zararlara uğradılar ve Amazon’da bu zararlardan nasibini aldı ve büyük yıkım yaşadı, ancak ayakta kalmayı başardı.
İlerleyen yıllarda Amazon’un online satışları iyice büyüdü ve Dünya’ya açıldı. Aynı anda yüzbinlerce kişi alışveriş yapmaya başladı. Amerikalılar senede iki gün çok fazla alışveriş yaparlar. Bunlardan birisi genelde Kasım ayının son perşembesi kutlanan Şükran Günü’nün ertesi günü olan Cuma günü. Bu güne ‘Kara Cuma’ denir ve insanlar gece yarılarında mağazalar önünde uzun kuyruklar oluştururlar ve gün boyu alışveriş yaparlar. Diğeri ise Hz. İsa’nın doğum günü olduğuna inanılan 25 Aralık ve neredeyse 40 milyon kişi bu günü aileleriyle kutlamak için yolculuk yaparlar ve hediyeleşirler. İşte bu iki gün internet satışlarına modellenince ve marketler önünde sıra beklemek istemeyenlerde internetten alış-veriş yapmaya başlayınca Amazon.com’un online satışlarının yürütüldüğü sunucu bilgisayarlar yetersiz kalmaya başladı. Milyonlarca ziyaretçinin aynı anda alışveriş yapabilmesi için Amazon yüzlerce yüksek kapasiteli sunucu(server) bilgisayarlar almaya başladı. Bu bilgisayarlar senede sadece 2 gün kullanılıyor diğer 363 gün ise boşta duruyorlardı. İşte bu noktada Amazon’da çalışan uzmanların aklına bir fikir geldi. Senede sadece 2 gün kullandıkları serverların boş durması yerine kiraya vermeyi düşündüler. Makinalar çalışır vaziyette tutulacak, hızlı bilgisayar gücüne ihtiyacı olanlar, web sitesi host etmek isteyenler veya veri analizi yapacak kişiler bu makinalara çok ucuza bağlanacaklar ve işlerini halledecekler ve işleri bitince de dosyalarını sileceklerdi. İşte Bulut Bilişim (Cloud Computing) buradan doğdu ve Amazon’a her yıl milyarlarca dolar gelir getiriyor. Amazon’un gelirlerinin yüzde 13.5’i bulut servislerinden gelmektedir.
Bugün Bulut Bilişim yıllık Dünya genelinde yaklaşık 400 milyar dolarlık bir ticaret hacmine sahip ve günden güne artıyor. Amazon’dan sonra Microsoft, Google, IBM ve birçok teknoloji şirketi bulut bilişim servislerini başlattılar. Fakat Amazon bulut piyasasının yaklaşık yüzde 50’sini elinde tutuyor. İşler büyüyünce Amazon yerlerini çok az kişinin bildiği, yerleşim yerlerinden uzak, enerjinin ve vergilerin ucuz olduğu küçük kasabalarda veya büyük dağları oyup içerisine büyük veri merkezleri kurdular. Bu merkezlerde yüksek güvenlik önlemleri alındı ve Dünya’nın değişik yerlerinde bu sistemlerin kopyaları oluşturuldu ve verilerin karşılıklı yedekleri alındı. Dolayısı ile bir bölgede sistem çökerse veya sel, deprem, elektrik kesintisi gibi bir doğal afet olursa servisler kesintisiz devam ediyor.
Bulut Bilişim ile şirketlerin IT harcamaları %56 ile %85 arası azalıyor. Mesela yeni bir iş kurdunuz. İşleri yürütmek için bir web sitesine, muhasebeyi tutmak için başka bir bilgisayara, çalışanların bağlanması için bir sunucuya ve çalışanlar için ayrı ayrı birer bilgisayara ihtiyacınız var. Bu sunucuların çalışır durumda olması için bu işten anlayan bir veya birkaç elemana ve serverlara kurulacak yazılım lisanslarına, verileri yedekleme ünitelerine, elektrik kesintilerine karşı güç kaynağı ve jeneratörlere, antivirüs yazılımlarına ve daha hesapta olmayan başka eleman ve donanım ihtiyacınız var. Bunların hepsini almak, kurmak, bu işten anlayan eleman bulmak ve onları eğitmek çok uzun zaman alıyor. Bulut Bilişim ile bunların hiçbirisine ihtiyacınız yok. Sadece internet bağlantınız olan bir cihaz ile muhtemelen bir laptop veya akıllı telefonunuzla bulut bilişime bağlanıp istediğiniz özellikte bir server kurmak birkaç tıklamaktan ibaret. Bilgisayarları sipariş vereceksiniz, adresinize teslim edilecek, eleman bulup kurulum yapacaksınız, yazılımların lisansını alacaksınız gibi durumlar yok. Sadece bir iki tıklama ile bu problemleri çözmüş oluyorsunuz. Yedek alma ve veri kaybı derdi yok. Deprem olursa, sel basarsa bir kaç saat sonra başka bir şehirden verilerinize ve serverlarınıza erişip sanki hiçbirşey ol
mamış gibi kaldığınız yerden işlerinize devam edebilirsiniz.
Bulut Bilişim ile donanımdan bağımsız hale geliyorsunuz. Diyelim ki seçtiğiniz server işlerinizi kaldıramaz oldu. Bulut bilişim kullanmıyorsanız ya eski servera yeni bellek ve hard disk alacaksınız veya serverı değiştirip yenisini alacaksınız. Bu durumda eski server boşa çıkacak. Eski bilgisayarlardan yeni bilgisayarlara hem yazılım, hem de veri transferi yapacaksınız. Bu arada sistemleriniz çalışmayacak, çalışanlarınız günlerce birşey yapamayacaklar. O sırada bir çok IT şirketine tonlarca ödeme yapacaksınız. Bulut bilişimde ise bir kaç tıklama ile bütün makinelerinizi upgrade edebilir ve birkaç saniyede yeni sisteme geçmiş olursunuz. İş akışınız kesintiye uğramaz, verileriniz ve servisleriniz donanımdan bağımsız hale gelir. Bulut Bilişimde servislere ve serverlara kullandıkça ödeme yaparsınız. Birçok işyerinde ihtiyaçları olmadığı halde onlarca gereksiz makina alındığına ve boş durduğuna, üzerinden zaman geçtiği içinde elden çıkarmanın artık zorlaştığına şahit oldum. Bulut bilişimde ise seçtiğiniz makinaya ihtiyaç yoksa birkaç tıklama ile elinizden çıka
rıyorsunuz ve kullanmadığınız için hiç ödeme de yapmıyorsunuz. Yapay zekâ algoritmaları çalıştırıyorsanız, binlerce makinanın gücünü ve belleğini aynı anda kullanıp normal bilgisayarlarla yapılamayacak hesapları bulut bilişimle çok hızlı yapabiliyorsunuz.
Bulut Bilişim uzaktan çalışmak için ideal bir ortam ve elinizdeki akıllı telefonlardan, laptoplardan ve tabletlerden ve internet bağlantısı olan her yerden bağlanabilir ve evden, işten, köyden, tatil beldesinden, toplu taşıma araçlarında yolculuk yaparken veya herhangi bir kafeden çalışabilirsiniz. Büyük şirketler ve NASA gibi devlet kurumları artık donanıma yatırım yapmayıp bulut bilişime geçeceklerini duyurdular. Amerikan Savunma Bakanlığı birkaç ay önce Microsoft ile 11 milyar dolarlık Bulut Bilişim anlaşması yaptı ve birçok servisini bulut bilişime taşıdı. Biz de bir an önce bulut bilişime geçmeli veya kendi bulut bilişimimizi kurmalıyız. Değilse rekabet gücümüz azalır ve IT harcamalarımız rakiplerimize göre kıyaslanamayacak derecede çok artar ve yine teknolojiyi milyarlarca dolar harcayarak dışarıdan almaya devam ederiz.