Kabine iyi mi oldu, kötü mü? Tam bunu yazmak gerektiği günde, çünkü kabine o gün ilan edilmişti, Üstad’ın vefat yıldönümü diye, Üstad’ı yazmayı tercih ettim. İşte şimdi az bir gecikmeyle yazabilirim.
‘Kontrol, nasıl olsa Cumhurbaşkanı Erdoğan’da, kabinenin ‘düşük profilli’ mi ‘yüksek profilli’ mi olması önemsiz’ diyemeyiz.
(‘Düşük profil’ demedim. Neden? Low profile’ın tam Türkçeleşmemiş bir çevirisi olduğu için. ‘Li’yi eklemeyince çeviri yarı-mamul kalıyor.)
Kontrol Cumhurbaşkanı’nda, ama, verilmiş bir talimatı yerine getirmek veya tarif edilmiş bir stratejiyi doğru uygulamak da bir performans gerektirir.
Kabine üyeleri, genel olarak nitelikli, başarılı profesyoneller.
Başbakan Yardımcısı Şimşek’in, alanı biraz eksiltilerek de olsa görevinde kalması, ekonomi çevrelerine bir mesaj olmalı. ‘Gidişatta radikal bir değişiklik olmayacak’ mesajı.
Başbakan Yardımcısı Canikli tecrübeli bir siyasetçi. Ekonomideki operasyonel işler mesleki kariyerine uygun olarak, Canikli’nin yönetiminde.
Numan Kurtulmuş, bu kabinede de Başbakan Yardımcısı. Ancak sorumluluk alanlarında bazı ‘tadilat’lar yapılmış.
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak’ı tanıyanlar çok müspet şeyler söylüyor. Kahramanmaraş’ın bakanı bu defa Veysi Bey.
Nabi Avcı, Milli Eğitim Bakanlığı’nda muhataralı bir dönemde ağır bir sorumluluk taşımıştı. (Paralel, dershane v.s.) Bu kez Kültür Bakanı. Gerçek bir kültür adamı olduğuna, onu tanıyan herkes tanıklık eder.
Evet, Mahir Ünal, umut veren bir Kültür Bakanı’ydı. Buna rağmen, Nabi Avcı’nın birikimiyle, AK Parti hükümetlerinin en uygun Kültür Bakanı olduğunu söyleyebiliriz.
***
Milli Eğitim’e, Nabi Hoca’nın yerine İsmet Yılmaz geldi. Ben, ‘Allah kolaylık versin’ deme ihtiyacını en çok Milli Eğitim bakanları için duyuyorum.
AB Bakanı Ömer Çelik yeniden kabinede. Bakan olmadığı dönemdeki performansı olumlu sonuç verdi. Selefleri Bağış ve Bozkır’dı. AB ile işler şimdi kritik bir dönemde. Büyük sorumluluk.
Yalçın Akdoğan, uyuma özen gösteren bir siyasetçi. Ayrıca tecrübeli. Kabinede olmaması dikkat çekici.
Özhaseki başarılı bir belediye başkanıydı. Şehirlerimizin özenli bir bakışa ve muameleye ihtiyacı var. İnşallah Şehircilik Bakanlığı’nda başarısı devam eder.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, AK Parti Hükümetleri’nin yüz akı bakanlarından biridir. Sağlıktaki devrimin mimarı odur. Doktorlar çok değilse de millet ondan memnundu. Dönüşü sevindirici.
Selefi Müezzinoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çok eski dostudur. Liyakati elbette vardır ama, dostluk ayrı bir ‘makam’dır, dolayısıyla kabinede olmaması ‘tenzil-i rütbe’ sayılmaz.
(Aman dikkat, ‘selefi’lerin ‘i’sinde şapka yok! İsmin i hali.)
***
Cevdet Yılmaz’ın yerine Lütfi Elvan Kalkınma Bakanı oldu. Yılmaz ehliyetli bir isimdi. Elvan da öyle. AK Parti’yi iyi tanıyanlar Elvan’ın tayin edilmesini anlamlı buluyorlar.
Ahmet Arslan Ulaştırma Bakanlığı’nda, Başbakan Binali Yıldırım’ın sağ koluydu. Şimdi görev onda. ‘Durmak yok yola devam’ın bir başka tezahürü.
Sanayi Bakanı Faruk Özlü ilk defa kabinede. CV’si, geldiği makam için dört dörtlük. Selefi Fikri Işık’tı. Fikri Işık bu kez daha hassas bir göreve, Savunma Bakanlığı’na geçti.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, herhalde kabinenin en genç üyesi. Onun da CV’si çok iyi.
Daha çok, yeni görevlerle, değişikliklerle ilgilenmiş oldum. İnşallah kimseyi ihmal etmemişimdir.
Bize, ‘hayır’ söylemek yakışır. Bitirelim.
Tam uyum kabinesi hayırlı olsun.