Komünizm geldi geçti, dünya siyaseti açısından önemli bir tecrübeydi.
Faydalı tarafları olmuştur, en azından toplum ilişkilerini ve tarihi anlama konusunda bakış açısı sağlayan bir düşünce sistemi olarak.
Zararı da oldu. Sadece Komünist Parti’nin her durumda haklı olduğunu ispat için milyonlarca insan kurşuna dizildi.
Biz komünist bir rejimde yaşamadık. Ama komünizmin tarihsel süreç içindeki hikayesinden istifade ettik.
Hani Sarıkamış’ta çok üzücü bir şekilde on binlerce askerimizi kaybetmiştik ya…
Hala üzgünüz. Allahuekber dağlarının ayazında yazlık elbiseleriyle soğuktan donan canlarımız için.
Mareşal Fevzi Çakmak’ın “Şark Cephesi Harekâtı” (İş Bankası Yayınları) dediği Karadeniz’den İran içlerindeki Hemedan’a kadar 1000 kilometrelik bir cephede cereyan eden büyük harekât 1917’deki Bolşevik ihtilali sayesinde mağlubiyetle sonuçlanmamış oldu.
Rusya ihtilal sebebiyle savaştan çekilince biz şark cephesinde yenilmemiş sayıldık.
Gelelim Sarıkmış öncesine.
Almanlar Avrupa’da iyi durumda, Rusya ve Fransa geriliyor. “Bizimkiler de ‘boş durmaktansa doğuda bir iş yapalım’ diyorlar.
Planımız şöyle. Bu plan Albay Hafız Hakkı Bey’in. (Sonradan Hafız Hakkı Paşa.) “Kafkasya’ya 7 kolordu tahsis ediliyor. 13. Kolordu Van jandarma tümenini ve aşiretleri alarak Azerbaycan üzerinden Kafkasya’nın güneyin hareket edecek. Eğer Ruslar burada geri çekilirlerse Azerbaycan ve ardından Şeyh Şamil’in memleketi olan Karabağ (!) çevresindeki Müslümanlara dayanılarak büyük işler görülecek. 38. Tümen bedevi aşiretleriyle beraber Irak’ta İngiliz nüfuzunu kırdıktan sonra İran’da İngilizlere ve Ruslara cihat açıp Afganistan’ı ve Hindistan’ı tehdit edecek. 9. Kolordu Çoruh vadisinden Ardahan’a doğru yürüyecek, geriye kalan 5. Kolordu da Batum ve Poti’ye çıkartılarak Kafkasya işgal edilecek. (Rusların elindeki) Kars’ta 300 top vardı. Ağır topçumuz olmadığından kaleyi alamayız, burada bütün Rus kuvvetleriyle karşılaşmış oluruz. Kış bastıracağından bu istikamete doğru başlayacak bir taarruz mutlak sonuçsuz kalacaktır.”
Hafız Hakkı Bey’in hayalleri devam ediyor:
“İngiliz direncini kırmak için Türklerin bütün ordularıyla İran’a ve Kafkasya’ya yürüyerek Rusları bu bölgelerde bir an önce yok ederek Hazar denizine ve Afganistan hudutlarına dayanması gerektiğini söylüyor ve bir ters cephe muharebesi düşünüyordu. Tiflis üzerinden Hazar Denizine kadar uzanacak, Rusya’dan gelecek olan kuvvetleri da Kafkas geçitlerinde parça parça tepeleyecekti.”
Savaştan önce bizim gibi Rusya’nın da hayalleri var.
Fransızlar 1. Dünya Savaşında bizimle ittifak etmek istemiyor. İngilizler de öyle. Neden acaba?
Çünkü bu savaş bir taraftan da Osmanlı ülkesini paylaşma savaşı.
Fevzi Paşa bunu not ediyor.
“Ruslar da bizimle ittifak yapmak istemiyorlardı. Zayanchkovski de eserinde “O zamanki Rusya için Osmanlı ittifakı değil İstanbul lazımdı” diyor.”
Fevzi Çakmak’ın konferanslardan oluşan “Büyük Harp’te Şark Cephesi Harekatı”nın yanı sıra Hafız Hakkı Paşa’nın Sarıkamış Günlüğü de okunabilir. (İş Bankası Yayınları, Murat Bardakçı yayını.)
Bu kitapta bir iddia dikkatimi çekti.
Enver Paşa, İsmail Hakkı Bey ve Hafız Hakkı Bey… Üçü de Sultan Vahdettin’in damadı.
Ulviye Sultan’ın kocası İsmail Hakkı Bey hatıralarında yazmış.
“Osmanlı hanedanının damatları arasında asker olarak benden ve kendisinden (Enver Paşa’dan) başka bir de Behiye Sultan’ın eşi Hafız İsmail Hakkı Paşa vardı. Enver Paşa bu zatı da Erzurum cephesine göndermiş zavallı paşa orada lekeli hummadan şehit olmuştu. Anlaşılan beni de Filistin cephesinde ilk ateş hattına göndererek benim de şehitler kafilesine katılmaklığımı istemişti.”
Doğru mudur bu iddia?
O hengamede Enver Paşa bu kadar fesatlık düşünebilir mi?
Bana biraz fazla geldi.
Sarıkamış Harekâtı öncesinde Kafkas cephesindeki 3. Ordu’nun komutanı olan Hasan İzzet Paşa önce sözlü, sonra yazılı olarak Enver Paşa’yı uyarıyor.
“Bu mıntıkada iaşe ve cephanenin ikmali tasavvur olunamayacak kadar kesb-i müşkilat ediyor. Bilhassa bu iki mesele ile ordunun kısmen çıplak bulunması bu kış mıntıkasında harekât-ı askeriyeye büyük tesir yapıyor.”
Rivayete göre Enver Paşa, Harbiye’den hocası olan Hasan İzzet Paşa’nın bu uyarılarına kızmış, “Eğer hocam olmasa idiniz sizi idam ettirirdim” demiş.
Hasan İzzet Paşa’nın yerine atanan Hafız Hakkı Paşa her konuda Enver Paşa ile hemfikir.
İaşe ve erzak sorununa da hayali bir çözüm bulmuş!
“Ordu sür’atle Kars-Ardahan hattını tutmak muvaffak olursa orada Ruslar’ın birçok erzakını da bulur. Oradan firar edecek Rus ahalinin bırakacağı kışlık zahire de ayrıca üzerine caba!”
“Binanaleyh ordu süratle taarruz etmeli ve behemahal şu bir iki ay içinde yani memleket erzakı bitmeden Kars-Ardaha-Batum’u zapta çalışmalıdır… Napolyon’un aç ve çıplak askerlerine İtalya’yı gösterdiği gibi biz de Kafkasya’ya girmeliyiz.”
Yani…
Hayaller Napolyon, gerçekler Sarıkamış.