Cumhur İttifakı’nın yerel seçimde devam etmesi en çok AK Parti için, biraz da MHP için bir avantajdı.
Bozuldu.
31 Mart seçimleri ittifak kapsamı dışında kaldı.
MHP lideri Bahçeli Cumhur İttifakı’nın seçim dışındaki konularda devam ettiğini söyledi.
Seçim dışındaki konular ne olabilir?
Memleketin bakasıyla, ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin selametiyle ilgili konular olabilir.
Demek ki ittifak, ağırlıklı olarak, Meclis’te kendini hissettirecek.
MHP’nin desteğinin bir kıymet ifade ettiğini ya yanlışlıkla ya da bilinçli olarak geçen hafta gösterdi MHP grubu.
İyi Parti’nin teklifinin görüşülmesi lehinde oy kullanarak.
Grubu yanlış istikamete sevk eden grup başkanvekilinin görevden alınmasını bir samimiyet izharı olarak yorumlamak mümkün.
Devlet Bey, ittifakın yerel seçimde bozulmasının ardından sitemkar bir ifade kullanmadı.
Kendi teklifine rağbet edilmediğini birkaç kez tekrar etti ama, kılçıklı bir laf söylemedi.
Evet, Devlet Bey olgun bir siyasetçidir, siyaseten icap ettirdiği durumlarda hislerini kontrol etmekte güçlük çekmez.
Mamafih, af teklifinin AK Parti’de müspet bir karşılık bulmaması, ‘andımız’ kararı hakkında iki partinin farklı duruşunun aşikar oluşu, son olarak yerel ittifak teklifinin muallakta kalması, yani birbirini takip eden üç ihtilaf insan tabiatını etkiler.
Bu etki mevcutsa da, durumun nezaketi dolayısıyla kelimeler halinde dışa yansımaz.
Başka şekilde yansır mı?
Yansıyabilir.
Mesela, MHP İstanbul’da aday göstermeme kararı almıştı.
İttifak bozulunca karar değişti.
MHP Lideri, “İstanbul’da bir sürprizimiz olabilir” dedi.
Sürprizle ilgili bazı işaretler ortaya çıktı.
Kimdi sürpriz?
Bir rivayete göre İstanbul’un eski, efsane başkanı Bedrettin Dalan.
(Erdoğan’ın başkanlığından sonra eski efsaneler zevale erdi ama, Erdoğan’dan önceki en başarılı başkan Dalan’dı.)
Siyasete hiç niyeti yoksa bile, bu söylentilerin Dalan’ın hoşuna gideceğini tahmin etmek zor değil.
Ama Dalan, “Bağ-ı dehrin hem hazanın hem baharın görmüş” bir siyasetçi.
“Aklımı peynir ekmekle yemedim” dedi, kestirdi attı.
Olur mu olmaz mı tartışmasını bir tarafa bırakalım.
MHP’nin İstanbul için veya başka bir yer için böyle sürprizler düşünmesi kendi içinde bir ‘iddia’yı barındırıyor.
MHP, belki başka sürpriz bulur İstanbul’da. Belki bulamaz.
Ama bu arayış, MHP’nin, alabileceği en yüksek oyu almaya çalışacağını gösteriyor.
Aynı şeyi Ankara için de söyleyebiliriz.
İttifak bozulur bozulmaz ‘metal yorgunluğu’ gerekçesiyle başkanlıktan istifa ettirilen Melih Gökçek’in ismi ortaya çıktı.
Baştan dedikodu şeklinde.
Melih Gökçek teşvik etmiş olabilir mi dedikoduyu?
Buna muktedirdir ama biz hüsnüzan edelim.
Gökçek’in Cumhur İttifakı’nı Ankara’da uygulayabilmek için biçilmiş kaftan olduğu düşüncesi fantezi sayılır.
Sonra, Bahçeli, dolaylı bir dille ama açıkça bir teklifte bulundu.
“Melih Bey aday olmak isterse MHP’ye şeref kazandırır.”
Bu cümle açık, resmi bir teklif değil. Ama talepkarlık ifadesi.
Gökçek’in adaylık ihtimalinin AK Parti’de ‘acaba’lara sebep olmaması mümkün değildir.
Fakat, Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kez övgü içeren ifadelerle müstafi başkana yol gösterdi.
(Menfi anlamda değil. Nasıl bir yol takip ederse daha isabetli olur, onu göstermek anlamında.)
“Melih Bey benim 94’ten beri yol ve dava arkadaşım. Bundan sonra da beraber gideceğimizi zannediyorum.”
Cumhur İttifakı’nın yerelde bozulması İstanbul ve Ankara başta olmak üzere bütün şehirlerde hem rekabeti kızıştırdı, hem de bütün taraflar için adaylık çıtasını yükseltti. En çok AK Parti için.
AK Parti, İstanbul’da ve Ankara’da yine favori.
Ama ittifak bozulunca işi daha zor.
‘AK Partinin işinin daha zor olması’ Devlet Bey’in canını sıkar mı?
Bundan emin değilim.
İstanbul için Meclis Başkanı Binali Yıldırım’ın adının telaffuz edilmesi, Ankara’da Şehircilik eski Bakanı Özhaseki’nin konuşulması, Kayseri’de halkla iletişimi iyi olan Enerji eski Bakanı Taner Yıldız’dan, keza Bursa’da Tarım eski Bakanı Faruk Çelik’ten bahsedilmesi biraz da Bahçeli’nin teklif ettiği ‘yerel ittifak’ın bozulmasından.
Olumlu tarafından bakalım.
Çıtanın yükselmesi vatandaş açısından iyidir.