Bir yerde yazılıp çizildi mi bilmiyorum. Eskiden şöyle bir laf vardı tedavülde:
(İsrail’in eski başbakanlarından) “Golda Mair’e (Bunu Moşe Dayan diye anlatanlar da olurdu, her halde gözündeki bandıyla daha dikkat çektiği için) demişler ki “Ahir zamanda Müslümanlarla Yahudiler savaşacak. Müslümanlar galip gelecek.” O da demiş ki “O Müslümanlar şimdiki Müslümanlar değil.”
Gerçekten olmuş mu böyle bir şey? Zannetmiyorum. Kim nerede bulup da bunları Golda Mair’e veya Moşe Dayan’a söyleyecek?
Muhtemelen, (iyi niyetle uydurulmuş hadisler gibi) zamane Müslümanlarının hali hakkında özeleştiri maksadıyla üretilmiş bir rivayet.
Müslümanların ahir zamanda Yahudilere galip geleceği düşüncesi oldukça yaygın.
Bu düşünce Peygamberimiz’e isnat edilen bir hadisten kaynaklanıyor.
Kıyamete yakın vaki olacak hadiselerle ilgili haberler tabii merak uyandırıyor. Vaizler de bu tür rivayetleri aktarmaktan hoşlanıyor.
Mamafih fukaha bu rivayetlere çok düşkün değildir. Çünkü bu rivayetler eğer bahsi geçen vaka o sırada gerçekleşmemişse okuyana, dinleyene bir sorumluluk yüklemez. Bugüne tesiri yoktur.
Sahih midirler?
Hadis ilminde hadislerin sıhhat kriterleri tafsilatlı bir şekilde tespit edilmiştir.
Bütün ilmi kriterlere uysa bile bir hadisin sahih olduğundan emin olabilir miyiz?
Olamayız. Çünkü kriterler belliyse o kriterlere uygun hadis imal etmek de en azından teorik olarak mümkündür.
Böyle bir yaklaşımla bütün hadis külliyatını yok sayalım mı?
Hayır. Bu doğru olmaz. Çünkü hadis külliyatının büyük kısmı güzel öğütlerin, örnek davranışların aktarımı mahiyetinde.
Ama dikkatli olmakta, bilhassa Peygamberimiz’den sonraki siyasi hadiselere ilişkin olanları okurken şimdiki troller gibi o devirlerdeki trollerin de ‘işimize gelen’ haberler uydurabileceği ihtimalini göz önünde bulundurmakta fayda var.
Kıdemli hukukçularımızdan Muharrem Balcı’nın yönettiği Makale Grubu’nda (Hukuk Sebili) Müslümanlarla Yahudiler arasında kıyamete yakın zamanda vaki olacak savaşla ilgili hadisi etraflıca inceleyen bir makaleye rastladım. Dr. Recep Bilgin tarafından kaleme alınmış.
Başlığı “Garkad Hadisinin Senet Yönünden Tenkidi ve Garkadın Dilbilimsel Açıdan Tahlili.”
Dr. Bilgin’in anlatımına göre hadis sıhhat şartlarını taşıyor. Müslim’de, İbn Mace’de Ahmed b. Hanbel’de geçiyor.
Hadis şöyle:
“Ebu Hüreyre’den nakledildiğine göre Rasulullah şöyle buyurmuştur: Müslümanlarla Yahudiler savaşmadıkça kıyamet kopmayacaktır. O savaşta Müslümanlar galip gelerek Yahudileri öldürecekler. Ancak Yahudiler taşın ve ağacın arkasına saklanacaklar. Bu durumda taş veya ağaç “Ey Müslüman, ey Allah’ın kulu, şu arkamdaki Yahudidir, gel onu öldür” diye haber verecek. Ancak ‘garkad’ ağacı müstesna, çünkü o, Yahudilerin ağaçlarındandır.”
Hadisi okuduktan sonra internetten garkad ağacının nasıl bir şey olduğuna baktım. Gerçekten dalları karmakarışık, arkasında gizlenmeye çok müsait bir ağaç.
Sıhhatiyle ilgili muhtemel tartışmalardan bağımsız olarak metindeki ‘Yahudiler’ kelimesinden savaş halinde olan Yahudilerin kastedilmiş olacağını düşünmenin makul olacağını not edelim.
Dr. Bilgin ‘garkad’ın morfolojik ve etimolojik tahlilini de yapmış. Mesela yumurta akı’na Arapça’da “Ğarkadi’l beyda” deniyormuş.
Buradaki beyda ‘beyaz’ anlamına gelen beydaa değil, yumurta anlamına gelen beyda. Yani ‘Ğarkad’ beyaz demek oluyor.
Dr. Bilgin tahlilini derinleştiriyor. İngiliz siyasetçi William İwvert Gladstone’dan bir alıntı yapıyor:
“Bu Kur’an Müslümanların ellerinde kaldıkça onlara hükmedemeyiz. Biz Kur’an’ı Müslümanlardan uzaklaştırmak veya onları Kur’an’a yabancılaştırmak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız.”
“Gladstone’un bildirisiyle sinemanın icadı yaklaşık aynı tarihlere denk gelmektedir” diyor Bilgin.
“Amerikan sineması olarak adlandırılan Hollywood, holly ve wood kelimelerinden meydana gelir. Holly dikenli ve yeşil yapraklı küçük bir ağaç türüdür. Wood ise tahta, odun, ağaçlık ve ormanlık gibi anlamlara gelir.” Bu ilişkiler ve bağlantılar çerçevesinde ağaç ve garkad sembolleri yorumlandığında dünyayı perde/ağaç arkasından yöneten sistemin Yahudileri sembolize ettiği ifade edilebilir.” Netice olarak taş metaforunun İngiliz siyasetini, ağaç metaforunun da Amerikan Yahudi siyasetini sembolize ettiği söylenebilir.”
Görüyorsunuz, ne kadar derinlere inebiliyor analizler.
Peki bu tür gelecekten haber veren rivayetler şu anda içinde bulunduğumuz gerçekliği değiştirir mi?
Hayır.
Şu anda Filistinliler bir soykırıma maruz ve Müslümanlar diplomasi yapar gibi davranıyorlar.
Yeni, geçmişle ya da gelecekle teselli bulmanın bugüne faydası olmuyor.
Gelecekte çok şey olabilir.
Bizim bugün kendimize gelmemiz gerekiyor.