Diyanet’e ‘bravo!’ demem gerekmiyor

Yusuf Ziya Cömert

Bazen güzel oluyor kamu spotları, bazen çirkin.

Bazısını seyretmek rahatsız etmez seni. Hatta hoşuna gider.

Bazısına asabın bozulur.

Hoşuma gitse bile, yüz bin defa seyretmek zorunda mıyım?

Birkaç gün göster, sonra kaybol.

Bazen, bakıyorsun, sırf bir ajansa para vermek için yapılmış.

Bilmiyorum maliyetlerini. İşitiyorum sadece.

İçinde parlak bir fikir olmayan, olağanüstü bir yapımcılık becerisi gerektirmeyen, vasat bir elemanın yazacağı senaryoyla, vasat bir yönetmenin bir günlük hatta birkaç saatlik mesaisiyle çekilebilecek filimcikler.

İki de kameraman kiralarsan. Hadi bilemedin üç.

Oyuncu?

Kıvanç Tatlıtuğ’u, Beren Saat’i, Kenan İmirzalıoğlu’nu oynatmayacaksan, kast ajanslarının web sitelerinden bulursun birkaç oyuncu.

Bu anlattığım maliyet, en müsrif, en bonkör yapımcı için bile 40-50 bin lirayı geçmez.

Yüzbinlerce liralık maliyetler duyuyorum, ‘bravo!’ diyorum.

Çünkü, kamuyu söğüşleyene ‘bravo’dan başka bir söz, bir sitem, bir tenkit yöneltirsen canları sıkılıyor arkadaşların.

Bazısı da sırf seyircinin kafasını ütülemek için yapılmış.

Ya da ilgili bakanlığın, kurumun başındaki zatı mutlu etmek, bir faaliyet içinde göstermek için.

Ayrıca, bana göre tamamen angarya!

Devletin televizyon kanallarına dayattığı bir tür gıcıklık.

Bazen dakikalarca sürüyor.

Ama efendim faydalı.

Tamam, faydalı olsun, niye bedava?

Bakanlık, genel müdürlük, üç beş kuruş versin televizyon kanallarına!

Ucuz olsun, fiyatı düşük olsun önemli değil.

Niye böyle yazıyorum?

Televizyon kanalım mı var?

Televizyon kanalı olan akrabalarım mı var?

Televizyon kanallarından bir menfaatim mi var?

Hiç biri değil.

Malum, biz ambargoluyuz.

Peki neden kamu spotu aleyhine yazıyorum?

Tamamen böyle gördüğüm için.

Tamamen angarya.

Televizyonlar, kendileri yapsınlar halkın yararına olacak, kamu sağlığına, kamu düzenine hizmet edecek programları.

Ne var, koyarsın bir kanun, bir yönetmelik, yaparlar kendileri. Zaten sorumluluk sahibi olanlar yapıyor.

Ya da dediğim gibi, bir tarife koyarsın, ona göre verirsin spotun yayın bedelini.

Diyanet’in kamu spotunun sebep olduğu tartışmalar vesilesiyle kamu spotları hakkındaki kanaatimi bir defa daha yazıp içimi dökmüş oldum.

Gelelim bu kamu spotu hakkındaki kanaatime.

Genç bir hanım, kocasına çay ikram ediyor.

Sonra mutfağa gidip bir de kek getiriyor.

Normaal.

Tam tersi de normal olurdu.

Yani kocasının, bir şeyle, kitapla, telefonla meşgul olan karısına çay ikram etmesi.

‘Hayat müşterek’ demez miyiz?

Hem bu devirde kadınların önemli bir kısmı evinin dışında çalışıyor, evinin ekonomisine katkıda bulunuyor.

Dolayısıyla, erkeğin de, dışarıdan yorgun gelen eşine bir ikramda bulunması gerekebilir.

Bu filmin tam tersini, yani erkeğin eşine çay ikram ettiği bir filmi yapar mıydı Diyanet? Bundan emin değilim.

Fakat kocası ne kadar yontulmamış bir adam.

Hiç istifini bozmuyor. Karısının varlığından bile haberdar değil.

İnsan bir kafasını kaldırır. Bir teşekkür eder.

Aslında kadının tavrında da bir tuhaflık var.

Kocasına çay ikram ederken hiç ses çıkarmıyor.

Kocasına laf sokmuyor.

Mesajlara etrafında olan bitenleri fark etmeyecek kadar aşırı bir şekilde dalmış kocasına “Biraz da eşinle ilgilensen” diye mesaj atıyor.

Şimdi, biraz önce telefona fena halde dalmış, kendisine ikramda bulunan eşine karşı son derecek lakayt herifin, mesajı alınca birden tavır değiştirmesi tuhaf değil mi?

Deminki odun, mesajı alır almaz bir centilmene dönüşebilir mi?

Normal şartlarda dönüşmez. Hatta daha da odunlaşır.

“Kes ulan, sana ne benim mesajım, telefonum” falan da diyebilir.

Fakat filimde olur böyle şeyler.

Bir durumu daha iyi anlatmak için, garabeti daha bariz, daha çarpıcı bir şekilde göstermek için biraz abartırsın.

Bu kamu spotunun 295 bin liraya yapıldığına dair iddialar piyasada dolaştı.

Biraz araştırdım.

Anladığım kadarıyla aralarında bu filmin de bulunduğu 8 parça iş için 295 bin lira ödenmiş.

Dolayısıyla, bu iş için Diyanet’e ‘bravo!’ demem gerekmiyor.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (29)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.