ARSENİY BOTAGOV
Trabzonspor bu sezon ilk kez arka arkaya iki lig galibiyeti aldı. Bordo mavililer sezon başından beri bulunduğu küme düşme hattının birkaç adımda olsa üstüne çıkabildi.
Şampiyon olduğu 2022 yılından beri, bozulan savunma tandemini bir türlü yerine oturtamayan Trabzonspor, uzun zamandan sonra savunma alanına nihayet kalifiye bir oyuncu buldu.
Arseniy Botagov Trabzonspor’un uzun zamandır aradığı bir savunma oyuncusu. Gerek topu oyuna sokuşu, gerekse savunma zamanlaması ve diğer özellikleri oldukça üst düzey.
Edgar IE ve Victor Hugo ile çok iyi bir savunma kurgusu oluşturan ve uzun süre sonra şampiyonluğa ulaşan Trabzonspor , sonrasında yaşadığı sıkıntıların birçoğunu bu boşluğu dolduramadığı için çekti. Sezon başında sessiz sedasız transfer edilen Botagov , yine yerleşikler tarafından her türlü eleştiriye maruz kalmıştı. Daha transferler yapılmadan ve birçoğu sahada olmadan tuhaf bir şekilde yapılan teknik kadro değişikliği de Botagov’un olmadığı maçlarda hiçbir işe yaramadı ve sınıfta kaldı.
Ancak Botagov’un süre alması ile beraber yavaş yavaş takımında çehresi değişmeye başladı.
Hatta Botagov ,stoper partneri olmadan kâh orta sahadan Mendy , kâh da yine bir başka orta alan oyuncusu olan Lundstram ile yanyana oynamak zorunda kaldı.
Trabzonspor’un bir başka yatırımı olan Saviç’in şu ana kadar sakat olması da ya büyük bir talihsizlik ya da çok büyük bir transfer hatası. Bunu uzun süren tedavisinden sonra ikinci yarıda gösterebileceği performans ile gözlemleye bileceğiz. Ancak sağlam bir Saviç ile Botagov ikilisi, Trabzonsporun yeniden üzerine bir oyun planı kurabileceği savunma hattını oluşturabilecek kapasitede gözüküyor.
Trabzonspor camiası Botagov’un üzerine titremeli, tabiri yerindeyse pamuklara sarıp sarmalamalı.
Eğer Saviç’ten verim alınamaz ise Trabzonspor, bu kanaat sonrası ivedilikle Botagov’a aynı kalitede bir partner bulmalı. Aksi taktirde kötü saha sonuçları yeniden kaçınılmaz olur.
EDİN VİSÇA
Trabzonspor’un kadrosunda Türkiye’ye gelmiş geçmiş en iyi yabancılardan biri bulunmakta. Edin Visca.
Öyle ki geçtiğimiz Sivasspor maçında Visça tam 100. asistini yaptı. Daha önce Türkiye’de 100 gol barajını da geride bırakmış olan Visça böylece “Double Double”. yapmış oldu. 100 gol ve 100 asist barajını aşabilmiş yerli ya da yabancı Türkiye’de başka bir futbolcu bulunmuyor.
Bu onur Bosna Hersekli Edin Viscayi ait.
Ve Visca ,bu durum 100. asistini yaptığı Sivasspor maçından sonra kendisine sorulunca “ artık Trabzonsporlu Visça olarak oynayacağım” diye cevapladı.
Bu tür oyuncular camialara değer katar. Futbolu bıraktıktan sonra da deneyimlerinden ,bilgisinden, profesyonelliğinden ve aidiyetinden istifade edilmeli. Özellikle cip, manken, konken üçgeninden kafalarını bir türlü sıyıramayan altyapı oyuncularının bu tür örneklere ihtiyacı var.
Yerleşik işbirlikçilerin klasik transferlerinden biri olmadığı için belirli bir kesimin sürekli aleyhinde PR yaptığı ancak şampiyonluğa verdiği üst düzey katkı ile bu durumu adeta tekzip eden Visça ,ne yazık ki bir sonraki sezonun hemen başında ağır bir sakatlık yaşadı. Kolu kırılan Visça’nın yokluğu bazı otoritelere göre Trabzonspor’un düşüşünün de başlangıcı oldu. Uzun süren sakatlığı tam düzelmişken bu kez omuzu kırılan ve yine uzun süreli bir sakatlığa maruz kalan Visça’nın olmadığı oyunlarda Trabzonspor, onun yerine oynattığı hiçbir oyuncudan yeterli bir verim alamadı.
Sezon başında tıpkı Botagov gibi bazı sakatlıklar yaşayan Visça’nın takıma dahili ile Trabzonspor’un hücum performansı da ciddi bir ivme kazandı. Tabii buna ilave olarak yine çok tartışılan transferlerden eski kurt Nwakaeme‘nin de katkılarını gözardı etmemek gerekir.
Ağustos ayından beri adeta eziyet yaşayan Trabzonspor ,son aldığı iki galibiyet ile nihayet mağlubiyet ve galibiyet sayılarını eşitleye bildi.
Ancak sezona, gönderilen teknik adamın yerine şampiyonluk ifadesi ve şaşalı bir törenle başlayan Sayın Şenol Güneş’in ekibi yaklaşık yedi aydır henüz deplasman galibiyet alamadı. Trabzonspor’un tarihinde deplasmanda bu kadar uzun süre kazanamadığı bir başka dönem var mı açıkçası bilmiyoruz.
Bay haftasından hemen sonra oynanacak olan Kayserispor deplasmanı bu açıdan yeni bir test olacak. Artık Trabzonspor’un oturan kadrosu ve yavaş yavaş bu kadronun birbirine alışması neticesi bundan sonra deplasmanlarda da kazanması gerekiyor. Ancak ne olursa olsun kaybedilmiş bir sezon söz konusu.
Kupa ile kapatılabilecek bir sezon , hem teselli hem de Avrupa kupası için bir bilet olacaktır.
Sezon sonunda Avrupa kupalarına katılma hakkı elde edememiş bir Trabzonspor, her anlamda doğal olarak ciddi biçimde sorgulanacaktır.