Dile kolay…
Tam 38 yıl.
Trabzonspor’un son şampiyonluk kaydının üzerinde 1984 yazıyor ve üzerinden tamı tamına 38 yıl geçmiş. Gerçi bordo-mavili camia, 2010-11 sezonunu da” şampiyon olmuş” kabul ediyor olsa da resmi kayıtlarda bu durum öyle görünmemekte ve o sezon hala konuşulmakta.
38 yıl çok ama çok uzun bir zaman. O günün çocuk ve gençlerinden kimilerinin dede olduğu, o günün babalarının, dedelerinin, annelerinin ve anneannelerinin bazılarının ebediyete irtihal ettiği ve daha birçok uzun zaman kalıbı ile ifade edilebilecek sürecin yaşandığı, her şeyin 38 sene eskidiği ve geçip gittiği acımasız bir zaman dilimi. Dünya’ da çok az insan ya da kurum, bir umudu bu kadar uzun süre ve böylesi bir tutkuyla, üstelik hiç eksilmeyen ve artan bir istek ve arzu ile beklemeye tahammül edebilir.
Bu büyük tahammülün sahibi insanların oluşturduğu futbol sever kitlesinin adeta ellerinin üstünde tuttuğu ve uğruna (maalesef) can verecek kadar sevdiği takımın adı Trabzonspor. Nitekim dün akşamki kritik mücadelede de bir Trabzonspor taraftarı, müsabakanın heyecanının getirdiği tetikleme sonucu geçirdiği kalp krizi ile hayata veda etti. Kendisine Allah’tan rahmet, kederli ailesine de başsağlığı diliyoruz.
BÜYÜK RÜYA
Yazılarımızı takip edenlerin de anımsayacağı gibi, sezon başından beri tüm yazılarda, tam da yukarıdaki tanımın gereği olarak 2021-22 şampiyonluğunu Trabzonspor camiası için daha önce şampiyonluk yaşamış camialardan farklı olarak” büyük rüya” diye tabir ediyoruz.
Öyle ya, 38 yıl beklenen ve “anlatılmaz yaşanır” diye ifade edilen bu kavrama “büyük rüya” ya da “büyük rüya ve daha ötesi” etiketi yapıştırılabilirdi ancak.
Öyle ki dün akşam ülkenin ve hatta dünyanın birçok farklı yerinden gelip Trabzon Akyazı’ da tribünleri dolduran, bilet bulamadığı için içeri giremeyen ve televizyon başında adeta nefeslerini tutarak lig ikincisi Konyaspor ile olan maçı izleyen milyonlarca Trabzonsporlunun yarıdan fazlası şampiyonluğun ne olduğunu ya hiç bilmiyor ya da hayal meyal hatırlıyor. Özellikle genç taraftarlar sık sık birbirine “ne yapacağız, nasıl yapacağız” vs. türü sorular sormakta. Zira Trabzonspor, dün akşam Akyazı’da tutkunun zirveye çıktığı bir atmosferde, ligin en organize takımlarından ve Trabzonspor’u hem matematiksel hem de mental olarak zorlayabilen tek rakibi Konyaspor’u da adeta sürklase ederek yendi ve büyük rüyaya dev bir adım daha yaklaştı. Bordo mavili ekip, kalan 13 haftada artık matematiksel garantiyi kovalayacak bize göre.
MEZARDA BEKLEYENLER
Kimse kusura bakmasın. Olası bu şampiyonluk, genel kanının aksine bir eğlence argümanı olmamalı.
Bu tutkuya gönül veren milyonların çoğunluğunun evinden bir, hatta bazı evlerden birden çok insan ebediyete irtihal etti 38 yılda. Dünya gözü ile o büyük rüyayı yaşamayı ne çok istemişlerdi oysa. Sadece bu mücadeleler esnasında 92 de yollarda, 96 da kuytularda, 2011 Eskişehir’inde ve dün akşam Akyazı’da vefat edenlerin isimlerini artık Trabzonspor camiası ezbere biliyo
Evet, bu şampiyonluk, o büyük gün mümkün mertebe silah ve alkolden uzak durarak öncelikle ve özellikle mezarlıklarda, bekleyenlerle birlikte kutlanmalı. Trabzonspor camiası bu oyunun vefa, tutku ve insani boyutunu sergileyerek ortaya diğerlerinden bir fark koymalı.
Günümüzde artık bahis, doping, şike vs. gibi modern çağın hastalıkları ile anılır olan futbolun böyle ‘’insani bir terbiye” ye şiddetle ihtiyacı var zira.
Trabzonspor’un olası şampiyonluğu yani büyük rüyası “hayat fena halde futbola benzer” deyiminin Trabzonsporcası ile ifade edilmeli
Malum “futbol asla sadece futbol değildir”…