Tarihinin en kötü sezonlarından birini yaşayan Trabzonspor, eksi iki averaj ve küme düşme hattının sadece iki sıra ilerisinde olan konumu ile dün akşam Akyazı’da Adana Demirspor’un karşısına çıktı.
Taraftarının uzun zamandır tribünleri terk edip kendisini yalnız bıraktığı bordo-mavililer, ağır bir ekonomik kriz sonucu yıldız oyuncularını önemli oranda kaybetmiş ve ancak altyapıdan aldığı gencecik oyuncular ile bir esame listesi oluşturabilmiş ve ligde alabildiği sadece iki puan ile sonuncu durumda bulunan rakibi karşısında farklı kazandı; 5-0
Her ne kadar Trabzonspor’un gösterdiği performans A.D.Spor’un içinde bulunduğu durumdan dolayı ligin amansız mücadelesi için tam bir referans olmasa da, Trabzonspor’un sezon başından beri en iyi motivasyon ile çıktığı maçın dün akşamki maç olduğunu söyleyebiliriz.
İkili mücadelelerdeki sertlik,rakibe yakın temas, eski oyuncu Yusuf Sarı’ya alınan tedbir, on numara M.Cham ve santrafor S.Banza arasındaki uyum ve buradan Muhammed Cham adına çıkan “olağanüstü performans “ sezon başından beri Trabzonspor’un sahada pek fazla gösteremediği yeni argümanlar oldu, dün akşam Akyazı’da.
Bu arada A.D.Spor zorunluluktan kadrosunda bir çok genç oyuncuya fırsat verirken Trabzonspor’un teknik direktörü Şenol Güneş’de adeta rakibine nazire yaparcasına Trabzonspor’un kadrosundaki genç oyuncuları Poyraz, Salih ve Ali Şahin’e oyunun sonlarında da olsa bir süre forma verdi.
Maçı izleyen okurlar belki hemen itiraz edebilirler; “ama Arif, Hüseyin ve Serkan’da ilk onbir de sahaya çıktı” diye.
Hemen belirtelim Serkan Asan 25, Hüseyin Türkmen 26 Arif Boşluk’ta 22 yaşında. Yani bu üçü genç oyuncu filan değiller.
Trabzonspor’a özgü olarak “Trabzonspor’da yetiştikleri için performanslarına bakılmaksızın sürekli kontratları yenilenmesi” sebebi ile kadroda bulunuyorlar. Malum dünyada böyle bir imtiyaz da sadece Trabzonspor’da mevcut.
Trabzonspor’un “altyapı” başlığı altında yaşadığı sayısız yalan, hurafe ve ucubeden “oluşturulmuş” pejmurdeliği ileride bir gün detaylıca kaleme alacağız.
Dün akşama dönecek olursak Denswill, Bardhi, Orsiç ve Umut Bozok’un kadro dışı olduğu Trabzonspor’da Saviç, Okay, Barisic, Eren ve Lundstram’ da sakatlık ya da hastalık nedeni ile kadroda yoktular.
Yani dün akşam oynayan gerek genç gerekse de daha önce forma şansı bulamamış olan yeni oyuncuların “yokluktan mı “ yoksa “kadro rekabetini artırma amaçlı mı” oynadığını henüz bilmiyoruz.
Bu durumu ancak haftaya oynanacak olan Alanyaspor maçında test edip öğrenebileceğiz. Tıpkı maçtaki pozitif performansın “A.D. Spor’un dirençsizliğinden mi “ yoksa “Trabzonspor’un artan mücadele gücünden mi “ kaynaklandığını öğreneceğimiz gibi.
Zira Alanyaspor, özellikle kendi evinde Trabzonspor’a her zaman zorluk yaşatabilen bir takım.
Hangi sebepten olursa olsun “kadro genişliği oluşturma adına kadrodaki oyuncuların tamamından yararlanmaya çalışmak “doğru bir iştir”.
Ancak sayın Şenol Güneş’in bunu 13. hafta yani 6 beraberlik ve 3 mağlubiyet almadan değil de, göreve gelir gelmez yani ligin başı olan 2. haftada yapması gerekirdi. Dikkatli taraftarlar hatırlayacaktır, Abdullah Avcı şampiyonluk öncesi sezonu görev aldığı 7. hafta da gelir gelmez 3 futbolcuyu kadro dışı bırakmıştı. Şampiyonluğa giden süreç, tabiri caizse “ o temizlik “ ile başlamıştı.
72 yaş ve Trabzonspor’da 15 yıla yakın ( hoca olarak) profesyonelliğin tecrübesine sahip birinin, takımın performans kapasitesini anlamak için koca bir sezonu 10 haftada harcamamış olması gerekirdi.
Sonuçta bu sezon, iddiasını daha ligin başında kaybeden bir Trabzonspor var elimizde.
MUHAMMED CHAM
Dün akşamın yıldızı, 90 dakikaya 2 asist ve tam 3 gol sığdırarak adeta bir patlama yapan Muhammed Cham’dı kuşkusuz. Belki rakibin zayıflığı ileri sürülebilir ama oynayanlar bilirler, antrenman çift kalesinde bile “2 asist 3 gol” çok zor bir iştir.
Trabzonspor’un yaptığı 13 transfer içerisinde en zoru ve en büyük yatırımı olarak göze çarpan M. Cham’ın “göz kamaştırıcı” performansı dikkat çekerken, akıllara doğal olarak “sezon başından beri Trabzonspor sürekli kaybederken M.Cham neredeydi “ sorusu geldi.
Hemen belirtelim, sezon başından beri M.Cham sadece 2 kez ilk 11 olarak çıkmış sahaya. Yerine genellikle Bardhi tercih edilmiş.
Yani tıpkı kadro genişliği denemesi gibi M.Cham’ın performansı da geç kalmış.
Artık “zararın neresinden dönülürse” diye bakmaktan başka çare yok gibi.
KONGRE
Yazarken bile çok fazla argüman bulunmayan ve “bir nevi resmi onay” hüviyetine bürünen bir kongreye doğru gidiyor Trabzonspor .
Oysa yazılı ve görsel medyada, sosyal medyada, platformlarda, derneklerde, STK ‘larda ve daha bir çok ortamda konuşulan, itiraz edilen, irdelenen Trabzonspor ile ilgili fikir, düşünce, eleştiri, proje vs. her ne varsa somut olarak dile getirilip, projelendirilip proje ve iddia sahiplerince ortaya konması beklenirdi Trabzonspor camiasının kongresinde.
Bu tür dinamikler, büyük camiaların beslendiği,büyüdüğü ve gücünü önemli ölçüde buralardan aldığı kaynaklardır.
Ancak Trabzonspor’un can suyunu aldığı bu kaynakların uzun zamandır süregelen kuraklık sonucu, kurumaya yüz tuttuğu aşikar.
Çok renklilik, çok seslilik, farklı fikirler, farklı görüşler “saygı çerçevesinde” bulunduğu ve “dillendirilebildiği” her ortama güç ve gelişim sağlar.
Dillere pelesenk demokrasinin nimetlerinden yararlanmak yerine, demokrasiyi sadece istenmeyen güçlü adayların Trabzonspor bünyesinde barındırılmaması ya da bünyeye hiç katılmaması amacı ile kulanılan bir argüman olarak görmekten vaz geçilmelidir Trabzonspor camiası.
“Küçük olsun bizim olsun” yerine “ Büyük olsun, hepimizin olsun” reformu Trabzonspor için elzemdir.
Hatta camianın geleceği buna bağlıdır.
Yoksa Trabzonspor’un şampiyonluğu ya da Avrupa Kupaları başarıları yerine çok uzun süre daha “ birilerinin gönderilmeyen haşortmanı” konuşulmaya devam eder durur kulüpte.
Haşortmancıların da “acayip” işine gelir.