Geçtiğimiz hafta Trabzonspor’un olağan kongresi yapıldı. 9909 üyenin katılma hakkı bulunduğu kongreye 2585 kişi katıldı ve oy kullandı. Kongreye mevcut başkan ve tek aday olarak katılan Ertuğrul Doğan, bu oylardan 1572 tanesini alarak 2027 yılının sonuna kadar yani 3 yıllığına yeniden Trabzonspor Kulübü başkanlığına seçildi.
Kendisine, Trabzonspor kulübüne ve Trabzonspor camiasına hayırlı olmasını dileriz.
Bu arada sayın başkanın mevcut yönetim kurulundan da bir, iki kişi haricinde pek fazla bir değişiklik yapmadığı da dikkat çekti.
Gerek Trabzonspor futbol takımının içinde bulunduğu berbat performans, gerekse de kongrede tek aday olması nedeni ile katılım hakkı olan üyelerin yaklaşık sadece dörtte birinin, yani 2585 kişinin katılım gösterdiği kongrede , bu kişilerden bin kadarı da boş oy kullandı. Katılımın düşük olmasının güdük bir görünüm verdiği kongrenin en tuhaf sonucu da şüphesiz bu bine yakın boş oy oldu.
Trabzonspor’un içinde bulunduğu ve ilerleme kaydedemeyişinin en önemli sebebi olan “açmazın” kongredeki yansıması oldu bize göre, bu boş oylar.
Zira izahı olmayan, bir şey ifade etmeyen, herhangi bir üretim ya da gelişmeye zerre miktarı pozitif katkı sağlama ihtimalı yoktu bu boş oyların.
Evet , mevcut başkanı eleştirebilirsiniz. Biz de eleştiriyoruz zaman zaman. Hatta bu yazının sonunda yine bir eleştiri okuyacaksınız.
Eğer başkanı beğenmiyorsanız ve daha iyi başkanlık yapabileceğinize inanıyorsanız, medeni cesaret gösterip aday olmalısınız ve taraftarınızı arkanıza,bordo-mavi bayrağı da elinize alıp bu şerefli yürüyüşe başlamalısınız.
Bütçe ve kaynak oluşturabiliyor, plan ve program yapabiliyor ve camiaya önderlik yapabileceğinize inanıyorsanız, kongreler er meydanıdır. Hodri meydan deme yeridir. Yüreği olanlar için salon hemen orada, Ertuğrul Doğan’ın hemen karşıdındaydı ki şu sıralar “özellikle takımın durumundan dolayı” sayın başkanın karşısına çıkacak muhtemel bir adayın çok ciddi şansı vardı. (Nitekim ilginçtir, sicil kurulu seçiminde tam 5 adayın yarıştığı kıran kırana bir yarış gerçekleşti.)
Ama bunun yerine kuytularda fiskos yaparak, onun bunun arkasından konuşarak, yüz yüze gelince sırıtıp ama arkadan diş gıcırdatarak, iş elini taşın altına koymaya gelince havaya bakıp ıslık çalarak, hiçbir şey vermeden hep almaya çalışarak, hastalıklı arkaik ve ülkenin başına bela olmuş ideolojilerini bir spor kulübünde kusmaya çalışmak vs. gibi haslet ve davranışları tercih etmek, en hafif tabiri ile apaçık bir “geri kalmışlık”.
Kulübün bir türlü kurtulamadığı feodal yapının , on yıllardan beri kongrelerde tercih ettiği “çizik atma” bir meydan okuma ya da düello kültüründen daha çok şark toplumlarında zaman zaman görülen “ pusu “ kültürünü anımsatıyor.
Hiçbir umut vaat etmeden, hiçbir üretim yapmadan ve medeni cesaret göstermekten aciz ama karanlık köşede bekleyip çelme takmak ve düşürmeye çalışmak.
Kesinlikle tedavi gerektiren hastalıklı bir tutum, mümkün olan en kibarca ifadesi ile. Hiçbir şey üretme kapasiten yok ama üretene engel olabilme özelliğin var.
Eksik ol, hatta hiç olma.
Mümin Sekman’ın sözüdür;
-Ya bir yol bul!
-Ya bir yol yap!
-Ya da yoldan çekil!
ALANYASPOR MAÇI
Trabzonspor 2024-25 sezonunu başladığı gibi berbat götürüyor. Bu kötü performansın son halkası Alanyaspor mağlubiyeti oldu.
Sayın başkanın bize göre futbol takımı konusunda yaptığı hataların sonuncusu ama en büyüğü olan Ş. Güneş tercihi , 4 aydır Trabzonspor’un belini bükmekte. Zira Trabzonspor, 14. hafta itibari ile küme düşme hattının azıcık üstünde.
Göreve gelmeden önce Trabzonspor takımı hakkında sağlıklı bir öngörüsü olmayan ama göreve gelmesi için epey bir kulis yapılan hoca, son dönemlerde aleni olarak 4, örtülü olarak da bilinmeyen sayıda futbolcuyu kadro dışı bıraktı. Yani hâla daha takımını tanımaya çalışıyor. Oysa transferlerin ve takımın Ş.Güneş’in oynatabileceği formatta olmadığı apaçık belliydi, sezon başında.
Devre arası transferleri de Şenol Güneş nezaretinde yapılır ise , hocanın bugüne kadar böyle bir çalışma ve tecrübesi olmadığı için, ligin ikinci yarısında da Trabzonspor’un yeni hedefler belirleyerek oralara tırmanması zor görünüyor.
Sayın başkanın 3 yıllık planını bu devre arasında gözden geçirip, 3 yıl çalışacağı hocayı bulması gerektiği kanaatindeyiz. Ş. Güneş konusunda yapılacak ısrar , 3 yıl sonra yapılması gereken kongreyi çok daha yakın zamanda gündeme getirebilir.
Şenol hoca demişken,hakkını da vermeli.
Alanyaspor maçının kahramanı , elinde Hırvat ve Türk milli takımlarının iki sol beki olduğu halde, aynısının tıpkısı bir golü daha önce de Trabzonspor’a yedirmiş Arif’i tercih eden Şenol Güneş değildi.
Maçın kahramanı , açık ara maçın orta hakemi B.P idi.
VAR hakemi D.T. de ona eşlik etti.
Geçen sezon hakemlerden adeta kan kusan Trabzonspor, bu sezon da özellikle İ. Hacıosman’ın TFF de görev almasından sonra adeta hakem kararları ile doğranmakta. Sadece Gaziantep, Fenerbahçe ve en son Alanyaspor maçlarında nizamı üç golü sayılmayan ve her üçünde de bir şekilde VAR incelemesi dahi yapılmayan bu gollerin sayılmayışının Trabzonspor’a kaybı tam 8 puan. Diğer hakem hataları sonucu Trabzonspor’un kayıplarını yazsak, bu sayfalar yetmez.
Aslında Alanyaspor maçında hakem, net faul sonucu Alanyaspor’un kaptığı topla ceza sahasına girip ve Makouta’ nın ustaca kendini atması ile çaldığı uydurma penaltıya kadar Trabzonspor fena bir oyun oynamıyordu.
Ancak orta hakem B.P. çaldığı bu saçma sapan penaltı düdüğü ile resmen maça müdahale etmedi. Her VAR hakemi olduğunda Trabzonspor’un mutlak bir kaybına sebep olan D. T . de “bu pozisyonda temas yok” diyerek genelde olduğu gibi görmezden geldi.
Ancak orta hakem B.P. uydurduğu penaltı ile yetinmedi. Tüm hakem hocalarının da ortak görüşleri ile teyit ettiği fahiş hatalara devam etti.
Net olarak kırmızı kart görmeleri gerekirken Richard ve kaleci Ertuğrul’u sarı kartla sahada tutan B.P. hiç hak etmediği halde ikinci sarı karttan Alanyasporlu Yusuf’u oyundan attı. Bununla da yetinmedi. Trabzonspor’un son dakikada attığı nizami golü tuhaf bir şekilde iptal etti. İptal olayına Alanyasporlu futbolcular bile şaşırdı.
Belli ki Trabzonspor’un yeni TFF ve MHK dan çekeceği var ve bu çetin bir mücadele olacak.
TFF nin Trabzonspor’a karşı bu adeta“ yok etme çabasına “ karşı Trabzonspor camiası, Başkan Ertuğrul Doğan’ı ve futbol takımını yalnız bırakmamalı.