Trabzonspor, önceki hafta pek bir varlık gösteremeyip 2-0 kaybettiği G.Saray maçından sonra, geçen hafta da kendi evi Akyazı’da ,zaman zaman protesto seslerinin yükseldiği karşılaşmada komşusu Rizespor’a da 3-2 kaybetmişti.
Trabzonspor, 65 yıldır oynanan Süper Ligde kendi evinde Rizespor’a kaybetme başarısızlığını ikinci kez yaşayınca camiada transfer sürecinde oluşan karamsar hava ve tedirginlik, kaybedilen Rizespor maçı esnası ve sonrasında adeta tavan yaptı.
Ta ki Kasımpaşa maçına kadar.
Açık konuşmak gerekirse camianın, öncesinde çok fazla iyimserlik taşımadığı ve hatta olumsuz sonuçlara göre bazı senaryoların dillendirildiği Kasımpaşa maçı, bu yönlü tahminlerin tam tersine Trabzonspor’un tam bir gövde gösterisine dönüştü ve bordo-mavililer Akyazı’ya beş gollü bir galibiyet ile dönmeyi başardı.
KABUK DEĞİŞİMİ
Bir futbol takımı, kendi evinde küme düşmeme hedefi ile oynayan rakibine üç gol yiyerek yenilip ve bu maçtan sadece altı gün sonra, ligde ilk üç maçında hiç yenilmeyen bir rakibe yani Kasımpaşa’ya, deplasmanda tam beş gol atarak galip geliyorsa o takım henüz bir istikrara sahip olamamış ve geleceğe dair çok sayıda belirsizliği bünyesinde barındırıyor demektir.
Bu her iki yönde de şaşırtıcı zikzak, şüphesiz iddialı ve hedefleri olan bir kulüp için kabul edilebilir değil. Zira malum, hedef kovalayan bir futbol takımı için istikrar olmazsa olmaz bir unsur.
Ve yine bu şaşırtıcı zikzak, transfer döneminde yaşanan ve halen de bitmediği düşünülen giden-gelen hareketliliğinin de bir neticesi olarak kesine yakın bir görüntü arz etmekte;”KABUK DEĞİŞİMİ”
Önceki sezonun şampiyonu Trabzonspor, 28 milyon euro bütçe ile elde ettiği bu şampiyonluğun nimetlerinden gerek sosyal anlamda gerekse ekonomik anlamda zerre miktarı yararlanamazken, üstüne üstlük bir de tam 50 milyon euroya yakın(yani şampiyonluk bütçesinin neredeyse iki katı) harcama ile ligi altıncı sırada bitirince, 38 yıl sonra gelen “ şampiyonluğu bozuk para gibi harcamada” adeta dünya rekoru kırıyordu.
Bu kadar ödeme ile yapılan transferlerden istenen verim alınmayınca da geriye kalan bakiyeye herkes aynı gözle bakmaya başladı;”enkaz”.
Geçen sezonun bitimine 8 hafta kala iş başı yapan Nenad Bjelica ve ondan kısa bir süre önce görev alan sayın Ertuğrul Doğan ve yönetimi, bu kabuk değişimine zaten adeta zorunluydular.
Çünkü Şampiyonlar Ligi gelirlerinin de kaçırıldığı mevcut bütçe, hem sürdürülebilir değildi hem de bu bütçe rakamını şişiren oyuncuların çoğu bu rakamların karşılığı bir performans gösteremiyordu.
Trabzonspor şu ana kadar ligde oynadığı 4 karşılaşmaya da bu heyulanın yani yapılan ve yapılamayan transferlerin ,gönderilen veya henüz gönderilemeyen futbolcuların gölgesinde çıktı.
4. maç idi, Kasımpaşa maçı.
Kasımpaşa maçında Trabzonspor, Polonya’da kiralıktan dönen Enis Destan ve sonradan giren T. Tekliç dahil bu sezon ilk kez tamamı genç sayılabilecek beş yeni oyuncu ile sahaya çıktı. Bu nerede ise takımın yarısı demekti.
Ve uzun bir süre sonra yeni ve üstelik genç olan bu transferlerden ciddi katkı aldı.
Transferin 15 eylülde sona ereceğini ve Trabzonspor’un yeni transferler için çaba harcadığını bildiğimizden, bu kabuk değişiminin daha da artarak devam edeceğini ve önümüzdeki maçlarda Trabzonspor’da söz konusu bu değişimin devam edeceğini tahmin etmek zor olmasa gerek.
Bu arada sağbek genç Mehmet Can Aydın ve santrafor Enis Destan’a ayrı bir parantez açılmalı.
Bu iki oyuncu yakaladıkları altın fırsatı değerlendirmeye devam edebilir ve çizgilerini “zikzaktan istikrara” çevirmeyi başarabilirlerse sadece Trabzonspor değil Türk Ulusal tamımı da iyi bir sağ bek ve iyi bir santrafor kazanacaktır, muhtemelen.
Sonuçta Trabzonspor, favori olarak girmediği bir sezon için ilk üç hafta karamsarlığa ittiği camia ve taraftarına, geleceğe dair genç,dinamik ama şimdilik küçücük umut kırıntıları serpiştirmeyi başarmış oldu Kasımpaşa maçında.
Transferde kalan sürenin nasıl değerlendirileceği ve sonucu, artık çok ama çok önemli bir durumda ve geleceği dair bir çok pozitif ya da negatif tanımlamayı yapabilecek bir enerjiyi bünyesinde barındırmakta.