Türk solu kırıntılarının devrim fantezileri Kürtlere pahalıya patlayacak gibi

Vahdettin İnce

Sol, envai çeşit fraksiyonlarıyla Türkiye’de başarısız olmuştur. Teoride, pratikte çuvallamıştır. Dünya çapında başarısızken, Türkiye ölçeğinde iki kere başarısızdır sol. Siyasal, sosyal ve ekonomik olarak kullanılan onca yaldızlı kavrama karşın söyleyecek tek sözü yoktur solun. Sovyet blokunun ayakta olduğu, Marksist ideolojinin dünyayı kasıp kavurduğu, sabahtan akşama dünyanın dört bir yanında devrimler gerçekleştirdiği, asi gençliğe kahramanlar üretip armağan ettiği o cafcaflı günlerde bile Türk solu şiddet ve kandan başka bir başarı gösterememiştir o yüzden. Ruslar, bu eşyanın tabiatına aykırı ütopik ideolojiyle bir yere varamayacaklarını anladıkları ve dünyaya daha fazla rezil olmak istemedikleri için bu akıl dışı rejimi tarihin çöp sepetine armağan ettikleri geçen yüzyılın sonlarından itibaren de bizim Türk solu kanlı hatıralarıyla baş başa kalmıştı. Dünyadan heyecan verici örnekler de çıkmıyordu zaten. Çin bile “doğan görünümlü şahin” kıvamına gelmişti, Komünist görünümlü kapitalist oluvermişti. Sol ülkemizde de unutulup gidecekken bizim ezik, beyaz Türk meftunu Kürt siyasal hareketi can simidi gibi yetişti ve Türk solu kalıntılarının Kürt-Kemalist devlet çelişkisinden kaynaklanan sorundan nemalanmalarını sağladı. Kaç seçimdir bu posası çıkmış solcular Kürtlerin oylarıyla parlamentoya seçiliyorlar. Seçimlere kendi başlarına girseler emsallerinde çokça gördüğümüz gibi binde bilmem kaç sıfır oy alacakken “Deawrimsel” devinimlerle Kürtlerin omuzlarında taşınıyorlar.

Bu kadarıyla kalsa gene iyi. Kürt siyasal hareketine “önder”lik etme pozisyonuna gelip Anadolu köylüsünün, işçisinin yüz vermeyerek Bağdat caddesine iteklediği, Nişantaşı barlarına dehlediği “fentezi”lerini bizim kara kuru Kürt çocuklarının ölümleri üzerine kuruyorlar.

Son seçimlerde, Kürtler büyük bir destek verdi ya “Kürt Siyasal Hareketi”nin temsilcisi partiye, onu da yanlış anladılar. Büyük halk devriminin ayak sesleri olarak yorumladılar. Çünkü bedenleri yirmi birinci yüz yılda olsa da kafaları hala on dokuzuncu yüz yıl Marksist literatürün tozları arasında demlenmekte. Aslında seçimler yaklaştıkça ve Kürtlerin de bu desteğini hissettikçe savaş naraları atmaya başlamışlardı. Seçimler olup sonuçlar ortaya çıkınca da artık halk devrimi hülyalarından uyanmalarına imkan kalmamıştı. Günde beş vakit kandil tavafında “ah şu süreci bitirdik” sözü çıksa temennasında bulunmaya başladılar. Kandil de dünden razı. Hemen isteneni yerine getirdi. DAİŞ’in Suruç’ta 32 vatandaşı hunharca katletmesini bahane ederek iki polisi uykusunda infaz ederek kadavra halindeki Türk solu kalıntılarına devrimci halk ayaklanması fanztezileri kurması için altın bir fırsat sundu. Devrim hülyasıyla yanıp tutuşan sol kırıntısının “yaw yoldaş! DAİŞ katliam yaptığı halde intikamını neden iki gariban trafik polisinden aldın, bunun çözümlemesini yapar misin?” diyecek ayıklığı yoktu zaten. Önemli olan savaşın çıkmasıydı. Kimin kimi niçin vurduğu önemli değildi.

Oysa Kürtlerin bu son seçimlerdeki desteği, savaşı yeniden başlatmak için değildi. Kürtler, sokaklarındaki, evlerindeki, kentlerindeki, dağlarındaki savaştan bıkmışlardı. Mağduriyetlerini bahane ederek bu savaşı sürdürenlere güçlü bir destek vererek ne yapacaksanız Ankara’da, parlamentoda yapın, artık sokaklarımızı boşaltın demek istiyorlardı. Kürtler barışa oy vermişlerdi bu anlamda. Marksist literatürle kafayı bozmuş devrimci sol kalıntıları ise bunu devrimsel fantezilerine bir destek olarak yorumladılar ve daha ağır bir savaşı Kürdün sokağına taşıdılar.

Şimdi Kürdün dağları ateş altında. Kürt çocukları ellerini uzatsalar yakalayacakları kadar yaklaşmış barışın bu sol kırıntısı beyinsizler yüzünden uçup gitmesinin hesabını soracak iradeyi gösterebilecekler mi? Düşün yakamızdan, biz barışımızı kurmak istiyoruz, size armağan edecek Che’nin zaferleri yok bizde diyebilecekler mi?

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (7)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.