Haftalardır EPDK’nın kurguladığı bir depolamalı elektrik ön lisans vurgununu yazıyorum.
Çünkü yaz yaz bitmiyor.
7 Aralık, 2024 tarihinde Fatih Altaylı ile yaptığımız YouTube programında vurgunun boyutunu konuştuk.
9 Aralık, 2024 günü EPDK programla ilgili bir basın açıklaması yaptı.
Nobran bir dille kaleme alınan basın açıklamasında “iddia sahibi enerji sektöründen habersiz olduğunu göstermiştir'' deniliyor.
Yani biz enerji konusunda cahilmişiz.
Bunun yanı sıra “yönetmelik değişikliği taslağını iki ay öncesi teknik olarak hazırladık ve paydaşlarla paylaştık. Aldığımız katkılar ile de taslağa son halini verdik diyorlar.
Ancak asgari sermaye yeterliği ve teminat mektubu şartlarının kaldırılacağına, paydaşlarla paylaştıkları taslak metinde yer vermiyorlar.
Bu bilgiyi sadece bir avuç çantacıyla paylaşıyorlar.
Onlar da “doyumsuzca” ön lisans alıyorlar.
Hocam “doyumsuzca” derken, ne demek istiyorsanız derseniz gelin bir bakalım.
TEKNİK ETKİLEŞİM ANALİZİ
Türk Dil Kurumuna göre doyumsuz “sonu gelmeyen, sınırsız olan” anlamına gelmektedir.
Daha önce bir gece operasyonuyla 32 bin megavat depolamalı elektrik ön lisansı tahsis edildi demiştim.
Ön lisans alınca her şey bitmiyor.
Daha tamamlanması gereken işlemler ve alınması gereken izinler bulunmaktadır.
Bu işlemler ve izinler tamamlanınca ancak lisans alınabiliyor.
Bu işlemlerden bir tanesi de Teknik Etkileşim Analizidir (TEA).
TEA 2011 yılından itibaren TÜBİTAK BİLGEM bünyesinde faaliyet göstermekte olan RAPSİM birimi tarafından gerçekleştirilmektedir. T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı, MİT Başkanlığı, Enerji Piyasası Denetleme Kurulu, Devlet Hava Meydanları İşletmesi, TEİAŞ ve TÜBİTAK arasında imzalanan protokoller gereğince rüzgâr enerji santrallerinin haberleşme, seyrüsefer ve radar sistemlerinde oluşturabileceği etkiler incelenmekte ve analiz sonuçları ilgili kurumlara raporlanmaktadır.
TEA sürecinde “rüzgâr türbinleri hava ulaşım sistemine zarar verecek mi, askeri üslerde yer alan radarların işleyişi bozulacak mı, telsizle haberleşme veya diğer haberleşme sistemleri zarar görecek mi” şeklindeki sorulara cevaplar aranmaktadır.
Sonuç raporu başvuru sahiplerine Enerji İşleri Genel Müdürlüğü tarafından tebliğ edilmektedir.
TEA sonucu olumluysa sorun yok.
Olumsuz ise başvuru sahipleri projelerinin neden reddedildiğini öğrenirler.
Bu sonuca göre türbin yerlerini veya türbin tiplerini değiştirerek yeniden başvuru yapılabilir.
Doyumsuzca tahsis edilen depolamalı RES ön lisanslarında bu seçenek çalışmıyor.
Neden mi?
Devam edelim.
DEPOLAMALI RES ÖN LİSANSLARI
Daha önce de yazmıştım TEİAŞ 2022 yılı mayıs ayında 5 ve 10 Yıllık Bağlanabilir Bölgesel Üretim Tesisi Kapasiteleri Raporunu (2023-2027, 2028-2032) yayımladı.
Raporda bölgelere ve illere göre yaratılacak kapasite miktarları açıklandı.
Özellikle de RES konusunda en büyük kapasite Trakya bölgesinde yaratılacaktı.
TEİAŞ içerisinde ulaşabileceğiniz birileri varsa, uygun trafo merkezlerinin yerlerini öğrenebileceksiniz.
Buna göre santralin kurulacağı araziyi belirleyeceksiniz.
Lisansı aldıktan sonra da “kamu yararı” gerekçesiyle bu araziler kamulaştırılacak.
Değerli okur bunların hepsini biliyorsunuz ve 19 Kasım Cuma 2022’de gece yarısı yayımlanacak yönetmelik değişikliğiyle teminat mektubu ve asgari sermaye şartlarının da kaldırılacağından haberdarsanız vurgundan payınızı almanız mümkündür.
Enerji uzmanı görünümlü çantacılar bunların hepsini biliyorlardı.
O gece, çalışanı ve asgari sermayesi olmayan şirketleri için ön lisans aldılar. Niyetleri yatırım yapmak değil bu ön lisansları yatırımcı şirketlere satmaktı.
Ya da başarı primi karşılığında büyük şirketlere depolamalı elektrik ön lisansı danışmanlığı yaptılar.
Kimler yok ki çantacılardan danışmanlık hizmeti alan bu şirketlerin içerisinde.
Koç gibi çalışanı mı dersiniz?
Milletin validesine yükseleni mi diyeceksiniz?
“Sayın bakanı, enerji bakanlığından tanırız, çok iyi çalışır” diyen yancıları mı dersiniz?
Hayır adına cami ve okul yaptıranlar mı dersiniz?
Ben de ki listeyi bir görseniz “kimler, kimlerle berabermiş” dersiniz.
Trakya bölgesinde ön lisans yoğunluğu yaşandı demiştim ya.
Resimde Trakya Bölgesinde RES tesisleri için çizdirilen arazilerin yoğunluğunu görebilirsiniz.
Evet, ön lisans sahibi bu arkadaşlar Teknik Etkileşim Analizi için TÜBİTAK’a başvurdular.
Aynı anda bu kadar yoğun başvurunun yapıldığı Trakya bölgesinde projelerin TEA testinden geçmeleri beklenmiyordu da zaten.
Çantacılar bunu da biliyordu.
Bu nedenle başarı primini ön lisans şartına bağlamışlardı.
Ancak danışmanlık yaptıkları şirketlerin çoğu TEA aşamasındaki olası reddi bilmiyorlardı.
Nitekim TEA aşamasında ret haberleri hızla gelmeye başladı.
Masamda bir liste var.
Eylül/2023 itibariyle sadece TEA başvurusu bulunmaktadır.
Bu şirketlerin bir kısmının projeleri reddedildi. Diğer projelerin de ret alma olasılığı çok yüksek.
Hatırlatayım, milletin validesine yükselen arkadaşın şirketlerini de kata kulliye getirmişler.
Aynı anda bu kadar çok proje ön lisans alınca türbinin yerini ve tipini değiştirerek projenin TEA’ya uygun hale getirilmesi de mümkün değil.
Çünkü başınızı çevirdiğiniz yerde depolamalı RES tesisleri için arazi kapatıldığını görüyorsunuz.
Resimdeki kuzey bölgesine iyi bakın, çoğu ret aldı. Güneydekilerde ret bekliyor.
TEA testini geçemeyen ön lisans sahipleri Genelkurmay ve EPDK nezdinde lobi yapıyorlar.
Genelkurmay’ın konuya ilişkin tutumunu bilmiyorum.
Ancak, hava ulaşımına, haberleşmeye ve dolayısıyla ulusal güvenliğe zarar verecek bu projelere yol vermeyeceğini biliyorum.
EPDK’nın tavrı ise çok manidar.
Kaynaklarıma göre çantacıların ön lisanslarını satın alan şirketlere “bize mi sordunuz” demişler.
Başvuruyu, başarı primine göre kiraladıkları danışmanların nezaretinde kendileri yapan şirketlere de “taş attınız da kolunuz mu yoruldu” demişler.
Evet, biz de bunu söylüyoruz.
Yorulmadan servet sahibi olmak iyi bir şey değildir.
İyi pazarlar.