Hafta içinde 2022 yılı bütçesi ve kamu borç yönetimi raporu TBMM’ye gönderildi.
Birkaç gündür basında bütçeyle ilgili çeşitli haberler yapıldı.
Kimileri Cumhurbaşkanı bütçesine, kimileri trafik cezalarına kimileri de mega projelerin ödeneklerine baktı ve değerlendirmeler yaptı.
Değerli okur mega projeler ekseninde bütçe metinlerini ben de okudum ve bazı tespitler yaptım.
Nasıl mı?
Gelin bir konuşalım.
ÖDENEKLER
Basından öğrendiniz. 2022 yılında şehir hastanelerine yapılacak ödemeler için 21,6 milyar TL, otoyollar/köprüler için 20,3 milyar TL ve Avrasya Tüneli için de 540 milyon TL ödenek ayrıldı.
Bu sayılar kendi başlarına pek bir anlam ifade etmiyor. O nedenle bazı karşılaştırmalar yapacağım.
Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) bütçesindeki garanti ödemelerinin, kendi bütçesi içerisindeki payı % 45. İzleyen yıllarda bu oran % 47’ye çıkıyor. KGM’nin harcadığı 2 liranın neredeyse 1 lirası gelir garantilerine gidiyor. Yani karayolları bütçesi giderek esnekliğini kaybediyor ve daha donuk hale geliyor.
KGM bütçesinin yarısı mega projelere gidiyorsa, diğer yol yatırımları ne olacak? Mevcut yolların bakımı nasıl yapılacak?
KGM ya yeni yol yapmayacak ya da gelir garantili YİD projelerine daha çok yaslanacak. Böylece gelecek nesillere daha fazla yük aktarılacak.
Kurumların, bütçe tekliflerini Orta Vadeli Program’da (OVP) belirlenen makroekonomik çerçeveye göre hazırlaması gerekmektedir.
OVP’den önümüzdeki yıllara ilişkin kur tahminlerini okuyabiliyoruz.
Kurumların, dövize dayalı gelir garantilerinin Türk lirası karşılığını bu kurlara göre hesapladığını kabul ediyoruz.
Aşağıdaki tabloda, Türk lirası olarak belirlenen gelir garantisi ödeneklerinin OVP’deki kur tahminlerine göre hesapladığım dolar karşılıkları gösterilmektedir.
Kaynak: Bütçe ödeneklerinden kendi hesaplamalarım
2022 yılındaki gelir garantileri toplamı 4,6 milyar dolardır. Garantilerin 2022-2024 toplamlı ise 14,6 milyar dolardır.
Şehir hastanelerinde yapılan kira ve hizmet bedeli ödemeleri doğrudan yükümlülüktür. Anlaşılan, Sağlık Bakanlığı önümüzdeki yıllarda kullanım ve hizmet bedeli ödemelerinin daha da artmasını beklemektedir. 2021 yılında yaklaşık 2 milyar dolar olan ödeneğin 2024 yılında 2,5 milyar dolar olması öngörülmektedir.
Bu tabloda bana ilginç gelen otoyol ve köprü ödeneklerindeki beklentilerdir.
Bu projelerdeki gelir garantileri koşullu yükümlülüktür.
Yani sözleşmelerde verilen geçiş garantileri kadar otoyollardan ve köprülerden geçerseniz, bütçeye bir yük gelmiyor.
Geçmediğinizde; verilen garanti ve gerçekleşen trafik arasındaki farkı vergi mükellefleri ödüyor.
Değerli okur, artık KGM de sizlerin bu pahalı yolları kullanmayacağınıza inanmış görünüyor.
Bu nedenle de 2021 yılında 1,7 milyar dolar olan garanti ödeneğinin, 2024 yılında 2,6 milyar dolar olmasını öngörmüş.
KGM sizlerin bu yolları ve köprüleri daha çok kullanacağınıza inanmış olsaydı; bu ödeneklerin giderek azalması gerekirdi.
BORÇ ÜSTLENİM TAAHHÜDÜ
(Konuya yabancı olanlar, gelir garantileri ile Hazine garantilerini birbirine karıştırıyor ve Sayıştay raporlarında gördükleri her Hazine garantisinin KÖİ sözleşmelerinden kaynaklandığını düşünüyor. Oysa Sayıştay raporlarında bahsedilen Hazine garantilerinin KÖİ’lerle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır).
HMB, KÖİ sözleşmelerinde sadece borç üstlenim taahhüdünde bulunmaktadır.
Bu taahhüt çerçevesinde KÖİ sözleşmesi süresinden önce feshedilirse; yurt dışından sağlanan finansman ve bu finansmanın teminine yönelik türev ürünlerden kaynaklanan yükümlülükler HMB tarafından üstlenilmektedir.
TBMM’ye de gönderilen Kamu Borç Yönetimi Raporundan görüleceği üzere Hazine ve Maliye Bakanlığı (HMB) 7 otoyol projesinde 17,2 milyar dolar tutarında borç üstlenim taahhüdünde bulundu.
(Değerli okur bazı projelerde finansman, sadece çoğu kamu bankaları olmak üzere Türk bankalarından sağlanmaktadır. Türk bankaları finansmanın geri dönüşünden endişe ediyor olacak ki borç üstlenim taahhüdünden yararlanabilmek için krediyi yurt içindeki şubeleri yerine, yurtdışındaki iştirakleri üzerinden kullandırtmaktadır).
2022 yılı Bütçe Kanunu Teklifinde, HMB’nin 4,5 milyar dolar daha borç üstlenim taahhüdünde bulunmasına imkân sağlandı.
HMB, genel ve özel bütçeli kuruluşların KÖİ sözleşmelerinde borç üstlenim taahhüdünde bulunuyor.
DHMİ gibi genel bütçenin dışındaki KİT’ler ve yerel yönetimler kendileri borç üstlenim taahhüdünde bulunmaktadır. Şehir hastanelerinde Sağlık Bakanlığı kendisi borç üstlenimini taahhüt etmektedir.
Maalesef çoğu konuda olduğu gibi bu yükümlülükler hakkında da kamuoyuna bilgi verilmiyor.
GELİR GARANTİLERİ
Kamu Borç Yönetimi Raporunda borç üstlenim taahhütlerine yer veriliyor. Ancak gelir garantileri gösterilmiyor.
Çünkü HMB sadece kendi borçlanmasını devlet borcu olarak kabul ediyor. Bu nedenle de KÖİ’lerden kaynaklanan borçlar kamu borç stoku içerisinde gösterilmiyor.
Gösterilmiş olsaydı, 2020 yılında devlet borç stokunun GSYİH’ya oranı % 39,8 yerine % 60 olarak raporlanacaktı.
Yani AB’nin Maastricht ölçütlerindeki üst sınıra (% 60) varılmış olunacaktı.
HMB gelir garantilerini devlet borcu kabul etmiyor. Anladık.
Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliğine göre KÖİ’lerden kaynaklanan yükümlülüklerin ilgili kurumların bilançolarında gösterilmesi gerekiyor.
Bu bilgiler HMB tarafından da toplanıyor diye biliyoruz. Ancak, Bakanlık bu bilgileri kamuoyuyla paylaşmıyor.
Bu ketumluğun nedenini bilmiyoruz.
Ama şunu söyleyebiliyoruz: Bakanlık devletin gerçek borç büyüklüğünün kamuoyunca bilinmesini istemiyor.
Öte yandan Sayıştay raporlarından öğreniyoruz ki mevzuata rağmen kurumlar KÖİ sözleşmelerinden kaynaklanan yükümlüklerine ilişkin kayıtlarını mali tablolarında göstermiyormuş.
Yine Sayıştay raporlarından öğreniyoruz ki kamu borç yönetimi raporlarındaki borç üstlenimine ilişkin bilgiler, bu raporlardan yararlanacak olanların doğru karar vermelerine yardımcı olacak ölçüde yeterli, açık ve kapsayıcı değilmiş.
Sonuç olarak borç başını almış gitmiş.
Yanı sıra ne mevzuata uygunluk kalmış, ne de şeffaflık.
İyi pazarlar.