Dost masalarında sazlı sözlü, fıkralı ve bol kahkahalı sohbetler yapılır. Her şeyin olduğu gibi bu sohbetlerin de bir sonu vardır.
O son geldiğinde hesap istenir. İşte o vakit masayı derin bir sessizlik kaplar.
Değerli okur başlıktaki ibare işte bu sessizliği anlatır: “acı bir ses hesap kes.”
Acı bir sessizliğe bürünmemizi istemediklerinden olsa gerek, yetkililer mega projelerdeki ziyafet masasının hesabını bir türlü göster(e)miyorlar.
Nasıl mı?
Gelin bir bakalım.
VAZGEÇİLEN TERCİHLER
Dünya projecilik tarihine kötü bir örnek olarak geçen Zafer Bölgesel Havalimanının kullanılması için Eskişehir’deki Hasan Polatkan Havalimanının dış hat uçuşlarına kapatılacağını yazmıştım.
Değerli okur hep derim ya, iktisat “her tercihin bir vazgeçiş olduğunu” söyler. (Fırsat maliyeti.)
Kullanılmayacağı halde milyonlarca dolar tahsis edilen bu verimsiz projeler nedeniyle nelerden vazgeçiliyor nelerden.
Bunlardan birisini de Eski Bakan ve Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı Bey anlatıyor.
16 Mart 2022 tarihinde Ulaştırma ve altyapı Bakanı AK Parti milletvekillerine bir brifing vermiş.
O toplantıda Vekil Bakana demiş ki: “İki gün sonra 18 Martta, Çanakkale Köprüsünün açılışı yapılacak. Ama ben Eskişehir’de göğsümü gere gere Çanakkale Köprüsünün tanıtımı yapamayacağım. Çünkü niye, Eskişehirli bana diyor ki tamam çok güzel aferin Çanakkale Köprüsünü yaptınız. Ama bizim Kırka yolu ne olacak? Veya Alpu yolu ne olacak? Sarıcakaya yolu ne olacak? Lütfen sizin için çok de büyük şey (bütçe) gerektirmeyen projelerimizi bir an önce tamamlayın. Nitekim benden sonra söz olan diğer illerin temsilcisi milletvekilleri de bunu teyit eden örnekler verdiler. Herkesin ilinde ilçesinde buna benzer sorunlar var.”
Ulaştırma Bakanı da not almış ve gerekenin yapılacağını söylemiş. Bunun üzerine Sayın Vekil “gerekenin yapılacağı konusunda kendilerinde bir kanaat oluştuğunu” ifade etmiş.
Bence çok da umutlanmasın. Çünkü Karayolları Genel Müdürlüğünün (KGM) bütçesinin yarıya yakını mega projelerdeki garanti ödemelerine gitmektedir.
Kur artışları sonucunda bu ödemeler 2022 yılı bütçenin üçte ikisine yaklaştı. Bütçeye ek ödenek konulmaz ise KGM’nin bütçesi gerçekten çok zor durumda.
Garanti ödemelerine bu kadar çok para gidince de diğer projelere kasada para kalmıyor.
Masadaki hesabı da göremediğimizden kasanın ne kadar daha zorda kalacağını göremiyoruz.
HESAP VEREBİLİRLİK
KÖİ modeli kapsamındaki yatırımların ve yükümlülüklerin muhasebeleştirilmesindeki standartları belirlemek amacıyla devlet muhasebesinin çerçeve yönetmeliği olan Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği, Ocak, 2015 tarihinde yürürlüğe girdi. KÖİ uygulamalarının muhasebe işlemlerine ilişkin Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliği (Sıra No: 45) ise 1 Temmuz, 2015 tarihinde çıkartıldı.
Bu mevzuata göre KGM’nin köprüler ve otoyollardan ve Sağlık Bakanlığının da şehir hastanelerinden kaynaklanan yükümlülüklerini bilançolarında göstermeleri gerekmektedir.
Böylece vergi mükellefleri de mega proje ziyafetinin hesabını, yani bu idarelerin bu projelerden kaynaklanan hak ve yükümlülüklerini şeffaf biçimde görebilecektir.
Değerli okur normal bir hukuk devletinde ne beklersiniz?
Bir mevzuat yürürlüğe girdiğinde, devlet memurları bunun gereğini yerine getirir. (27 yıllık memuriyet hayatımda böyle öğrendim ve böyle de davrandım.)
Ancak zamanın partili devlet memurları “hukukun üstünlüğünü” yerle yeksan edip, “üstünlerin hukukunu” yarattılar. Bu nedenle de Resmi Gazetede yayımlanan mevzuatı zerre kadar umursamıyorlar.
Sayıştay'a göre Sağlık Bakanlığı şehir hastaneleri sözleşmeleri kapsamında görevli şirketlere taahhüt edilen talep garantisi yükümlülüklerini muhasebeleştirmemekte ve bilanço dip notlarında göstermemektedir. Raporda “taahhüt edilen talep garantisi tutarlarının kayıt dışı kalmasının önlenmesi amacıyla zamanında, tam, doğru ve gerçeğe uygun değerler üzerinden muhasebeleştirilmelidir” denilmektedir (Sağlık Bakanlığı 2019 yılı Denetim Raporu).
Sağlık Bakanlığı 2019 yılı Faaliyet Raporunda bu eleştiriye cevap vermiş ve demiş ki “Sayıştay'ın şehir hastanelerine ilişkin taahhütlerin usulünce muhasebeleştirilmediği bulgusuna istinaden, muhasebe işlemlerinde karşılaşılan sorunların çözümü amacıyla 09-10 Aralık 2019 tarihleri arasında Genel Bütçe Muhasebe kayıtları eğitimi düzenlenmiştir.”
Mevzuatın yürürlüğe girdiği tarihten 4 yıl sonra Bakanlık muhasebeleştirme konusunda eğitim almaya karar vermiş.
Eskişehir Milletvekilinin Ulaştırma Bakanının gerekenin yapılacağı sözlerine olumlu kanaat getirdiği gibi, sizler de Sağlık Bakanlığının bu açıklamasından sonra gerekeninin yapılacağı konusunda olumlu kanaate sahip olabilirsiniz.
Değerli okur ben sizden biraz önden gidiyorum. Bu nedenle bende de olması gereken olumlu kanaat, bir hayal kırıklığına dönüştü.
Sayıştay'ın Sağlık Bakanlığı 2021 yılı Denetim Raporunda öğreniyoruz ki Bakanlık inatla ve ısrarla şehir hastanelerinden kaynaklanan garantileri ve yükümlülükleri muhasebeleştirilip raporlamıyormuş.
Değerli okur Sadece Sağlık Bakanlığı mı? Ulaştırmanın partili memurları hiç geri kalırlar mı?
KGM 2021 yılı Denetim Raporunda Sayıştay diyor ki “yap-işlet-devret modeli ile gerçekleştirilen ve işletmeye açılan otoyol projeleriyle ilgili olarak İdarece verilen talep garantilerinin tam, doğru ve gerçeğe uygun bir şekilde muhasebe kayıtlarına alınmadığı görülmüştür.”
Peki, gösterişli törenlerle temelleri atılan ve açılışları yapılan, bir kesimin resimlerine ve videolarına bakmaya doyamadığı köprülerin ve yolların garanti yükümlülükleri inatla ve ısrarla neden saklanır?
Değerli okur “masaya hesap geldiğinde ortalık sessizliğe bürünür” diye düşünüyor olabilirler mi? Neyse bu devran döndüğünde bu hesabı ilgili makamların masalarına bırakırlar belki.
YOLCU VE TRAFİK İSTATİSTİKLERİ
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının YİD projelerini aktif olarak kullanan iki kuruluşu var. Birincisi Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ), diğeri de KGM’dir.
DHMİ, YİD yöntemiyle yapılan havalimanları dâhil bütün havalimanlarının yolcu sayılarını yıllık olarak yayımlamaktadır.
Nitekim Zafer Havalimanındaki müthiş öngörüsüzlüğü bu verilerden takip edebiliyoruz.
KGM de otoyollara ve köprülere ilişkin trafik ve ulaşım sayılarını yıllık olarak yayımlamaktadır.
Bu istatistiklerden devletin yaptığı otoyollara ve köprülere ilişkin trafik bilgilerini rahatlıkla görebiliyoruz.
Ancak YİD yöntemiyle yapılanları göremiyoruz.
Değerli okur KGM’nin resmi sitesinden YİD ile yapılanlar dâhil bütün otoyolların ve köprülerin geçiş ücretlerini görebilirsiniz.
Ancak aynı sayfada 1- 15 Temmuz Şehitler ve Fatih Sultan Mehmet Köprülerindeki araç geçiş sayılarını görebilirken, Osmangazi, Çanakkale ve Yavuz Sultan Selim köprülerindeki araç geçiş sayılarını göremiyoruz.
Neden?
Yoksa Zafer Havalimanındaki müthiş öngörüsüzlüğü gördüğümüz gibi, YİD otoyolları ve köprülerindeki hayali garantilerin tutmadığını da görürüz diye mi?
İyi pazarlar.