Bugün bir milyona yakın öğrenci kayıt yaptırıp üniversiteli oldu. Hepsine başarılar ve iyi bir gelecek diliyorum. Ama bu öğrencilere birkaç öneride bulunmak istiyorum. Birincisi en önemlisi, sakın “öğrenci” olmayın. Çünkü günümüzde üniversite pasif ders aktarma yeri değil, öğrencilik de bu pasif dersi dinlemek değil. Günümüz üniversiteleri birer girişimcilik ve yaratım merkezi iken günümüz öğrencileri de bu yeni üniversitede girişim yapan ve maker dediğimiz “yapan adam” konumunda. Bu sebepten dolayı sakın “klasik öğrenci” olmayın.
Dünya değişiyor ve bu değişimde en büyük şoku bizim yaş grubumuz yani kırklı ellili yaşlar yaşıyor. Biz daha yavaş ve daha kurallı bir dünyaya doğduk ve bunlarla büyüdük, oysa yeni dünyada her gün kurallar yeniden tanımlanıyor ve yeni nesil bunlara çok hızlı uyum sağlıyor. Bizler ise her seferinde ya korumacı davranıp kendi yok oluşumuzu izliyoruz ya da uyum sağlamaya çalışıyoruz ama nafile, bu yüzden bizden uzak durun. Bizi dinleyin ama bizim korkularımız ve “memur” kimliğimiz sakın size sirayet etmesin. Çünkü yaratıcı olursanız başarırsınız. Bu yüzden “farklılaşmaya“ çalışın. Farklılaşmak için her şeyi yapın. Ama sakın başkalarına benzemeyin.
***
Üçüncüsü, bizim gibi yerel insanlar olmayın; siz dijital çağın küresel vatandaşlarısınız. Eğitiminizi sadece Türkiye’de bir kurumda çalışmak üzere almayın, kendinizi o kadar donatın ki tüm dünya size kapılarını açsın. Bu yüzden dil veya diller öğrenin, dünyayı tanıyın ve olabildiğince erasmus, worlexchange veya üniversitenizin sağladığı olanakları kullanın ve dünyayı tanıyın.
Dördüncüsü, gerçek dünya yani profesyonellerle içiçe olun. Şirketleri tanıyın, onları ziyaret edin ve olabildiğince staj yapın. Kartvizit toplayın ve kartvizitlere kendinizi hatırlatın. Beşincisi, artık 5 yıl aynı binada ders görerek kendinizi geleceğe hazırlayamazsınız; bu sebeple isteyin, her şeyi isteyin.
***
Bunları yapar mısınız bilmiyorum? Ama bugün kafanızı kaldırın ve dünyaya bakın. Sonra düşünün dünya neleri konuşuyor ve nereye gidiyor? Ve hiç unutmayın ki siz üniversiteyi bitirdiğinizde 2022 yılı olacak, sizce o yıl dünya nasıl olacak? Siz bir şirkete iş başvurusu yaptığınızda sizden ne isteyecekler? Acaba diplomanızı verdiğinizde altındaki CV’nizde ne isteyecekler? Hangi becerilere sahip olursanız avantajlı olursunuz? İşte bütün bunları düşünün ve üniversite öğrenciliğinizi buna göre şekillendirin. Unutmayın ki üniversite hayatı çok keyiflidir, onu da en iyi şekilde yaşayın.
Üniversitelerin bunları size sunacağınızı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Aslında bunları üniversiteleri tercih ederken sormalıydınız ama eminim çoğunuz sormadınız. Şimdi bulduğunuza razı olacaksınız. İşte bu yüzden daha başlarken sizin önünüze geçen bir sürü rakibiniz var. Bu rakiplerinize sunulan avantajları telafi etmek de sizin göreviniz artık.
Unutmayın gençler, ülkemizde var olan 170 üniversitenin birçoğu bu kavramları bırakın sunmayı, bilmiyorlar. Bu yüzden birçok üniversite ve oradaki sistemler değil, siz kendinizi geleceğe hazırlayacaksınız. Siz siz olun bu kurumlara “önümden çekil” demeye başlayın...