Bugün bir haber gördüm ajanslarda, Milli Eğitim Bakanlığı şişirme notlar için soruşturma başlatmış ve şişirme not veren okullara para cezası verilecekmiş. Güzel, herkes adil olsun diye bir önlem alıyorlar diye düşünelim ve iyi niyetmizle başarılar dileyeyim. Ama sormadan da duramıyorum. Sevgili eğitim yöneticilerim hatırlar mısınız bilemiyorum.
Azıcık hafızanızı zorlayıp size bundan 4 yıl önce yürülükte olan OBP (ortaöğretim başarı puanı), AOBP ve ilköğretimlerde ilköğretim başarı puanını hatırlatmak isterim. Sanırım hatırlamışsınızdır ama ben azıcık daha içeriğini hatırlatayım.
OBP ve AOBP dediğimiz sistem Türkiye’nin bilim insanlarının uzun yıllar deneyimiyle oluşturulmuş üniversite sınavlarında kullanılan bir başarı puanı uygulaması idi. Bu sistem o kadar güzel hazırlanmıştı ki okulların bireysel öğrenci notlarının yanı sıra okulların total başarısını alıp oranlayarak okulların notları şişirip şişirmediğini buluyor ve eğer okul notları şişirmişse okulun başarı puanını düşürerek öğrencileri eşitliyordu. Örneğin bir okulun 10 öğrencisi varsa ve bunların hepsine yüksek notlar verilmişse bu sistemle öğrencilerin puanları daha düşük oluyordu. Ama bir başka okul düşük puan vermişse “sen bu çocuklara haksızlık etmişsin” diye okul ortalaması yükseltiliyordu. Benzer sistem SBS’de de kısmen uygulandı bir süre.
***
Bu sistem değiştirildi. Üstelik bizim itiraz ve uyarılarımıza rağmen değiştirildi. O zaman meslek lisesi katsayısı düzeltilsin diye değiştirildi ve ben eğitimci olarak “sigortayı bozmayın. Katsayıyı yaratan OBP ve AOBP değil okul türüne göre verilen katsayılardır bunu kaldırın yeterli” dedim. Ama dinletemedim. Yine yazdım söyledim “okullara arası farklılığı katsayı yapıyor, OBP değil” dedim ama nafile.
O yıl Meclis’e bir teklif sunuldu, bu teklif kabul edildi ve yasalaştı. Bu yasalaşan teklif dört yıldır uygulanıyor ve okullar da bu yasanın yarattığı sorunu öğrencilerine yüksek notlar vererek çözüyor. Yasada şöyle yazıyor: “Üniversite yerleştirme puanları hesaplanırken öğrencilerin diploma notu 5 ile çarpılır, elde edilen puanın %12’si yerleştirme puanına eklenir.” Şimdi bu cümlenin sonuçlarını size yazayım. Birincisi, öğrencinin puanı direkt alındığı için herkese 100 verebilirsiniz zira sağlaması yok bunun. İkincisi, bütün öğencilere yüksek not verebilirsin üstelik bunu da soran olmaz.
***
Peki sonra ne oldu? Okullar OBP’nin sağlamasından kurtulunca “nasıl olsa hesap soran yok, sistem içinde herhangi bir denge unsuru da yok ben notları neden yükseltmeyeyim?” dediler ve bugünkü durum ortaya çıktı. Öğrenciler kim yüksek not verirse oraya gidiyorlar çünkü aldıkları not direkt puanlarına ekleniyor.
Şimdi başa dönelim; MEB bu işin geldiği noktanın nihayet farkına vardı ve önlem alma gereği hisetti ama yine eksik bir müdahale var. Hem TEOG’da hem de ÖSYS’de öğrencinin bireysel başarının kullanılması doğrudur ama adil olmak daha doğrudur. Bunu sağlayacak olan da istatistik bilimidir. Bu tür önlemler alacaksanız lütfen istatistik bilimine başvurun orada bunların çözümü var. Ha unutmadan 4 yıldır zarar gören çocukların hesabı ne olacak? Üstüne üstlük işini düzgün yapan ama siz önlem almadığınız için zarar gören okullar var, onların hakkı ne olacak? Sonuç olarak eğitimle ilgili kararlar, geniş kesimleri ilgilendirmesi açısından ve zararının telafisi zor olduğu için iyi düşünülmelidir. Bu da bize ders olmalıdır diye düşünüyorum, ama inşallah demekten de kendimi alamıyorum.