Türk öğrenciler ‘seçenek’ doldurma yerine Apply BAU ile üniversiteye

Turgay Polat

Hep düşünürdüm neden dünyanın en büyük üniversiteleri, öğrencileri kişisel özelliklerine, yeteneklerine göre seçiyor da biz halen öğrencileri “en fazla boşluk doldurana” göre seçiyoruz. Bizim çocuklarımız da bunu hak etmiyor mu diye düşünüyordum. O zaman hem ülkemiz kazanır hem de gençler mutlu olur. Neden mi? Herkes yeteneği ve isteği neyse ona göre çalışır, ki bu da başarıyı getirir. Çevrenize bir bakın lütfen, ülkemizde 43 yıldır sınav yapılıyor; derece yapan, soruların tamamını yapan binlerce genç. İyi de bunlar nerede şimdi. Madem doğruyu seçiyoruz o halde neden memleket daha zengin olmuyor, gençler daha mutlu olmuyor? Şimdiki gençlerin nasıl başarılı olacağını biraz düşünelim, dünyadaki yaşıtlarına bakalım ve nasıl başarı geldiğini görmeye çalışalım. Birincisi, dünyanın başarılı gençleri günlerce, yıllarca test çözmüyor; bu çocuklar bizim “başarı” kriter ve anlayışlarımıza pek uymuyor. Yani bu çocuklar bizim başarı kriterimiz olan LYS’de derece falan yapmıyorlar. Üniversiteye diğer öğrenciler gibi hazırlanıp, çok test çözüp, gece gündüz ders çalışarak girmiyorlar. Bu çocuklar yetenekleri ve ilgilerine göre liseden başlayıp hazırlanıyorlar, üniversiteler de bu hazırlığa göre onları kabul ediyorlar.

Türkiye’de üç yıldır Bahçeşehir Üniversitesi’nin uygulamaya koyduğu Apply BAU adlı sistem var. Lütfen bir inceleyin, Türkiye’nin bütün ezberlerini bozuyorlar. “Bu Apply BAU nedir” diye araştırmanızı rica ediyorum, lütfen bir kez bakın. Apply BAU’nun ne olduğunu en güzel Bahçeşehir Üniversitesi Genel Sekreteri Ziya Alpay söylüyor, “Apply BAU; Konya ovasında ne yetiştiğini bilmediği için LYS’de başarısız olan öğrencinin Twitter CEO’suna ulaşma yoludur” diyor. İşte bir fırsat Apply BAU. Üniversite giriş sınavları ve üniversiteye giriş sistemleri bu ülkede hep tartışıldı. Özünde tartışılan; üniversitelere bu sınavların doğru öğrenci seçemediği, hatta bu sınavların akademik başarı odaklı öğrenciler dışında kalan diğer grubu reddettiğidir. Yani sizin çocuğunuzun LYS’de matematik sorularını yapması, yazılım yapmasından daha makbuldür bu sistemde. Kısacası, biz öyle bir giriş sınavı yapıyoruz ki farklı olanı sevmeyen, yetenekleri önemsemeyen, ders çalışma dışında yapılanları görmeyen bir sistem. Bu yüzdendir ki bu sistem yıllardır yaratıcı, inovatif ve ülkenin geleceğini çizecek öğrencileri sistem dışında bırakıyor.

Apply BAU; bu sisteme alternatif, hatta oldukça alternatif bir sistem. Apply BAU, öyle ilginç işliyor ki öğrencilere bir başvuru sayfası yapılmış: www. applybau.com Öğrenciler buraya girdiklerinde “başvuru-yap” kısmını dolduruyorlar. Başvuru için altı adımda bilgi alınıyor; 3 bölüm kompozisyon, 3 bölüm de genel bilgiler hakkında. Sistem o kadar güzel düşünülmüş ki; birinci adımda öğrenci kendini anlatıyor, bu adımda sosyal sorumluluk bilinci de sorgulanıyor ki buraya bayıldım. Bu ülkede sosyal sorumluluk bilincinin üniversiteye girişte etkili olacağını hayal bile edemezdim. Şunu da ekleyelim, dünyanın en iyi üniversitelerine yerleşmenin en temel faktörlerinden birisi sosyal sorumluluk çalışmalarıdır. İkinci adımda öğrencilerden proje ve fikir çalışmaları isteniyor. Ama öyle güzel sorulmuş ki; “gerçekleştirmeyi hayal ettiğin, başladığın veya sadece tasarladığın projen veya fikrin var mı?” deniyor. Onun altında, “katıldığın bir proje veya yarışma var mı?” diye soruluyor ve öğrenci katılmışsa bununla ilgili video, fotoğraf, belge yükleyebiliyor. Sonra yabancı dil bilgisi, iletişim bilgileri ve bir de, bence önemli, referans öğretmen bilgisi isteniyor. Düşünebiliyor musunuz; siz bir öğretmeninizi yazıyorsunuz, arayıp sizin hakkınızda referans isteniyor. Bence müthiş bir paradigma değişikliği.

Sonra sistem devam ediyor. Başvuru komisyona gidiyor, komisyon inceliyor. Komisyon bu başvuruya göre öğrenciye bir “kabul kağıdı” hazırlıyor. Kabul kağıdında öğrencinin kabul edildiği bölümler yazılıyor. Eğer öğrencinin ihtiyacı varsa veya komisyon uygun görmüşse burs yazılıyor. Kabul kağıdı öğrenciye henüz daha sınava girmeden postalanıyor. Öğrenci sınava bir üniversiteden kabul almanın verdiği rahatlıkla girip sınav sonucunda tercihlerinde kabul kağıdında yazan bölümlere yer verip yerleştiğinde kabul kağıdında yazan burs oranına göre kaydını yapıp eğitimine başlıyor.

Sistemi kuran Bahçeşehir Üniversitesi’ni kutlamak gerekiyor. Türkiye’de üniversiteye öğrencilerin nasıl yerleşmeleri gerektiğini gösteren müthiş bir uygulama. Evet, madem yapılabiliyor; bunu gördüğümüze göre, YÖK ve MEB’in artık tarihe karışması gereken şu LYS garabetinden çocuklarımızı kurtarmasının zamanı gelmedi mi? Apply BAU sisteminin keşfedeceği gençleri ve onların katkılarını bekleyin çok yakındır.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.