Çocukların geleceği TEOG mu?

Turgay Polat

TEOG ilk aşama sınavları uygulandı, şimdi öğrenciler ikinci aşama için çalışmaya başladılar. Bir taraftan da öğrenciler yavaş yavaş lise seçme sürecine girdi. Bununla ilgili birkaç veriyi paylaşmak istedim. Çünkü şuna eminim ki bütün veliler ve öğrenciler TEOG aşamasını çocuklarının geleceği için sanki hayatlarının en önemli aşaması gibi görüyorlar. Bunun ne kadar büyük yanılgı olduğunu bu yazıyı okuduğunuzda anlayacaksınız diye umuyorum. Bu yazıyı okuduktan sonra çocuklarınızın biraz daha test çözmesi yerine biraz daha beceri kazanması konusunda çalışacağınızı ümit ediyorum. Ama eminim veliler, öğrenciler lise seçimi için ellerinde bir tane taban puan rehberi, puan kaç gelirse nereyi kazanırım diye sanal bir kandırmaca yaşıyordur. Oysa lise eğitimi bunun çok ötesinde bir anlam taşıyor; lise çocuğunuzun kişiliğini, gelecekte ilgileneceği alanı, nasıl bir sosyal çevreye sahip olacağını, düya vatandaşı olup olmayacağını, sıradan bir insan mı yoksa seçkin bir birey mi olacağını belirleyecek önemli bir eğitim kademesidir.

Ülkemizde lise eğitiminin bu konularda başarısız olduğunu söylememiz abartı olmayacaktır. Şimdi bir daha düşünün ülkemizde lise mezunları üniversite sınavları için test çözmekten başka ne yapıyor ya da sizin çocuğunuz lisede bundan farklı ne yapacak? Oysa dünyanın gelişmiş ülkelerinde lise mezuniyet kavramları bizden çok daha farklı.

Türkiye’de her yıl ilköğretim birinci sınıfa yaklaşık 1,3 milyon öğrenci başlıyor ama bunların zorunlu eğitim kararından sonra 1 milyona yakını liseye devam ediyor. Geriye kalan 300 bin öğrencinin akıbetini bilen yok. Liseye devam eden 1 milyon öğrencinin ise yüzde 20 gibi bir kısmı lise birinci sınıfta okulu terk ediyor. Bu öğrencilerin ancak 800 bini liseyi bitirebiliyor. Yani okula başlayan çocuğun ve ailesinin eğitimden beklediği ile okulun verdiği arasında büyük uyumsuzluk var. Bir düşünün; Anadolu Liselerini kazanmak için üç yıl uğraşan çocuk bu okulları kazandığında ne değişiyor? İstanbul’un en önemli (!) liselerinde 11 ve 12. sınıfta okul değiştirme oranı yüzde 40’ları geçti bile. Düşünün, çok büyük umutlarla gidilen bir Anadolu Lisesinden öğrenci neden ayrılıp başka okula geçiyor? Okullarımız maalesef öğrencilerin gerisine düşmüş durumda, öğretmen eksikliği, laboratuar yokluğu, sosyal ve sportif yönden eksiklikler, dünya ile ve yeni gelişmelerden kopukluğu görünce umudunu kaybediyor.

Hemen sormak lazım; bu kadar emek, bu kadar zaman kaybı, gençlerin hayatından çalınan zaman... Peki, tersten düşünelim bu çocuklar Fen Lisesi kazansa ne olacak Anadolu Lisesi kazansa ne olacak? Bu soruya ben yanıt vereyim. Fen Liseleri ile başlayalım; yabancı dil bilmiyorlar, güya bilim adamı yetiştirecektik ama laboratuar ve bu laboratuarı kullanacak öğretmen yok, uluslararası arenada herhangi bir buluşumuz veya patentimiz lise seviyesinde (fen ve teknoloji lisesi hariç) maalesef yok. Kısacası, Türkiye’nin en zeki 5 bin öğrencisini üniversite sınavlarına hazırlayan en iyi dershane oldu Fen Liseleri. İkincisi Anadolu Liseleri; yukarıda saydığım hiçbir şey burada da yok, hatta bazılarında durum o kadar vahim ki çocuklar için hiçbir sosyal ortam da yok. Şimdi her mahallede hiçbir özelliği olmayan, yabancı dil öğretmeyen, öğretmeni diğer okullardan farksız, öğrenciye yeni bir şey katamayan liseler.

Üçüncüsü, meslek liseleri bu halleriyle hiçbir katkısı yok memlekete; ya bu liseleri kapatalım ya da bunları bulundukları bölgelerdeki ticaret sanayi odalarına devredelim. Ama lütfen bu şekilde devam etmeyelim. Kavram olarak meslek liseleri öğrencilerin temel eğitimden sonra yetenek ve ilgilerine göre yönlendirilmesidir. Bu yapılmıyorsa mesleki eğitim olmaz zaten.

Sözün özü, gençlerimizi o sınav senin bu sınav benim diye oyalarken üstelik bundan hiçbir kazancımız yokken, dünyanın gelişmiş ülkelerinde genç inovasyonu ve girişimciliği ülkelere katkı sunmaya devam ediyor. Sınavla bir yere ulaşamayacağımız kesin, gelin bundan vazgeçelim. Gençlerimize üretecekleri, mutlu olacakları ve geleceklerini yeni dünyaya uyumlu yapabilecekleri sistemleri uygulayalım. Ya da uygulamayalım; bırakalım onlara bir sistem üretmeyi, gölge etmeyelim. Onlar zaten başarılı olacaklar, yeter ki biz onları rahat bırakalım. Yazıktır günahtır bu çocuklara ve de bu ülkenin geleceğine. Şimdi velilere söyleyeyim; TEOG, puan falan bunları boşverin, çocuğunuzu geleceğin insanı yapacak, özellikle de yabancı dil öğretecek liseleri bulun, yoksa geçen zamanın ve yanlışların bedelini siz ödersiniz.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.