Temeldeki güven sorunu

Taha Akyol

Berat Albayrak’ın emsali görülmemiş tarzdaki istifası, CB hükümet sisteminin niteliğini yansıtan önemli bir örnektir. 

Her hükümette görüş ayrılıkları, istifalar, aziller olabilir. Ama normal işleyen sistemlerde bu durum hemen kamuoyuna açıklanır. Kamu makamı olan bakanlık boş kalmasın diye de hemen yerine bir vekil görevlendirilir. 

Bizde böyle olmadı. Pazar akşamı Albayrak’ın instagram üzerinden istifası görüldü. Yine CB sisteminin bir özelliği olarak, büyük gazeteler ve büyük TV kanalları bunu haber yapamadılar; çekindiler. 

Dünya medyası ise çatır çatır haber yapıyordu. 

Bu satırlar yazılırken hâlâ resmi bir açıklama yapılmamıştı. Hâlâ bakanlığa vekaleten bir atama da yoktu.

Acil evraka kim imza atıyor acaba? 

Tek haber, Albayrak’ın Ankara’yı bırakıp Trabzon’da annesinin ve babasının yanına gittiğiydi. 

BU NASIL İSTİKRAR? 

Döviz alıp başını gitmiş; ama “dövize bakmıyoruz.” 

Milli gelir 12 bin dolardan 8 bin dolara inmiş; ama “pik yapıyoruz.” 

Türkiye kişi başına gelirde Bulgaristan ve Romanya’nın gerişine düşmüş… Hatta Haluk Özdalga’ya göre 2021 yılında G-20’den bile düşmemizin ihtimali belirmiş; ama “ekonomimiz büyümeye geçti!” 

Merkez Bankası başkanını herhangi bir objektif kanuni sebep olmaksızın, kişisel değerlendirmeyle, “laf dinlemiyor” diye görevden alıyoruz; dünyada böyle bir gerekçenin emsali yok…  

Yerine getirileni de on altı ay sonra görevden alıyoruz. 

Ve kişisel tercihle elinden tutup zirveye yükselttiğimiz Hazine ve Maliye Bakanı, üstelik aile içinden bir isim, tuhaf bir şekilde istifa ediyor… 

Tek kelime resmi açıklama yapılmıyor. 

Ekonomik kriz ortamında en kritik bakanlıktaki bu boşalma hakkında Cumhurbaşkanı tek kelime etmiyor. 

Bunun adı “istikrar” mı?  

Hani CB sistemi “istikrar” getirecekti? 

İDARE-İ ŞAHSİYE 

İkinci Meşrutiyette ülkenin tek kişinin iradesiyle yönelmesine “idare-i şahsiye” derlerdi. O zamanki Batıcılar da Türkçüler de İslamcılar da bu kavramı eleştirel bir terim olarak kullanırlardı. 

Bugünkü İslamcılar, İkinci Meşrutiyet aydınlarından Said Nursi’nin “rey-i vahid” kavramına ve istibdat eleştirilerine bakabilirler mesela. 

Kurallar ve kurumlar yerine, yetkiler tek kişide toplanınca, kaçınılmaz olarak kişisel güven, kişisel tercih, kişisel sempati ve kişisel antipati liyakatin önüne geçiyor. 

Kurumların güvenilirliği bu yüzden zayıflıyor. 

Ak Partililerin itirazını duyar gibiyim: Evet, Atatürk ve İnönü de ülkeyi “tek adam” olarak yönettiler. 

“Tek adam” yönetimleri iyiyse onları bu açıdan eleştirmeyin. 

Tek Adam yönetimi sorunlar yaratıyorsa, bugünkü sisteme bu gözle bir bakın; üstelik bugün 21. Yüzyıldayız. 

AK Parti iktidarı, 2011’den itibaren adım adım bu yola girdi. CB hükümet sistemi yönetimde kişiselliği zirveye çıkardı. Kuralları ve kurumları aşağıya çekti. 

Kamu görevlerine atama şartlarının KHK’larla gevşetilmesi bunun kanıtlarıdır. 

Berat Albayrak da bakanlar üstü makama kişisel güvene dayalı kişisel tercihle gelmedi mi? 

İşin tam uzmanı ve başarılı icracıları olan Ali Babacan ve  Mehmet Şimşek niye dışlandı? 

2015 Ağustosunda Antalya’daki G-20 zirvesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Obama’yla görüşmesinde Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu dışlamış, henüz milletvekili yemini bile etmemiş olan damat Berat Albayrak’ı almıştı; gidişat o zaman belli olmuştu. (15 Kasım 2015) 

BU SİSTEMLE? 

Bu kadar yüksek güven, bu kadar yüksek destek, önce enerji, ardından hazine ve maliye konularında adeta kader birliği… Sonra yollar neden ayrılıverdi? 

Naci Ağbal’ın Merkez Bankası başkanlığına, Bakan Albayrak’a rağmen atanması olabilir mi? 

Ama o yüksek güven bu kadar kırılgan mıydı? 

Dövizin biraz inip TL’nin biraz değerlenmesi gösteriyor ki, piyasalar Ağbal’ı Albayrak’tan iyi bulmuştur. Ağbal’ın faizi yükseltme sinyali vermiş olması ekonomide artık ideoloji ve popülizmin yerine rasyonalizme bir dönüş olacağı umudunu yaratmış olabilir. 

Albayrak’ın istifasında bilmediğimiz başka sebepler de olabilir. 

Belli olan şu ki CB hükümet sistemi kurumsallık yerine kişiselliği güçlendirdi. Kurallar aşındı, güven sarsıldı: İşte Yunanistan binde 5-6 ile, Türkiye yüzde 6-7 ile dış borç bulabiliyor! 

Korkarım sistemi düzeltmeden kişisel tavırlarla istikrar ve güven sağlamak kolay olmayacak.

NOT: Albayrak’ın istifasından 27 saat sonra, dün akşam 22.00 sularında istifasının kabul edildiği Beştepe’den açıklandı. Gece de Lütfü Elvan bakan atandı.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (58)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.