Kürtler ve partiler

Taha Akyol

İktidar da ve muhalefet de HDP tabanından oy almak istiyor; bu açıdan hiç farkları yok. İktidarın muhalefet terör destekçisi diye suçlaması, propagandadır.

Kürt siyasi hareketinde ise iki eğilim göze çarpıyor:

• Öcalan’ın iktidarla diyalogu: İstanbul seçimlerinde iktidarın organizasyonuyla Öcalan’ın “seçimlerde tarafsız kalın” diyen mektubunun kamuoyuna duyurulması bunun örneğidir. İstanbullu Kürt seçmen sandığa gitmeseydi İBB’yi AK Parti kazanacaktı…

• Demirtaş’ın muhalefet çizgisi: Buna karşılık Demirtaş, Erdoğan’a karşı sert muhalefet çizgisini sürdürüyor. Demirtaş’ın son “iğne çuvaldız” başlıklı yazısı da aslında bu çizgidedir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Edirne’deki İmralı’ya hesap verecek” demesi bu iki eğilime nasıl baktığını yansıtmaktadır.

ÇÖZÜM SÜRECİ DÖNEMİ

Çözüm süreci denilen politika, 21 Mart 2013 Nevruzunda Diyarbakır’da onbinlere hitaben Öcalan’ın mektubunun okunmasıyla başlamıştı. Öcalan “silah değil, siyaset” diyor; PKK’nın Türkiye’den çıkmasını istiyordu. Çözümler ondan sonra gelecekti.

Fakat, PKK’nın stratejisi çözüm değildi. PKK ‘Rojava devrimi’ni (iç savaşı) Türkiye’ye getirmek için tüneller ve sığınaklar kazmaya, silah ve mühimmat depolamaya devam etti. Başbakan Erdoğan, süreç uğruna, “hazmedilemeyen bazı durumlara rağmen operasyon yapmıyoruz” diyordu. (22 Ağustos 2013)

Bir süre sonra tabii teröre karşı operasyonlar başlayacaktı.

Öcalan’la Demirtaş arasındaki tavır farklı o dönemde ortaya çıktı.

Sürecin hazırlık temasları sırasında Öcalan, HDP heyetine “Biz Tayyip Bey’in başkanlığını destekleriz. Biz AKP ile bu temelde bir başkanlık ittifakına girebiliriz” diye açıklama yapmıştı (İmralı Tutanakları, 23 Şubat 2013)

Halbuki Demirtaş, 2015 seçimlerinde “seni başkan yaptırmayacağız” diye kampanya yürütecekti. (15 Mart 2015)

SEÇİMLERDE ÖCALAN VE DEMİRTAŞ

Gündemdeki mesele, önümüzdeki seçimlerde seçmen tavrının ne olacağıdır. Eski DEP milletvekili Mahmut Alınak şöyle diyor:

Öcalan çıkıp seçmene asla ‘CHP veya AKP’ye oy verin’ demez. ‘Bu koltuk kavgasında tarafsız kalın’ diyebilir. Böyle bir çağrısı bana göre büyük anlamda karşılık bulacaktır. Bunun karşılığında Öcalan’ın talepleri de olacaktır. Sadece tecritin kaldırılması değil, bir müzakere başlamış olacaktır.” (7 Şubat 2022)

İktidarın 2023 seçimleri için Öcalan faktörünü bu şekilde devreye sokması sürpriz olmaz, İstanbul seçimlerinde yaptı bunu zaten.

Buna karşılık Demirtaş, HDP’nin Altılı Masa dışında bırakılmasında “yegâne sorumlunun Altılı Masa olmadığını, HDP’nin de eksikliği ve sorumluluğu olduğunu” yazıyor.

Demirtaş’ın şu tespitleri önemlidir:

“Eğer diğer muhalefetten Kürt açılımı bekliyorsak biz de HDP olarak Türkiye açılımı yapmak zorundayız… Siyasetin ve şiddetin bir arada olamayacağını bizim de bildiğimizi, bütün sorunlarımıza Türkiye’nin bütünlüğü içinde çözüm aradığımızı ve onurlu bir barış için ciddiyetle çalıştığımızı tüm Türkiye’ye en uygun dille, söylemle anlatmamız gerekir.” (T24, 5 Temmuz)

Hangisi etkili olur? Ekonomi öncelikle belirleyici olacaktır. İstanbul’da Öcalan etkili olmadı.

OBJEKTİF GERÇEKLER

Bu tabloda hepimizin, 85 milyonun düşünmesi gereken gerçekler vardır:

• Öncelikle HDP’liler ve Kürt aktivistler şunu görmeli: Terör artık tıkanmıştır. Öcalan’ın tavrı da Demirtaş’ın tavrı da bunu gösteriyor. 1970’lerin “halk savaşı” denilen terör metotları bugünkü dünyada demodedir. Sadece yabancı devletlerin lokal çıkarlarına taşeronluk yapıyor. Medeni dünyada etnik terör bitmiştir.

• PKK, Çözüm Süreci sırasında silahlanmayı sürdürerek süreci sabote etmekle barışa inanmadığının belgesini ortaya koymuştur. Kürt siyasetçiler de o zaman kötü sınav verdiler, Kandil’in “çekilmiyoruz” açıklamasını, hatta KCK’dan Beşe Hozat’ın “devrimci halk savaşı” açıklamasını bile eleştirmediler. Evet, demokrasiden bahseden HDP, elbette önce “çuvaldızı kendine” batırmalıdır. Demirtaş bu çizgisini ısrarla sürdürürse, “Türkiye açılımı”nı HDP’nin gündemine yerleştirebilir, yerleştirmelidir.

• İktidar da muhalefet de HDP tabanını dikkate almadan, bu tabana mesaj vermeden seçim kazanma stratejisi kuramıyor. Bu durum, siyasi Kürt hareketinin terörden arınıp “Türkiye açılımı” yapması için hem HDP bakımından hem Türkiye bakımından bir fırsattır. Bunu terör engelliyor.

• Ekonomisiyle, hukukuyla, demokrasisiyle gelişmiş ülkeler düzeyine çıkacak bir Türkiye, bütün vatandaşlarını mutlu eden bir Türkiye olacaktır, buna çalışmalıyız.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (116)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.