CB sistemi kurumları ezdi

Taha Akyol

Merkez Bankası, piyasa beklentilerinin bile üstünde bir artışla faizi yüzde 17’ye çıkardı; iyi etti. Dövizi dizginledi, sebat edilirse enflasyonu da aşağıya çeker.

Banka, enflasyonla mücadeleyi kararlı olarak sürdüreceğini belirtiyor.

Fakat “faiz sebep, enflasyon sonuç” denilmiyor muydu?

Bu söylem doğruysa enflasyonla mücadelenin yolu faizi aşağı çekmektir. Aksine, enflasyonla mücadele için faiz yükseltiliyor! 

Acaba Naci Ağbal da “laf dinlemiyor” mu?! 

Yoksa “faiz sebeptir” söyleminin yanlışlığı artık görüldü mü?

Laf dinlemeyerek faizi artırmışlarsa Merkez Bankası kaybettiği bağımsızlığı kazanmaya çalışıyor diye sevinmek lazım.

Hele de “faiz sebeptir” sözünün yanlışlığı görüldü ise, çoook pahalıya mal olsa da yanlışlığı fark edildiyse bunu memnunlukla kaydetmek lazım.

Ya siyaset yarın oy hesabıyla karar değiştirirse? Tabii garantisi yok. 

Zaten siyasetin doğasındaki değişkenlik yanında, devlette devamlılığı sağlayan asli faktör kurallardır ve kurumlardır; kurallar ve kurumların güçlü olabilmesidir.

MERKEZ BANKASI

Bu açıdan çok önemli bir gösterge Merkez Bankası’nın “araçsal” bağımsızlığıdır. Yani siyaset enflasyon hedefini belirler ve ilan eder… Ama bu hedefe ulaşmak için hangi “araçlar”ı, hangi para politikalarını uygulayacağına, faize, kura, emisyona TCMB kendisi karar verir.

Plan Bütçe Komisyonunda geçen Cuma günü TCMB’nın para potikaları görüşüldü. İYİ Partili iktisatçı Erhan Usta’nın konuşmasını okudum. Usta, “Merkez Bankası, uzmanları ve ekonomistleri itibarıyla Türkiye’nin en seçkin kurumudur” diyor. 

Kemal Derviş’ten, Ali Babacan’dan, Durmuş Yılmaz’dan da duymuştum bunu.

Eğitimleri, tecrübeleri, işlerindeki liyakatleri süper.

Fakat diyor Erhan Usta:

“Yanlış kararlar aldı. Bugünkü yaşadığımız sıkıntıların temelinde de Merkez Bankası bağımsızlığına siyasi iradenin yaptığı müdahaleler ve Merkez Bankasının da bunun karşısında direnmemiş olması vardır…”

REZERVLER ERİTİLDİ

Görüyorsunuz: Eğitim, tecrübe, liyakat çok önemli… Ama siyasi amaçlı baskılara karşı sistemin o kurumu koruması lazım. 

Dünyada Merkez Bankaları bunun için bağımsızdır. Fed, Trump’ın esip gürlemelerine aldırmadı. Merkel zaten bu tip bir politikacı değil; kurallarla, kurumlarla çalışıyor.

Hele de sistem kurumları zayıf tutuyorsa o zaman “emir demiri kesiyor!” En liyakatli teknokratlar çaresiz boyun eğiyor ve Erhan Usta’nın komisyonda sorguladığı şu sorunlar ortaya çıkıyor:

“Şu son bir, bir buçuk yıllık dönemde yaklaşık 125 milyar dolarlık bir Merkez Bankası rezervi erimesi var. Bu, hakikaten kime satıldı, hangi fiyattan satıldı ve nasıl bir prosedürle, hangi şekilde satıldı? Bunların piyasa tarafından bilinmesi gerekir?”

Şeffaflık yani…

KHK’larla bağımsızlığı kaldırılan Merkez Bankası’nın yeniden Süreyya Serdengeçti, Durmuş Yılmaz, Erdem Başçı dönemlerindeki güveni kazanabilmesi için şeffaflaşma adımlarını da atması lazım.

AŞİRETTEN DEVLETE

Osmanlı tarihinde devlet kurucusu ve biri de şehit ilk padişahlarımızın reisülküttap, kazasker, defterdar, nişancı, kaptanıderya hatta veziriazam gibi yüksek bürokratları, divan ve enderun, gibi kurumları yoktu. Devlet aslında beylikti, aşiret sadeliğinde ve safiyetinde yönetiliyordu.

Gelişme, yeni ve karmaşık kurumlar getirdi. 

Hele de modern çağda devletin yüklendiği görevler ileri derecede bilgi ve ihtisas gerektiren pek çok sayıda kamu kurumu ortaya çıkardı.

Çağımızda bir devletin iyi ve verimli yönetilmesi ancak “kurallar ve kurumlar”ın etkin ve güçlü olmasıyla mümkündür.

Çağımızda anayasalarla, kuvvetler ayrılığıyla, bağımsız yargıyla, bağımız merkez bankasıyla, bağımsız düzenleme ve denetleme kurumlarıyla, kamu kurumlarının teşkilat kanunlarıyla siyasi iradenin sınırlanması hep bunun içindir: Kurallar ve kurumlar yönetimi… 

CB sisteminde ise denetim mekanizmalarının bir kısmı hiç kabul edilmedi, bir kısmı hayli zayıflatıldı. Kurumların da yapıları ve kuralları kolayca değiştiriliverdi, her an değiştirilebilir duruma getirildi. Böylece bizde kurallar ve kurumlar faktörü hayli zayıfladı.

Kuralları ve kurumları modern hukuk devleti kavramı düzeyinde güçlendirmeyen hiçbir düzenleme kendini dünyaya “reform” diye kabul ettiremez.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (145)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.