Türkiye’nin önünde büyük iktisadi zorluklar var, seçimlerden sonra artan dozda karşımıza ortaya çıkacak. İktidara gelirse Millet İttifakı kucağında ateşten bir top bulacak. Buna hazırlıklı mı, aşağıda ele alacağım.
Bastırılan fiyatları, uygulanan sübvansiyonları, KKM gibi kaynak tüketen tedbirlerle dizginlenen dövizi, gittikçe kabaran dış ticaret açığını daha uzun süre devam ettirmek mümkün değil.
Böyle bir ekonominin üzerine depremin 70-80 milyar dolar tahmin edilen onarım ve iktisadi maliyeti binecek!
ERDOĞAN’IN KAMPANYA STRATEJİSİ
‘Gidişat’ı gören Cumhurbaşkanı bunun için “bir an önce seçim” diyor. Seçim kampanyasını “deprem felaketi”ne odaklayacaklarını söylüyor:
“Seçim döneminde ana gündem maddemiz yine deprem olacaktır. Bu kadar kayıp varken siyasi çekişmelerle, kavgalarla örülü bir seçim kampanyası yapmayı içimize sindiremeyiz. İnsanımız can derdindeyken mal bölüşümü derdine düşenleri, kısacası her şeyi not ettik…”
Gerçekten çok akıllıca bir strateji: Yaraları sarmaya odaklanmış iktidar, koltuk kavgasında muhalefet!
Ve böylece enflasyon, döviz, dış açık, bütçe açığı gibi sorunlar konuşulmayacak… Konuşanlar “koltuk kavgası” yapıyor olacak.
Daha vahimi, makro dengeleri düzelterek kaynak yaratacak reformlar konuşulmayacak! Merkez Bankası’nın bağımsızlığı, kamu yönetimi reformu, liyakat sistemi vb…
Halbuki bu reformlar yapılmadan makro ekonomik dengeler kurulamıyor… Bu reformlar yapılmadan “deprem felaketi”nin yaralarını sarmak için gereken kaynak yeterince yaratılamaz.
PİYASALARIN İŞARETİ
Bu konularda Millet İttifakı hazırlıklı mı? Kağıt üzerinde ve iktisatçılar kadrosuyla eksiksiz olarak hazırlıklı... Bunun bir göstergesi, Millet İttifakı’nın dağıldığı görüntüsünün borsada düşüşlere, yeniden bir araya gelerek iktidar adayı görünmesinin yükselişe yol açmasıdır.
Saygın iktisatçılarımızdan Kerim Rota’ya sordum, şöyle dedi:
“Borsadaki yükseliş, evet bundan kaynaklandı. Türkiye’nin risk puanı da 20 puan civarında indi. Sebep, ekonominin iyi yönetilebileceği beklentisi…”
Beklenti kelimesinin altını çizelim.
Bu iktidar 2020 sonbaharında Naci Ağbal ve Lütfi Elvan’ı göreve getirerek, Cumhurbaşkanı da “faiz acı ilaçtır, reform devrine giriyoruz” diye konuşmalar yaparak benzer “beklenti”yi yaratmış, enflasyon beklentisi Ocak 2021’de 10.28’e düşmüştü. Ağbal’ın yerine Şahap Kavcıoğlu’nun gelmesiyle ‘'heteredoks politikalar’a dönülmesi üzerine enflasyon beklentisi Aralık 2021’de 21.9’a çıkmıştı! Ayrıntılar için benim “Laf Dinlemedi” kitabıma bakabilirsiniz. (s. 205-211)
Bugünlere böyle sürüklendik…
REFORM PROGRAMI
Bugün reform ve rasyonel ekonomi alanında Millet İttİfakı’nın iktisatçılar kadrosu ve açıkladığı program, daha iktidar söz konusu olmadığı halde, aynı ümitli “beklenti”yi yaratıyor.
Millet İttifakı’nın 30 Ocak’ta açıklanan 240 sayfalık “Ortak Politikalar Mutabakat Metni”, kapsamlı reform programıdır. “Merkez Bankası’nın Bağımsızlığı” bölümünden bir tek cümle aktaracağım:
“Merkez Bankası’nın Hazine’ye doğrudan kaynak aktarımı suretiyle parasal genişlemeye yol açılmasını önleyeceğiz!” (s. 78)
Bu cümlenin anlamı “128 Milyar dolar”ın önlenmesidir. İhtiyat akçesinin bütçeye aktarılmasının, para basımının, enflasyonun önlenmesidir.
Ekonomide güven bu gibi reformlarla oluşuyor. Kaynak temini ve yatırım gelmesi böyle mümkün oluyor.
1999 depremini 2001 reformlarının izlediğini, öyle düze çıktığımızı, iktidarın ilk on yılındaki büyümenin böyle sağlandığını hiç unutmamalıyız. Önümüzdeki seçimlerin anlamı reforma karar verip vermemektir.
UYGULAMA SORUNU
Millet İttifakı’nın reform programı için “kağıt üstünde” dedim çünkü uygulanması, seçildiği takdirde Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu’nun ve 5 yardımcısının ahenkli kararlılığına bağlıdır.
Reformun bir de patronu olmalı… Demirel hükümetinde Müsteşar Turgut Özal, Ecevit hükümetinde Devlet Bakanı Kemal Derviş gibi… Karmaşık reform çalışmalarının koordinasyonu böyle sağlanır.
Özelikle “geçiş dönemi”nde Millet İttifakı’nın her partiden iktisatçıları ‘icraat’ta etkin olmalı, kamuoyu da reformların takipçisi olmalıdır.
Başarılırsa Türkiye’nin, deprem yaralarını sarmakla kalmayıp tekrar “Yükselen Yıldız” olduğunu göreceğiz. Sağcı solcu her vatanseverin sorumluluğudur bu.