AK Parti’nin çatışma dili

Taha Akyol

AK Parti camiasında yüzde 50+1 konusunda kısa süreli bir çatışma yaşandı. Tipik bir AK Parti tarzı: Farklı fikirler, veriler, bulgular ortaya konulmadı. Hepsi siyasi iktidarın yüksek kademesinde olan insanlar sadece birbirini suçladı.

Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum ve eski AK Parti milletvekili yazar Mehmet Metiner’in tvitter hesabından yaptıkları yazışmalardan bahsediyorum.

Bu yazımın konusu kişiler değil… Siyasetteki çatışma karalama dilinin ve komplo evhamının zihinlerimizi nasıl şartlandırdığını anlatmak istiyorum.

SOROS VE ÜLKE KARŞITLIĞI

Konu, CB seçimlerinde yüzde 50+1 oy zorunluluğudur. Bu oranı savunmak veya eleştirmek için siyaset bilimi ve anayasa hukukundan argümanlar getirilebilirdi…

Böyle “konu odaklı” ve “verilere dayalı” seviyeli tartışmalar ufuk açar. Seviyeli her fikir değerlidir, yanlış bulduğumuz fikirler bile bizi düşünmeye sevk eder çünkü…

Ama bahsettiğim tartışma bu seviyede cereyan etmedi.

Evvela, 50+1 şartının, “Cumhurbaşkanımıza ve sisteme kurulan tuzak” olduğu ileri sürüldü…

Üstelik bu tuzağı “Soros ve ekibinin AK Parti içindeki uzantıları” CB sisteminin içine koymuşlardı!

Bu beyanlara tepki mukabil bir suçlama oldu: Tuzak ve Soros suçlaması yapanlar “Türkiye’yi değil kendilerini düşünenler, ülke karşıtlığını iş edinenler”di.

Üçüncü tavır ise, “Cumhurbaşkanımızı tehdit ediyor… Hadsiz, kimsin sen!” şeklinde ortaya çıktı…

DIŞ GÜÇLER, HAİNLER

Bu sözler; 50+1 şartının anayasa hukuku, siyaset bilimi ve siyaset pratiği açısından bize bir fikir vermez. Hatta bu alanlarda araştırma ihtiyacı bile yaratmaz.

Madem Sorosçular; hücum… Madem ülke karşıtları; hücum…

Tartışma yerine çatışma, kutuplaşma….

Ülkede yanlış iktisat politikalarından kaynaklanan ekonomik çöküşleri “dış güçler”e bağlarsınız, yanlışları görmek ve eleştirileri dikkate zamanında düzeltmek nasıl mümkün olmuyorsa…

Dış politikada “yedi düvele meydan okuma” ve “değerli yalnızlık” politikalarını eleştirenleri dinlemek yerine susturmaya çalışmak nasıl bugünkü hazin durumumuzu yol açtıysa…

Yüzde 50+1 konusunu ve sistem sorunlarını “dış güçler, yeni sömürgeciler, hainler, Sorosçular, ülke karşıtları” gibi sözleriyle izaha kalkmak da kutuplaşmayı körüklemekten başka bir şeye yaramaz, sistem kavgalarımız da çözümsüz sürüp gider.

BOŞ SPEKÜLASYONLAR

Soros’un yüzde 50+1’le ne ilgisi var, ben bilmiyorum, elimde bir veri yok. Osman Kavala’nın Gezi olaylarındaki rolü ve Gezi olaylarının Soros’la ilgisi hakkında da zihinlerdeki önyargıların dışında, gerçek hayattan somut bir veri yok…

Ama spekülasyon çok kolaydır. Savcıya göre Arap Baharı’nı da Soros düzenlemişti!

Halbuki Arap Baharı Erdoğan’ın “yürekten destekliyoruz” dediği toplumsal hareketlerdi. (30.9.2021)

Somut sorular soralım: Sorosçular 50+1 şartını CB sisteminin içine koyarken Erdoğan niye fark etmemiş?! Beştepe’deki hukuk, güvenlik ve siyaset danışmanları niye fark etmemiş?! Alkışlarla oy veren milletvekilleri niye fark etmemiş?!.

Öbür yanda, yüzde 51+1’e karşı çıkmak “ülke karşıtlığı” olabilir mi?!

Biri de çıkar der ki, CB sisteminin ülkeyi ne hale getirdiği ortada, gördünüz mü “ülke karşıtlığı”nı?!.

Bunlar boş spekülasyonlardır, mugalata yani.

KENDİMİZE SORALIM

Bir sorunu, bir krizi ilgili bilimsel ve teorik kavramların dışında böyle komplo teorileriyle, spekülasyonlarla, hele de karşı tarafı şeytanlaştırma tutkusuyla izah etmek sorunlarımızı içinden çıkılmaz hale getiriyor,

Toplumumuzun ortalama eğitim düzeyi ve siyaset sınıfımızın yüz yıllık ‘hain’ takıntısı yüzünden böyle ayrıştırıcı söylemler taban buluyor, oy getiriyor. Ama bu yüzden sorunlarımızı rasyonel konuşamıyoruz. İşte hiçbir dönemde Güney Kore performansı gösteremedik. Çıkışlarımızı düşüşler takip etti, bu iktidarın ilk on yılı ve son on yılı gözler önünde.

Ben ne mi diyorum? Sistem ve anayasa konularında mesela Ergun Özbudun, Kemal Gözler, Nur Uluşahin gibi hukukçularımızın eserlerini okuyun diyorum.

Herhangi bir konuda ahkam kesmeden önce kendimize soralım diyorum: Bu konuda ben neyi okudum, bilgim ne?...

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (98)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.