Amerika Afganistan’dan çekiliyor, Taliban’a karşı başkent Kabil’in güvenliğini sağlamaya Türkiye talip oldu!
Hiç kimsenin istemediği bu göreve Ankara’nın talip olması elbette Biden yönetimini memnun etti. ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, bunun için “Türkiye’ye minnettar” olduklarını açıkladı. (13 Temmuz)
Dünyada demokrasi ve insan hakları savunuculuğu yapmak vaadiyle iktidara gelen Biden, 20 Haziran’daki Brüksel’de CB Erdoğan’la görüşmesinde bu kelimeleri ağzına almadı. CAATSA yaptırımlarından da bahsetmedi.
S-400 sorunu anlaşılan, buzdolabında…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ey…. Obama” hitapları, ekonomimizin iyi gittiği düşünülen yıllarda kaldı. Bu defa Erdoğan Biden’in “soykırım” lafını etmesine karşı ne içeride ne Brüksel’de bir tepki göstermedi!..
AFGANİSTAN DRAMI
Sovyetler Aralık 1979’da Afganistan’ı işgal ederek kukla bir komünist rejim kurdu. Çoğua aşiret yapılarına dayanan mücahit örgütleri kahramanca savaşarak direndiler, ABD ile Suud ve Pakistan Mücahitleri destekledi.
Sovyetler yenildi, rejim çökerken Şubat 1989’da Afganistan’dan çekildiler.
Afganistan’ı kimler nasıl yönetecekti?
Belli başlı 7 Mücahit örgütü arasında korkunç, kanlı bir iç savaş başladı. Mücahitler öfkeli siyasi muhterisler oluvermişti!
Afganistan, EL Kaide gibi küresel terör örgütlerinin de beşiği olmuştu.
Çarpışmalar boyunca on yılda Pakistan’ın kuzey ve batı bölgelerine kaçan Afgan göçmenlerin sayısı 3 milyona kadar çıktı. Göçmenlerin büyük çoğunluğu Peştun kabilesindendir. Pakistan’ın da bu kontrol dışı dağlık bölgesinde büyük çoğunluk Peştun’dur. Göçmenlerle içiçe geçtiler.
TALİBAN NEDİR?
On binlerde denetimsiz medresede göçmen Afgan çocukları “Taliban” (talebeler) olarak eğitildi. Kurucu liderleri Molla Muhammed Ömer’e ve şimdiki liderlere Molla Ahtar Mansur’a ilk Halifeler dönemindeki gibi “Emir’ül müminin” diyorlar!
Birbirini yiyen Mücahit örgütlerine karşı halk Taliban’ı destekledi. Pakistan ve Suudlar da aktif destek verdiler.
Pakistan’ın desteğinin sebebi, Peştunların büyük çoğunluğunun Pakistan’ın kuzey ve batısında yaşıyor olmalarıdır.
Bugün Taliban Afganistan’ın yüzde 85’ine hakimdir. Kurdukları “Afgan İslam Emirliği” eski fetva kitaplarıyla yönetilen totaliter bir teokrasidir. Satranç, güvencin beslemek, müzik, yasak, kadınlara burka zorunlu…
Kalan yüzde 15’lik bölgede ise, başkent Kabil ve havaalanı dahil, Batı desteğiyle kurulmuş olan resmi Afganistan İslam Cumhuriyeti var.
Türkiye’den burayı koruması isteniyor.
2001 yılının 11 Eylül’ünde el Kaide’nin New York’ta İkiz Kulelere karşı icra ettiği terör saldırısı üzerine, ABD El Kaide lideri Bin Ladin’i istedi, Taliban vermeyince ABD (ve müttefikleri) Afganistan’ı işgal etti…
ABD ve NATO Taliban’a karşı savaşan asker mevcudunu 130 bine kadar çıkardı, üstün hava ve teknoloji gücü buna ilave…
Ama Taliban’la başa çıkamadılar, şimdi çekiliyorlar.
Bu durumda Türkiye Taliban’a karşı Kabil havalanının savunulmasını üstelenmeli mi?!
TÜRKİYE’NİN KONUMU
Afganistan’da Türkiye’ye sevgi ve saygı vardır. Milli Mücadele’de Ankara’ya temsilci gönderen üç ülke, Afganistan, İran ve Sovyetlerdi…
Atatürk-Emanullah Han dostluğu malumdur. Türkiye’nin Afganistan’a gönderdiği büyükelçi de Medine Müdafii Fahrettin Paşa’ydı.
NATO görevi sırasında Mehmetçiğin Afganistan’a büyük saygı gördüğünü, gazeteci olarak ziyaretimde müşahade etmiştim. Fakat Mehmetçik savaş için değil, eğit-donat ve sağlık hizmetleri için oradaydı.
Şimdi Taliban’a karşı görev yapacak!
Resmi Afgan hükümeti Türkiye’yi davet ediyor ama Taliban 8 maddelik bildiri yayınlayarak Türkiye’yi tehdit etti. Türkiye’ye “işgalci” sayacağını, bu yönde “1500 kadar ulemanın fetvasının” bulunduğunu açıkladı! (13 Temmuz)
Ömer Çelik’in dediği gibi Taliban’ın açıklaması “iletişim kazası” değildir, nettir, ‘taammüden’dir.
Ankara’nın istekli olmasının bir sebebi ekonominin kırılgan durumu olabilir. Yaptırımlardan çekiniyor da olabilir. Ama bunlara sebebiyet veren yine iktidarın aşırı güç tutkusuna kapılarak izlediği yanlış politikalardır.
Mesele çok kritiktir, kılı kırk yarmak ve Taliban’ın nasıl dar kafalı ve gaddar bir örgüt olduğu hiç akıldan çıkarmamak gerekir. Bu konuyu zaman zaman yazacağım.
NOT: Bütün okurlarımızın kurban bayramını kutlar, hayırlara vesile olmasın temennisiyle sağlık ve esenlikler dilerim.