Quaresma'sız Portekiz'in beraberliğe oynamasına Galler de ayak uydurunca; Portekiz'in Ronaldo'nun, Galler'in Bale'in bireysel becerisine teslim olduğu keçiboynuzu tadında bir ilk yarı izledik.
Öyle ki 'bu da kaçar mı' denecek tek bir pozisyon yaşanmadan ilk yarı bitti. İlk yarının en çarpıcı olayı ise, F. Santos'un adeta Türkiye'deki Quaresma düşmanlığına ayak uydururcasına J. Mario'yu tercih etmesi ve üstelik bu oyuncuya hareket serbestisi vermesi idi.
İkinci yarı maç bu haliyle ya Ronaldo ya Bale ile değişebilir diye düşünürken sahneye Ronaldo çıktı. Önce hava toplarındaki müthiş üstünlüğünü konuşturarak Portekiz'i öne geçirdi ve hemen peşinden de takipçiliğini konuşturarak Nani'ye golü hediye ederek maçı adeta bitirdi.
Böylece Galler Portekiz'in oyunu uyutma tuzağına düşmenin bedelini ağır ödemiş oldu. Halbuki Portekiz savunması turnuvanın -bence- en zayıf halkalarından biri idi ve Galler bunu kullanamadı ancak Portekiz finalde bu kadar şanslı olmayabilir.
Bu nedenle oyuna Ronaldo dışında katkıda bulunabilecek isimlere de ihtiyacı var.