Futbol da olmasa!..

Şenol Kaluç

Ülkemizde pek çok insanın rahatça konuşup yazabildiği ve stres attığı mevzu futbol. Burada başınıza bir şey gelme ihtimali nispeten daha az. Ancak, son dönemlerde ergen soygunculuğu hemen her alanda olduğu gibi futbolda da almış başını gitmiş durumda. Kasıtlı yorumlarla insanlar kışkırtılıp, küfrettiriliyor sonra da marifetli(?) avukatlar vasıtası ile uzlaşma adı altında soyuluyorlar.

Geçenlerde bir gruptan tanıdığım bir vatandaş bir facebook paylaşımına yaptığı biraz sert eleştiri nedeni ile savcılığa verilmiş ve hemen akabinde de bir avukat tarafından aranarak 5000 TL karşılığı uzlaşma teklif edilmiş.

Düşünsenize bilerek isteyerek, insanların bam teline dokunarak kendinize hakaret ettirip rahatlıkla bu ülkede keyif sürebilen bir kitle var. Adaleti hızlandırmak amacı ile kurulmuş bir mekanizma da amacı dışında maalesef insanların soyulmasına aracı haline getirilmiş durumda. Adalet bakanlığının bu tür uyanıklıkları engelleyecek bir çözüm yolu üretmesi gerekli ama ilgilenen var mı bilemiyorum.

***

Epeydir futbolda hocalarımızın vizyonsuzluğu ve TFF’nin beceriksizlikleri ile ÜEFA ülke sıralamamız 22-23’lere kadar düşmüştü. Bazı antrenörlerimizin sanki her sene Şampiyonlar Ligi Finali oynuyormuş gibi 2 ve 3 numaralı kupaları angarya görmeleri, bu maçlara yedek takımlarla çıkmaları, yabancı kuralı nedeni ile ancak -alınmasınlar ama- Siirt Köy Hizmetlerinde oynayacak futbolcuların milyon dolarlık kontratlar alması Türk futbolunun marka değerini dibe vurdurdu.

Tabi bir de TFF’nin takımlarımıza güya eşit mesafede olması sorunu da var. Sanki Şampiyonlar Liginde her sene gruplardan çıkıyormuşuz gibi geçmişte çıkan takımımızın elini kolunu bağlamak için zaten sıkışık fikstürde araya bir de kupa maçı sokuşturup üç günde bir maça çıkarıp ekstra derbiler oynatmak.

Ya da Kuzey Kutup Dairesi yakınında Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece yarısı saat 1’de biten maçtan sonra 48 saat bile geçmeden maça çıkarmak, hakemi beğenmedi diye fahiş hata yapan hakemi üst üste aynı takımın maçlarına vermek, elli tane kamera açısından rugby maçındaymışçasına atılan gole VAR’da kör kalmak gibi hakkaniyetli(!) birçok uygulamamız var.

***

Nasıl oldu ise, bu hafta play-off maçları öncesi Avrupa’daki takımlarımızın lig maçları ertelendi. Ama emin olun bu ülkeyi az buçuk tanıyor ve yöneticilerimizin zihniyetini biliyorsam oynayacak takımlardan biri Galatasaray olmasa idi asla ve katta bu maçlar ertelenmez ve takımlarımız Avrupa maçları öncesi birbirlerine kırdırılır, ülke puanı da kimsenin umurunda olmazdı.

Burada spor medyamıza da bir çift söz lazım; Galatasaray ve Fenerbahçe kazandığında ülke puanı diye koca koca manşetler atanların ne hikmetse Beşiktaş ve Adana Demirspor’u görmezden gelmeleri tek kelime ile ayıp.

Sorarsanız diğer takımların alıcısı yok. Aslında alıcısı olmayan kendileri ama farkında bile değiller.

Sosyal medyanın ortaya çıktığı günden beri bu iddianın içinin boş olduğu ortaya çıkmasına rağmen, basın duayenleri hala eski kafalılıklarına devam ediyorlar ama ne gam.

Bir ülkede futbolun kalitesini arttırmanın yolu üç aşağı beş yukarı belli ama bizde halkanın en zayıf kesimleri aslında en kolay düzeltilebilecek kesimler. O kadar para harcıyoruz ama sahalarımızın çoğunluğu patates tarlası gibi, takımlarımız seyircisiz. Birde bunların üstüne idari yönden futboldan anlamayanlar futbolu yönetirken maçları da futboldan, futbolun ruhundan zerrece anlamayanlar yönetiyor. Sürekli MHK başkanları değişirken hakemlerin hep aynı kalması çok manidar değil mi?

Eğitim işi gibi öğrenci kapasitesizse dersine dünya çapında hocalar girse öğrenci uçabiliyor mu ki hakemlerimiz başkan değişimi ile uçsunlar. Ha onlar uçuyorlar orası ayrı mevzu. Aynı hakemler renk körü bir şekilde benzer pozisyonlarda 180 derece farklı kararlar verebiliyor ve bunu da istikrarlı bir şekilde yapmaya devam ederken kimse onlara dur diyemiyor.

Birinci ligde topun dışardan döndüğünü gördüğü halde pozisyon bitene kadar bayrak kaldırmayan yan hakemimiz varken, Süper Ligdeki meslektaşı kurallardan habersiz VAR’ı dahi devre dışı bırakarak bayrak kaldırıyorsa kim ne yapabilir ki? VAR’daki arkadaşlar aynı maç içinde daha önce iptal ettikleri golün etkisinde kalıp açıkça elle avantaj sağlanarak atılan golü iptal etmekten korkuyorsa biz boşuna konuşuyoruz.

Kuralı bilen ve doğru uygulayan hakem Birinci Ligde bilmeyen Süper Ligde düdük çalıp, bayrak kaldıracaksa iyi hakemlerin böyle bir organizasyonda çıkması mümkün mü?

Kulüp yönetimlerine gelmeye gerek bile yok ama gözümüzün önünde adeta babalarının parası imiş gibi milyonlarca euro para harcanırken TFF’nin kendi kurallarının takipçisi bile olmaması tuhaf değil mi?

Güya harcama limitleri var!..

Sanırım büyüklü küçüklü tüm kulüplerimizin yabancı sermayeye satılması için batırmaya ant içmiş bir kesim var. Hadi hayırlısı demekten başka da bir şey elimizden gelmiyor maalesef…

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.