DEVA Partisi Kurumsal İletişim ve Tanıtım Başkanı Sanem Oktar, Semra Alkan'ın sorularını yanıtladı
Hepimizi üzen 6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi” Kanunu’yla ilgili süren tartışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
KADINLARIN CAN GÜVENLİĞİNİN PAZARLIK KONUSU YAPILDIĞI BİR SEÇİME GİDİYORUZ
Kadınların can güvenliğinin pazarlık konusu yapıldığı bir seçime gidiyoruz. Cumhur İttifakı’nda kadının fotoğrafının karartıldığı bir seçim kampanyasına tanık oluyoruz. Bunu hiçbirimiz hak etmiyoruz. Yıllar içinde elde ettiğimiz kazanımların elimizden alınmasından dolayı endişe taşıyoruz.
10 SENE ÖNCE BÖYLE BİR ÜLKE DEĞİLDİK
Hatırlayın, 10 sene önce böyle bir ülke değildik biz. Sözünü ettiğiniz Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair 6284 sayılı kanun yürürlüğe girmişti. Türkiye’yi yönetenler, kadınların sesini duyuyor, ihtiyaçlarını dinliyordu. İstanbul Sözleşmesi’ne öncülük yapabilen bir Türkiye vardı. Önleme, koruma, cezalandırma gibi aşamalarda iyileştirmelere gidiliyordu. Ama bugün hepsinden tek tek vazgeçilmek isteniyor. 6284 sayılı yasanın tartışmaya açılmasının gölgesinde seçime gitmek, bu tartışmayı açanlar için utanç verici. Her gün ortalama bir kadın öldürülüyor bu ülkede. Demek ki aldığımız tedbirler yeterli değil. Demek ki devlet katında tavizsiz bir duruş gerekiyor. Bu noktada Cumhur İttifakı’nın kadınların ihtiyaçlarına yanıt üretemediği ayan beyan ortada. Şiddet gibi bir konuda bile net olamıyorlar.
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin bir açıklamasında, İstanbul sözleşmesine ilişkin 'Böyle bahtsız sözleşme görmedim' dedi. Bu konuyla ilgili yorumunuz nedir?
Özlem Hanım, sözleşmenin bahtsızlığını, içinde yazmayan şeylerle anılmasına bağlıyor. Ne demek istediğini anlıyorum. “Sözleşme’nin başına gelen, pişmiş tavuğun başına gelmedi” gibi, “Sözleşme’nin kısmeti kapalıymış” gibi bir yaklaşımı olduğunu tahmin ediyorum. Fakat bu konuda Özlem Hanım’ın yorumuna katılmıyorum. İstanbul Sözleşmesi kadınlar için şansın ta kendisidir. Ülkemiz açısından da şanstır. Şanslıyız ki İstanbul Sözleşmesi gibi bir metne öncülük etmek Türkiye’ye nasip oldu. Bir dönem demokratik hedeflere ilerleyen, dünya çapında itibarını zirveye taşıyan bir ülke olma gururunu yaşadık. Yeniden o noktaya dönüp, daha ileriye ulaşmamamız için hiçbir neden yok.
Pandemi, ekonomideki olumsuz gidişat gibi üst üste yaşanan birçok sorundan tüm kesimler etkilendi ve fakat kadınların daha fazla etkilendiği bir gerçek. Bu noktada kadınların nefes alması için atacağınız adımlar nelerdir?
PANDEMİ DÖNEMİNDE 1 MİLYON KADIN İŞSİZ KALDI
Ekonomi Türkiye’nin bir numaralı problemi. Pandemi döneminde de 1 milyon kadın işsiz kaldı. Ancak bu açığı kapatmaya çalışıyoruz. Şu günlerde Cumhuriyet tarihinin en yüksek enflasyonunu yaşıyoruz. Toplum çok derin bir yoksullaşma içinde. İşsizlik insanları bunalıma sürükleyen, çok ağır bir problem. Fakat şu konuda rahatım, yönetime geldiğimizde 6 ay içerisinde kriz ikliminin dağıldığını göreceksiniz. Enflasyonun 2 yıl içinde tek haneye çekilmesi alım gücümüzü rahatlatacaktır. İnsanlar kadınıyla, erkeğiyle refahı yaşayacaktır.
Ayrıca biz, çalışan kadınların sesiyiz. Kadınların ekonomik gücüne güç katmaya hazırlanıyoruz. Kadınlara yeni, nitelikli ve kayıtlı iş imkânları oluşturacağız. Aktif iş gücü politikaları uygulayarak iş bulamayan kadınlara bir meslek kazandıracağız. Önce 3 aylık, 6 aylık, bilemediniz 1 yıllık ücretsiz bir eğitim programı oluşturacağız. Bu eğitimlere katılmak için gereken masrafı, yolundan yemeğine kadar tamamen üstleneceğiz. Kadınlar mezun olduktan sonra işe girmeleri için işyerlerine avantaj sağlayacağız. Kadınlardan da uzunca bir süre vergi istemeyeceğiz. Bu sistem, Türkiye’de daha önce başarılı olmuş ve işsizliği hızla geriye çekmiş bir sistem.
Ayrıca çalışan kadının hayatını kolaylaştırmak için yerel yönetimlerle de kafa kafaya vereceğiz. Böylece mahallelerde kreş sayısını artıracağız. Okul sonrası aktivite merkezleri açacağız. Yaşlı bakımına erişimi iyileştireceğiz.
DÜNYA GENELİNDE KADINLAR ERKEKLERİN YARISI KADAR ÜCRET KAZANIYOR
Kadınların çalışma şartları, ücret, izin, tazminat ve iş güvenliği gibi konularda güvende olmaları en önemli hedeflerimizden birisi. Mesela çalışma hayatında ücret eşitsizliği sorunu yaşanıyor. Bu sorun sadece Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde aynı sorun yaşanıyor. Dünya genelinde kadınlar erkeklerin yarısı kadar ücret kazanıyor. Gördüğümüz her eşitsizlik, bizim adalet duygumuzu derinden sarsıyor. Millet İttifakı’nın hükümet programında söz verdik: “Eşit işe eşit ücret” ilkesini hâkim kılacağız. Ayrıca iş hayatında kadınların terfi etmesini engelleyen cam tavanlar var.
TÜRKİYE, ULUSLARARASI CAM TAVAN ENDEKSLERİNDE 29 OECD ÜLKESİ ARASINDA 27’NCİ SIRADA
Her kadın bunu çok iyi bilir. Türkiye, uluslararası cam tavan endekslerinde 29 OECD ülkesi arasında 27’nci sırada. Tüm bunlarla mücadele edeceğiz. İstiyoruz ki kadınlar ekonomiye katılarak kendi ayakları üstünde durabilsinler. Mesai saatlerinde de özel hayatlarında da mutlu olsunlar. Ben çok yakında çalışmanın karşılığını alarak geçim sıkıntısını aşacağımıza, sofraları bereketlendireceğimize inanıyorum.
Kadın Eylem Planı’nda belirttiğiniz ‘girişimcilik seferberliğimiz kadınlarla güçlenecek’ sözünü detaylandırabilir misiniz?
BEN BİR KADIN GİRİŞİMCİYİM
Biliyorsunuz ben bir kadın girişimciyim. O yüzden kişisel olarak da beni en çok heyecanlandıran kısımlardan biri burası. Kendi işlerini kurarken kadınların önünde pek çok engel bulunur. Birkaç tanesini hatırlayalım; İş ve aile dengesini kurmadaki endişeler, finansa erişim, bilgiye erişim, iş kurma eğitimi, mentorluk, rol model eksikliği, özgüven eksikliği ve pazara erişim.
Kadını girişimcilik yolu ile güçlendirmek için yapılacaklar çok net aslında.
Nitelikli, güvenli ve yakın mesafede kreş ve tam gün ya da okul sonrası eğitmenli aktivite merkezlerinin kurulması.
1. Mikro kredi, fonlar, melek yatırımcı ve uygun koşullu diğer finansal kaynaklara erişim konusunda kadınlara rehberlik hizmeti verilmesi.
2. Kooperatif tipinden bağımsız olarak tüm kooperatiflerde kadınların güçlenmesinin sağlanması.
3. Kamu alımlarını da kadınları desteklemede etkili biçimde kullanacağız. Kamu ihalelerinde kadın tedarikçileri teşvik edecek politikaları uygulanması.
Seçimleri Millet İttifakı’nın kazanması durumunda kadınlar için bugünden farklı neler yaşanacak?
ZİHNİYET DEĞİŞECEK
En önemlisi zihniyet değişecek. Bakanlığın ismini Kadın, Aile ve Çocuk Bakanlığı olarak değiştireceğiz. Kadın’ın adı yeniden yürütmenin parçası olacak.
KADINLARIN ÜZERİNDEN DEĞİL KADINLAR İÇİN SİYASET YAPILACAK
Kadınların üzerinden değil kadınlar için siyaset yapılacak. Kadının toplumsal, ekonomik ve sosyal hayattaki yerinin güçlenmesi ana hedef olacak. Türkiye’de maalesef hala kadınlar ve erkekler eşit fırsatlara ulaşamıyor.
Anayasada yazılı olan “eşitlik” sözcüğünün uygulamada ve fırsat eşitliğine ulaşılmasında da tam olarak uygulanmasını sağlayacağız.
Millet ittifakı olarak biliyorsunuz Ortak Politikalar Mutabakat Metni’ni hazırladık. Orada yapacaklarımızı çok açık ve net olarak belirledik. Birkaç başlıktan bahsetmem gerekirse;
- Cinsiyet eşitliğini esas alarak parlamento, yerel yönetimler, siyasi partiler ve kamu kurumlarında kadınların karar ve yönetim süreçlerine katılımını destekleyecek, kadın temsilini artıracak, kadın haklarının korunmasını öncelikli tutan bir politika izleyeceğiz.
- Girişimcilikle ve istihdamla ilgili sağlayacağımız destekleri ve teşvikleri kadınlar lehine olacak şekilde güçlendirerek ve farklılaştırarak kadın girişimciliğinin önünü açacağız.
- Kadına Yönelik Şiddetle Toplumsal Mücadele Seferberliği başlatacak, şiddetin her türüyle ilgili “Önleme, Koruma, Kovuşturma ve Destek Politikaları” başlıklarında etkin çözümler uygulayacağız.
- Temel ihtiyaç olan kadın hijyen ürünleri üzerindeki vergi yükünü azaltacağız.
- 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde kamu ve özel sektörde çalışan kadınların idari izinli sayılmasını sağlayacağız.
- Evlilik öncesi eğitimler, aile danışmanlığı ve boşanma süreci danışmanlığı gibi hizmetleri yaygınlaştıracağız.
- Evlilik yardımı ve desteklerini güçlendirerek yaygınlaştıracağız.
- Çocukların Cinsel Suistimal ve Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin (Lanzorete Sözleşmesi) yükümlülüklerine uyacağız.
- Bağımsız ‘Çocuk Hakları İzleme Kurulu’ kuracağız.
- Sokakta yaşamak zorunda bırakılan, çalıştırılan ve dilendirilen tüm çocukları kurumsal koruma altına alacağız.
- Çocuk işçiliği ile veri temelli ve ilgili paydaşların katılımıyla planlı bir şekilde mücadele edeceğiz.
- Çocukların erken yaşta ve zorla evlendirilmelerinin önüne geçeceğiz.
Ekonomi, Finans ve İstihdam
- Kadınların iş gücüne daha aktif katılımını sağlamak amacıyla okul sonrası eğitmenli aktivite merkezleri ile kreşlerin sayısını yerel yönetimlerle işbirliği içinde mahalle düzeyinde artıracak, bu amaçla, yaşlı bakımına erişimi de iyileştireceğiz.
Tarım
- Tarımda çalışan kadın ve 30 yaş altındaki gençlere sosyal güvenlik prim desteği sağlayacağız.
Sosyal Yardımlar, Sosyal Hizmetler, Sosyal Güvenlik ve Çalışma Hayatı
- İsteğe bağlı sigorta ile emeklilik hakkı bulunan ev kadınları için prim ödeme gün sayısı ve oranı ile sigortalılıktan önce yaptıkları doğumlarla ilgili borçlanma hususlarında iyileştirmeler sağlayacağız.
Yargı Reformu
- Kadınlar için adli yardım ve zorunlu müdafiliğin kapsamını genişleteceğiz.
Liyakate Dayalı Kamu Personel Yönetimi ve Kamuda Bürokrasinin Azaltılması
- Üst düzey görevlere atanan kadın yöneticilerin sayısını arttıracağız.
Finans Sektörü Politikaları
- Melek yatırımcılık modelinde; kadın ve gençlerin projelerinin tanıtımı, değerlemesi ve izlenmesi, tarafların bir araya getirilmesi, profesyonel yönetim desteği verilmesi konusunda kurumsal yapıların oluşturulmasını sağlayacağız.
İstihdam ve İşsizlikle Mücadele Politikaları
- Kadınların iş gücüne daha aktif katılımını sağlamak amacıyla okul sonrası eğitmenli aktivite merkezleri ile kreşlerin sayısını yerel yönetimlerle işbirliği içinde mahalle düzeyinde artıracak, bu amaçla, yaşlı bakımına erişimi de iyileştireceğiz.
- Özellikle ev işlerinde güvencesiz ve kayıt dışı çalışan kadın ev işçilerinin İş Kanunu’na tabi olmasını sağlayacağız.
- Kadınların bilgi teknolojileri alanında eğitimini sağlayarak bu alanlarda istihdamını teşvik edeceğiz.
Girişimcilik
- Kadın ve genç girişimciliğine yönelik özel teşvik paketleri hazırlayacağız.
Son olarak, Kadın Eylem Planı’nda ‘kadınlar her alanda etkin ve karar verici olarak yer alacak’ diyorsunuz. Yalnız partilerin milletvekili listelerinde kadın adaylarının sayısı istenen düzeyde değil. Buna ne dersiniz?
Kolay olmuyor. Kadınların etkin ve karar verici olarak yer alması bazen iğneyle kuyu kazmaya benziyor. O nedenle kamuoyunun bu yöndeki eleştirilerini son derece haklı buluyorum. Aynı zamanda en ideal olanın peşinde koştuğumuz bir seçime gitmediğimizin farkındayım. Görüyorsunuz, seçim sistemi nedeniyle her siyasi parti belli fedakârlıklar yapıyor. Bunun akıllıca alınmış büyük bir karar olduğu besbelli. Bu yeni modelde kadınların daha görünür olmalarını arzu ederdim, kadınlara karşı mahcubiyet taşıyorum. Partimizin yetkili kurullarına ve Genel Başkan Ali Babacan’a da hayal kırıklığımı ilettim. Sanırım bu listeleri yapanlar arasında kadınlar olmadığı sürece temsiliyeti arttırmakta zorlanacağız. Mücadeleye devam.