Pazar günü Gelecek Partisi’nin 2. kuruluş yıldönümü kutlamasına katıldım. Bu etkinliğe özellikle gitmek istedim, zira Gelecek Partisi’nin şu ana kadar herhangi bir etkinliğine katılmamıştım ve merak ediyordum partinin genel yapısını, partideki genel havayı ve özellikle teşkilatı… Etkinlik boyunca birçok kişiye sorular sordum.
Gençler ve kadınlar başta olmak üzere, güzel ülkemizin her bir köşesinden gelen teşkilat mensuplarıyla konuştum. Şunu özellikle belirtmek isterim ki en çok üzerinde durulan, dillendirilen kavram “dürüstlük” kavramıydı.
Hatta bir gencimiz “Biz Gelecek Partisi’ndeyiz. Çünkü “Gelecek” demek dürüstlük demektir” diye belirtti.
***
Özellikle gençlerle konuştukça gördüm ki olan biten haksızlıklara derin bir isyan var kalabalıklarda… Örneğin bir gencimize Gelecek Partisi geldiğinde ilk ne değişecek diye sordum.
“Hiç düşünmeden bir çırpıda mülakat kalkacak” diye cevap verdi.
***
Açıkçası toplantıya parti teşkilatını görmek, sahada yaşananları sormak için geldim. Çünkü saha çok önemli… Evet, parti kuruldu. Stratejiler, ekipler oluşturuldu, dolayısıyla artık sahanın konuşma zamanıdır. Hele ki mutfakların yangın yerine döndüğü, kalabalıkların kendisini yalnız hissettiği böylesi zor günlerde saha konuşacak artık denilebilir.
***
Dolayısıyla, gelin şimdi sahanın nabzını tutan İl Başkanlarının söylediklerine bakalım…
İlk önce Ankara İl Başkanı Gülnur Hayran’ın söylediklerini belirtmek isterim:
Gülnur Hanım, sahada çok yoğun bir tempoda çalıştıklarını ve bundan da çok memnun olduklarını belirtti. Ve Gelecek Partisi’ne ilginin gün geçtikçe arttığını söyledi.
Şu cümlesi çok dikkat çekiciydi:
“Ak Partililer insanların kalplerinden, gönüllerinden düştüler.”
Aslında bu cümle altında birçok mesajı barındırıyor. Zira Ak Parti yıllarca kalabalıkların gönüllerine girmek için ne emekler vermişti.
Ve Gülnur Hanım şöyle devam etti: “Gittikçe korku ikliminin yıkıldığını görüyoruz. Sahada özellikle erken seçim talep ediliyor.”
Ayrıca sahada birçok zorluklarla karşılaştıklarını ama yılmadan çalışmalarına devam ettiklerini de ekledi.
Açıkçası Gülnur Hanım’ı dinlerken, konuşurken gözlerindeki heyecanı gördükçe bir kadın olarak çok duygulandım. Şu an biliyoruz ki siyasette çok ağır bir hava var. Kolay değil böylesi zor bir dönemde yola çıkmak, inandığı için çabalamak. Kolay zamanlarda herkes sahada olur. Önemli olan şimdi yola çıkabilmek!
***
Bartın İl Başkanı Yasemin Dora Kurtkaya’nın söylediklerine bakalım.
Öncelikle, Yasemin Hanım’ın diğer il başkanları gibi motivasyonu çok yüksekti. Partisine, yaptığı işe inancının bu denli yüksek olması dikkat çekiciydi doğrusu…
Ve şu cümlesi önemliydi. “Seçim illa ki gelecek. Erken olur ya da zamanında… Eninde sonunda olacak. Göreceksiniz Bartın’da 1 ya da 2 milletvekili çıkaracağız. Belediye seçimleri yapıldığında da merkez belediyesi bizim olacak.”
Ayrıca anketlerde Gelecek Partisi’nin istenen seviyede olmamasının nedenini sordum.
“İnsanlar işlerini kaybetmekten, evlatlarının işlerini kaybetmesinden korkuyor. Korktukları için de şu an konuşamıyorlar ama biz biliyoruz ki gönülleri bizle…”
***
Manisa İl Başkanı Nurten Onultmak da şunları söyledi:
“Manisa’da ciddi bir dip dalga geliyor. Geçen hafta Cuma günü üye kaydı yapmaya yetişemedik. Partimize bu şekilde ilgi olması memnuniyet verici tabi… Aslında şu an insanlar bir çıkış yolu arıyor.”
Anlaşılan o ki, kalabalıklar bir çıkmaz sokakta gibi bir oraya bir buraya debeleniyor.
Dolayısıyla, “Biz çıkışın adresiyiz, çözümün kendisiyiz” diyor Nurten Hanım…
Ve şöyle devam ediyor.
“Göreceksiniz anketlere ve tüm engellemelere rağmen Gelecek Partisi olarak geliyoruz. Temiz siyaset için geliyoruz. Şunun da altını özellikle çizmek isterim. Değişimi kadınlar yapacak. Ve bizlerde bu değişimin temsilcileriyiz. Ve sizin aracılığınızla tüm kadınları Gelecek Partisi kadrolarına katılmaya davet ediyorum.”
***
Şimdi de Aydın İl Başkanı Suzan Yücel Milli’nin söylediklerine bakalım.
“Nisan 2021’de göreve geldim. Aydın’da 17 ilçenin 12’sinde teşkilatlandık. Sahada şunu görüyoruz; kararsızların çoğu bizden yana diyebiliriz. Maalesef sahada gördüğümüz hem korku hem de baskı. İnsanlar rahatlıkla konuşamıyor. İşten atılma korkusu yaşıyorlar.”
Suzan Hanım şöyle devam etti.
“Mutfaktaki yangından dolayı kadınlar ekonomik krizi çok daha fazla hissediyor. Ve kadınlar Gelecek Partisi’nin ekonomik krizi çözeceğini düşünüyor.”
Ve Suzan Hanım, çok güçlü bir şekilde şu mottoyu söyledi:
“Çözüm gelecek, çözüm Gelecek’te”
Ve şöyle devam etti.
“Onlar gidecek, biz geleceğiz”
Ayaküstü iki mottoyu da bir çırpıda söyledi Suzan Hanım…
Açıkçası Suzan Hanım da öyle bir heyecan vardı ki, sohbete biraz daha devam etseydik, daha ne yaratıcı mottolar gelecekti. Kim bilir?
***
Konuştuğum tüm kadın il başkanlarını çok cesur bulduğumu özellikle belirtmek isterim. Şu an yaşanan ağır iklime rağmen, yapılan onca haksızlığa rağmen, artık birilerinin bu olanlara karşı çıkması gerekiyor ve o kişilerin öncüleri de bizleriz der gibiydiler. Açıkçası özel sektörde saha tecrübesi olan biri olarak şunu söyleyebilirim: Bu işler öyle kolay değil… Yağmurda, çamurda, ayazda, sıcakta sahada olmak hele ki böylesi ağır bir iklimde kalabalıkların derdine derman olmaya çalışmak kolay değil.
Ayrıca şunu da eklemek isterim:
Bazılarının sıcak köşelerinde saklandığı, sessizce sindiği, olanı biteni bir korku filmi tadında izlediği tam da bugünlerde, konuşmak, doğruyu bağırmak, unuttuğumuz “biz” kavramını dillendirmek hiç kolay değil…
***
Toplantıya gelmeden önce bir türkü tutturdum sormayın gitsin.
“Ümitsizlik bizde… Yoksulluk bizde… Haksızlık bizde… Yalnızlık bizde… Ayaz bizde… Lal olmuş diller bizde… Kör olmuş kalpler bizde”
Ve fakat kadın il başkanlarını dinleyince yarınlara dair ümitlerim yeşerdi. Ve şu cümle de yüreğimden bir çırpıda koptu geldi:
“Yine yeşil açacağız ve yine birlik olacağız.”
***
Milas İlçe Başkanı Murat Sadra’ya kalabalıklar Gelecek Partisi’ne niye oy versin diye sordum.
Dürüstlük için oy versinler. Gelecek Partisi demek “dürüstlük” demek diye belirtti.
Ayrıca, “Milas’tan iki otobüs geldik İstanbul’a” derken heyecanı her halinden belli oluyordu.
Buradan hareketle, teşkilatın motivasyonunu çok yüksek buldum. Tabi tüm bu motivasyonun, heyecanın ardında deneyimli siyasetçi Teşkilat Başkanı Selim Temurci’nin gayretini belirtmeden olmaz sanırım.
***
Hepimizin ekonomiden dem vurduğu, ne olacak bu ekonominin hali diye sorduğu tam da bugünlerde siyasi partilerin ekonomiyle ilgili çözüm önerileri, kurdukları ekipler çok daha önemli hale geldi doğrusu… Bu noktada, Gelecek Partisi’nin ekonomi konusunda iyi bir ekibi var. Son dönemde liyakat kavramının örselendiği, bir anlamda yüzüne bile bakılmadığı hepimizin malumu.
Dolayısıyla, bu süreçte Ekonomi Politikaları Başkanı Kerim Rota’dan bahsetmeden olmaz sanırım. Özel sektörden siyasete kazandırılan önemli isimlerden biri bence… Rota’nın söyledikleri, bilgisi ve özellikle mütevazılığı da dikkat çekici… Sakin sakin bildiklerini paylaşması…
Açıkçası siyasette pek alışık olmadığımız durumlar bunlar. Genelde gördüğümüz bilmeyenlerin alabildiğine bağırması… Cehaletin içindeki cesaretle birlikte biliyormuş gibi yapması ya da bazı bilenlerin de üsten üsten konuşması…
***
Yazının başından bu yana belirttiğim üzere; gençlerin, kadınların, aslında tüm parti yetkililerinin içselleştirdiği tüm bu heyecanın ve sahada yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen bu kararlı duruşun mimarı Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu…
Gelecek Partisi'nin 2. kuruluş yıldönümünde Davutoğlu uzun bir konuşma yaptı. Konuşmasındaki en dikkat çekici bölüm ise şöyleydi:
“Kimimiz kurucumuz Mehmet Aşan dostumuz gibi menzili görmeden Hakka yürüdü; kimimiz Kovid yatağından faaliyetleri sürdürmeye çalıştı, kimimizin evi kurşunlandı, kimimiz sokak ortasında çakalların saldırısına uğradı, kimimiz trol çaylaklarının baskısı ile ifade vermeye çağrıldı, kimimiz kendilerini rızkın sahibi zanneden gafillerce işimizi aşımızı kaybetti; özetle her türlü baskıya maruz kaldık.”
Ayrıca, Davutoğlu’nun konuşmasında özellikle belirttiği ve kalabalıklarında gür bir sesle tekrarladığı şu kavramlar da önemliydi.
“Adalet, demokrasi, refah, siyasi ahlak, eşitlik”
****
Bu vesileyle, Gelecek Partisi’nin 2. yaşı kutlu olsun