“Katar doğal gaz boru hattı projesine Amerika olumlu yaklaşmaz”

Semra Alkan

BOTAŞ eski Genel Müdürü Gökhan Yardım Semra Alkan'ın sorularını yanıtladı:

Suriye’de rejimin yıkılmasıyla birlikte ‘Katar - Türkiye Doğal Gaz Boru Hattı’ projesi yeniden gündeme geldi. Katar doğal gazının Suudi Arabistan, Ürdün, Suriye üzerinden Türkiye'ye getirilmesi ve buradan da Avrupa'ya satılması olarak belirtilen bu projenin gerçekleşme olasılığı nedir?

Öncelikle böylesine yüklü ve büyük bir projeyi gerçekleştirmek için büyük şirketlerin bu projeye ön ayak olması lazım. Dolayısıyla burada cevaplanması gereken en önemli soru böylesine büyük bir projeyi hangi şirket gerçekleştirmek isteyecektir. Bir anlamda hangi şirket / şirketler veya hangi konsorsiyum gerçekleştirmek isteyecek…

Bir diğer konu ise bu proje nasıl finanse edilecek ve kimler tarafından finanse edilecek? Projenin finanse edilmesi için hâlihazırda bir doğal gaz pazarı var mı?

Bu noktada Katar doğal gazının Avrupa'ya satılması planlandığına göre Avrupa’da böyle bir pazarın olduğu düşünülüyor. Hâlbuki Rusya - Ukrayna savaşından sonra Avrupa Birliği'nin aldığı çeşitli kararlar var. Bu kararların en başında da Rus doğal gazının azaltılması amacıyla başta ABD LNG’si olmak üzere yeni doğal gaz tedarik piyasalarına dönülmesi, enerji tasarrufu ve yeşil politikaların daha da hızlandırılması yer alıyor.

“AVRUPA BİRLİĞİ UZUN DÖNEMLİ ANLAŞMALAR DEFTERİNİ KAPATMIŞTIR”

Nitekim Avrupa Birliği'nin aldığı bu tedbirler semeresini göstermiş denilebilir. Avrupa'nın doğalgaz tüketim miktarı kapsamında Rus doğal gaz payının düştüğü ve Avrupa’nın büyük miktarda Amerikan LNG ithalatına başladığı söylenebilir. Ayrıca LNG ithalatıyla ilgili Katar'la da bazı görüşmeler olmuş. Ancak Katar’ın politikaları sebebiyle uzun dönemli anlaşma yapmak istemektedir. Hâlbuki Avrupa Birliği uzun dönemli anlaşmalar defterini kapatmıştır. Artık spot piyasalara gitmektedir. Bu kapsamda uzun dönemli anlaşmalar olmazsa zaten yeni projelerin finanse edilmesi hemen hemen çok zordur. Çünkü bu uzun dönemli anlaşmaları finans kuruluşlarına ibra edeceksiniz, onun karşılığında da proje finansmanı sağlayacaksınız. Ayrıca Avrupa’daki mevcut doğal gaz tüketimi de Amerikan LNG piyasaları için çok önemli hale gelmiştir ve Amerika'da Trump'ın yeni LNG projelerinin de önünü açacağını herkes beklemektedir.

“KATAR DOĞAL GAZ BORU HATTI PROJESİNE AMERİKA OLUMLU YAKLAŞMAZ”

Durum böyleyken Amerika'nın özellikle Trump yönetiminin hassas olduğu Amerikan LNG’sine rakip olacak Katar doğal gaz boru hattı projesine olumlu yaklaşmayacağını düşünüyorum. Ayrıca Katar LNG olarak çok geniş bir pazara sahiptir. Uzakdoğu'ya, Çin'e, İngiltere'ye, Almanya'ya kısıtlı miktar da olsa da LNG satmaktadır. Şimdi durum böyleyken ve bu alanda yatırımlarını yapmışken Avrupa'ya yeni yatırımlarla Katar’ın gaz satışını pek isteyeceğini de düşünmüyorum. Öte yandan hepimiz Suriye üzerinden bu boru hattının rahat geçeceğini düşünüyoruz ama Suudi Arabistan'ın bu projeye nasıl yaklaşacağı da önemli. Açıkçası burada da belirsizliğin olduğu söylenebilir.

Bizim açımızdan da Karadeniz gazımız var. Shell, Oman, Total ile LNG alım anlaşmaları yaptık, tüketimimiz 50 milyar m3/yıl civarında. Boru hattı ile Katar doğalgazına ihtiyacımız olmayacağını düşünüyorum.

Özetle; hem proje finansmanının zorluğu, hem talep azlığı, hem Avrupa Birliği'nin yeşil politikaları hem de Amerika'nın karşı çıkacağı bu kadar büyük bir boru hattı projesinin yapılabilmesi çok zordur.

Son olaylarla birlikte Musul petrolünün Suriye üzerinden İsrail’e getirilmesi projesi de konuşuluyor. Bu projenin gerçekleşme olasılığı var mı?

Öncelikle şunu belirteyim; Irak’ın kuzeyinden Kerkük çevresinin petrolünü, Suriye, Baniyas limanına ulaştıran 800 kilometre uzunluğunda ve 300 bin varil/gün kapasitesinde bulunan Kerkük Banyas Petrol Boru Hattı 1952’de açılmıştır. Boru hattı, ABD'nin Irak'ı işgali sırasında zarar görmüş ve o zamandan beri kullanılmamaktadır. Irak ve Suriye hükümetleri bu boru hattının tamir edilmesi ve kapasitesinin genişletilmesiyle ilgili geçmişte kararlar almışlar hatta bir Rus firmasını da görevlendirmişlerdi. Bu projeler tekrar canlanabilir. Ayrıca Fırat’ın doğusundaki petrolün tedariki de konuşuluyor. Ama konu petrol olunca Irak’ta olduğu gibi Suriye’de de nasıl bir yapı kurulacak belirsiz, bilmiyoruz. Açıkçası bütün bu konuların cevabını zamanla alacağız.

Musul’dan veya Kerkük’ten veya Fırat’ın doğusundaki petrolün Akdeniz’e getirilmesi veya İsrail’e tedariki gibi konular, bölgede yeni oluşumlar, bunlar çok boyutlu politikalar anlamına geliyor. Tüm bu gelişmelerin hepsi masada ama başta Türkiye olmak üzere, Amerika ve bölge ülkeleri bu projelere nasıl bakacak? Bunlar cevaplaması kolay olmayan sorular ve hepsi masada duruyor.

“İRAN DENKLEMDEN ÇIKMIŞ DURUMDA”

Diğer taraftan İran zaten denklemden çıkmış durumda. Şu anda İran’daki doğalgaz üretimi kendisine yetmiyor ve bununla ilgili Tahran’da resmi daire ve okullar soğuktan tatil oldu diye haberler var. Bir taraftan da İran, Rusya ile anlaşma yaptı ve doğalgaz ithalatına hazırlanıyor. Dolayısıyla durum İran açısından böyleyken ne Türkiye ne de Avrupa açısından İran doğal gaz konusunda devrede değil. Diğer taraftan Türkiye ise Katar’dan gaz alacaksa LNG olarak alır, ABD’den Katar’ın ortak olduğu LNG projelerinden alır.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.