Instagram, kutuplaşma, yatırımcı?

Semra Alkan

Yönümüzü nereye çevirirsek çevirelim karşımızda sorun, sıkıntı, yasak, engel, moral bozukluğu…

Şuralarda kötüyüz ama bu alanda da iyiyiz diyeceğimiz ne kaldı ki?

İşte en son Olimpiyatlardaki zayıf karnemiz ortada… Şu ana kadar bir altın madalyamız bile yok.

Lafı hiç eğip bükmeye gerek yok. Gelinen nokta budur. Bu da bize dert olsun…

Bir taraftan da muhalefetin Olimpiyatlardan paylaştığı mutlu mutlu fotoğraflar olmasa halimiz hepten haraptı… Mutsuzluğumuza son anda yetiştiler neyse ki…

Ne diyelim? Birkaç günlüğüne hayat pahalılığını, yasakları, hukuksuzluğu, liyakatsizliği, verimsizliği, kalite düşüşünü unuturuz diyeceğim ama… Unutulacak gibi de değil ki?

Yasaklar konusunu ayrıca ele alacağım. Şimdilik şunu söyleyebilirim:

Instagram’ı kapatmanın yanlış olduğu düşüncesindeyim. Hem de büyük bir yanlış…

Açıkçası bu durum iletişim alanında güçsüzlüğün kabulü olarak da görülebilir. Bu alanda stratejiler üretmek yerine, Instagram’ın yanlış uygulamalarının, özgürlükleri kısıtlayan adımlarının üzerine gitmek yerine hepten kapatmak da nedir?

Bu şuna benziyor. Canımızı sıkan, sorun olarak gördüğümüz ne varsa fişini çekelim. Yalnız fişi çekince sorunlar çözülmüyor ve daha da büyüyorsa o zaman dönüp bir bakmak gerekiyor.

Bir de şu an yatırımcı konusuna hiç girmeyeceğim demek isterdim ama bu zamanda bunu konuşmazsak ne zaman konuşacağız?

Mehmet Şimşek ‘bu konuda iyileşme var, şu konuda dengelenme belirginleşiyor’ diyor diyor da… Instagram’ın şak diye kapanması üzerine yatırımcı ne düşünür diye Şimşek’e sorsak ne der acaba?

Bir taraftan da şimdi Şimşek’e soru soramayacağıma göre… Yanlış anlaşılmasın sadece Şimşek’e değil iktidar mensuplarına da soru sormanın zor olduğu ortada. Açık söyleyim en çok da Devlet Bahçeli’ye soru sormak isterdim.

Özellikle de yeni hükümet sistemiyle ilgili sorular sormak isterdim… Örneğin 2017 yılında AK Parti’nin referandum için hazırladığı kitapçıkta Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin genel faydalarını belirten maddelerden bir tanesi olan şu maddeyi hatırlatarak…

“Birlik ve uzlaşma: Cumhurbaşkanı yüzde 50’nin üzerinde bir oy ile doğrudan halk tarafından seçileceği için siyasette birliktelik artacak, kutuplaşma azalacak.”

Bu bağlamda yeni hükümet sistemiyle birlikte “kutuplaşma” gerçekten de azaldı mı diye sormak isterdim Bahçeli’ye…

Gel gör ki medyanın hali ortada…

Neyse uzatmadan Şimşek yerine bu konuda düşüncemi belirteyim…

‘Milyonların kullandığı bir platformun bile şak diye fişi çekilebiliyorsa yatırımcı olarak bizimle ilgili birçok konunun da fişi her an çekilebilir’ diye düşünebilir yatırımcı…

Bu konu üzerine daha detaylı yazacağım. Zira sosyal medya başlı başına önemli bir mesele. Hayatımızın her alanına girmiş, duyguları da etkileyen bir mesele…

Öte yandan Asal Araştırma’nın son araştırması üzerine de birkaç kelam etmek isterim.

Araştırmaya göre en beğenilen siyasetçilerin başında Mansur Yavaş geliyor. Diğer bir araştırmada da ‘Bu pazar Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılsa sizce muhalefetin adayı kim olmalı?’ sorusunun cevabının da başında Mansur Yavaş geliyor. Sonrasında İmamoğlu ve diğer adaylar sırasıyla yer alıyor.

Aslında bu araştırmalar Haziran ayı boyunca yaptığım kalitatif araştırmanın bazı noktalarda sağlaması gibi olmuş. Araştırmayla ilgili yazıyı buradan okuyabilirsiniz… https://www.karar.com/yazarlar/semra-alkan/bir-donemin-sonuna-yaklasirken-1600371

Açıkçası Mansur Yavaş’ın en beğenilen siyasetçilerin başında olması klasik belediyecilikte çok başarılı olduğu için değil. Yer yer İmamoğlu daha başarılı bulunuyor seçmen tarafından… Burada Yavaş’ı başarılı kılan kapsayıcı özelliğinin daha ön planda olması, şeffaf olmasının önemli görülmesi ya da devlet adamı özelliklerinin daha dikkat çekici olması. Bu durumun aynı şekilde diğer tarafta Hakan Fidan için de geçerli olduğu düşüncesindeyim. Açıkçası birçok parametrenin değiştiği içinde bulunduğumuz yeni dönemin liderlik özelliklerinin de değiştiği düşüncesindeyim.

Örneğin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğini olumlu anlamda besleyen konuların eskisi gibi ağırlığının olmadığı söylenebilir. Dolayısıyla da Erdoğan’ın yeni dönem için eskisi kadar şansının olduğu düşüncesinde değilim. Bu noktada Fidan’ın Erdoğan’ın desteğiyle birlikte daha şanslı olabileceği söylenebilir Diğer taraftan önümüzdeki dönemde aktörlerin atacağı adımlarla birlikte bu yorumlarda değişiklikler de olabilir…

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.