Nice acılar yaşandı
Yakamozlar kayboldu
Gelincikler yandı, söndü
Söndü de hiç böyle acıtmadı
Felek bir şey söyle
Karardı küçük dünyalar
Sinemdeki yaralar kavruldu
Dağ, taş isyan etti
*
Ağrı Dağı’nı ayaz vurdu
Dağlar öfkeden ayağa kalktı
Turaç kuşu uçmaz oldu
Çukurova yandı, yandı
Felek bir şey söyle
Yıkılası, kör olası yürekler hiç oralı olmadı
*
Kıraç topraklar ıssız
Çelimsiz fidanlar köksüz
Mahpushaneler karardıkça karardı
Bozlaklar sardı her yanı
Felek bir şey söyle
Damdan düşenler hepten unuttu garipleri
Sanki kendileri hiç çekmedi
Perişan hallere hiç düşmedi
*
Zalimler doldu taştı
Yumrukları savuran arsızların
Tehditleri, küfürleri gırla
Felek bir şey söyle
Kör bıçaklar ortalığa çıktı
Güzelim ceviz ağaçları can çekişirken
‘Koltuk derdindekiler’ başı çekti
Bilinç de alıp başını gitti
Felek bir şey söyle
Küçücük canlar sarardı soldu
Bu üzüntünün tarifi yok
Vicdan, merhamet nerede?
*
Yükler taşınmaz oldu
Çınar ağaçları da sicim gibi akıttı
Yer gök karardı
Güç de şan da sizin olsun
Felek bir şey söyle
Akıntı alıp götürdü hayalleri
Ne ışık kaldı ne sevinç
Ne de umut!