Taşın altına elini koymak, kenarda gezinip ortada bulunmak

Salih Cenap Baydar

Nesim Nikolas Talib (ya da kendi yazmayı tercih ettiği şekliyle Nassim Nicholas Taleb) 1960 Lübnan doğumlu bir Ortodoks Hıristiyan Arap. Özellikle risk, belirsizlik, kırılganlık, istikrarsızlık, tesadüfilik ve ihtimal hesaplamalarına dair felsefi makaleleriyle, yorumlarıyla, kitaplarıyla dikkat çeken bir matematikçi ve istatistikçi.

NNT’nin 2001-2018 arası kaleme aldığı beş meşhur kitabı da Türkçemize kazandırılmış. Ben bu yazıda 2018’da yayınladığı, “Skin in the Game: Hidden Asymmetries in Daily Life” başlıklı kitabından bahsetmek istiyorum. Bu kitap dilimize gayet isabetli bir tercihle “Taşın Altındaki El” ismiyle çevrilmiş.

“Taşın altına elini koymak” denince, bir kişinin ortak bir sorunun çözümüne fiilen katkı sağlaması anlaşılıyor. “Bir omuz vermek”, “bir el atmak” gibi…

Fakat bu ifadenin, -destek vermenin, yorulmanın ötesinde-, çözüm için risk almak, ortadaki riske ortak olmak ve başarının getireceği nimetlerin yanısıra başarısızlık neticesi çıkması muhtemel faturaları ödemeyi göze almak gibi çağrışımları da var..

NNT diyor ki, her şeyleriyle bizzat sahada olmayanların, oyunda olmalarına ya da oyundaymış gibi yapmalarına izin vermemek gerekir. Bir fikir ileri süren, bir tavsiye veren, bir konuda yönlendirme yapan kişiler, ahlaki olarak yönlendirmelerinin sonuçlarına bizzat maruz kalmak zorundadırlar.

Ölümü göze alıp savaş meydanında bizzat çarpışmayanın ganimet hakkı olmamalıdır.

Mesela bir doktor, hastasının tedavisiyle ilgili olarak doğru kararı verirse şan, şöhret, para kazanır ama yanlış karar verirse hastası ölür. O yanlış kararın yükünü taşıyacak olan, ölen kişinin yakınlarına haberi verecek olan, dava edilecek olan da kendisiyse o doktor, “oyunun bizzat içindedir”. Nimeti de külfeti de göğüslemesi gerektiğinden, hatalarından ders alır, adım atarken azami dikkat gösterir.

Öte yandan masa başında aldıkları kararlarla milyonlarca insanın hayatını etkileyen siyasetçiler ve bürokratlar kararlarının neticesinde hiçbir zarar görmüyorlarsa “oyunun içinde” değildirler.

Yatırım tavsiyelerini kendi yatırımları için uygulamayan, dolayısıyla insanlara milyonlarca lira zarar ettirdiklerinde ıslık çalarak uzaklaşabilen ekonomistler “oyunun içinde” değildirler.

Askerlerine hazırlattırdıkları yemeği kendileri yemeyen komutanlar “oyunun içinde” değildirler.

Müşterileri için inşa ettiği apartmanlarda kendisi oturmayan, yakınlarını, sevdiklerini de oturtmayan müteahhitler “oyunun içinde” değildirler.

Müşterisinin parasını, sağlığını, hayatını riske eden kişi aynı riski kendisi için almıyorsa o kişi ile çalışmak, hem etik açıdan hem de risk yönetimi açısından doğru değildir.

Bu tür adamlarla çalışmamak, bunları işgal ettikleri makamlardan derhal uzaklaştırmak gerekir.

NNT’ye göre sadece hakkı teslim, adaleti tesis edebilmek, ticari verimliliği ve risk yönetimini sağlamak için değil dünyayı anlamak için de “bizzat oyunun içinde olmak” gereklidir.

Bizzat oyunda olmadığı zamanlarda genellikle “aptal” olduğunu itiraf eden NNT, risk ve olasılık gibi teknik konulardaki -pek övündüğü- bilgilerini kitaplara, felsefe aşkına, bilimsel arayışına, hatta merakına bile değil, piyasalarda risk alırken yaşadığı derin heyecanlara borçlu olduğunu söylüyor.

Hulasa, pratiğe dönüşmeyen, ayağını yere basmayan teorinin anlamsız olduğununun, hem teori ile pratik arasında hem de risk ve kazanç arasında bir simetri, bir denge olması gerektiğinin altını çiziyor.

Günümüz siyasetçilerinin NNT’nin kitabından çıkarması gereken dersler var.

Aslında seçmen NNT’nin formüle ettiklerini sezgisel olarak biliyor. “Bizzat oyunun içinde olduğunu”, “gerçekten risk aldığını” düşünmediği siyasetçiye şüpheyle yaklaşıyor, kolay kolay itibar etmiyor.

Bir siyasetçi ne kadar “steril” görünüyorsa başarılı olma şansı o kadar azalıyor.

Kimse “armut piş ağzıma düş” diye bekleyenleri, “kenarda gezinip ortada bulunanları” sevmiyor.

Doğruları uğruna, inançları uğruna gerekirse hapis yatmayı, gerekirse yağlı urgana boyun uzatmayı göze alamayanların “oyunda” yerleri ve başarı şansları bulunmuyor.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (6)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.