Sanal Cemaatler-1

Salih Cenap Baydar

İnsan insansız yapamıyor, başka insanlarla görüşmeye, tanışıklıklar kurmaya, dayanışmaya ihtiyaç duyuyor.

İnsanın varoluşu, başkalarıyla etkileşimleri ve sosyal ilişkileri çerçevesinde anlam kazanıyor.

Her inançtan, her görüşten insanın varlığı, dâhil olduğu cemaatler içinde şekilleniyor.

Cemaat” (Gemeinschaft) kavramı, sosyolojinin en temel kavramlarından biri.

Durkheim, Weber, Tönnies gibi sosyolojinin kurucularından sayılan 19. asrın sosyal bilimcileri “cemaati”, tarıma dayalı geleneksel hayata ait toplumsal bir örgütlenme biçimi, modernleşme sürecinde yok olmaya mahkûm geçici bir olgu olarak değerlendirdiler. Ailevi, kabilevi, dini yakınlıklara, bölgesel birlikteliklere, yüz yüze tanışıklıklara dayalı “cemaatlerin” modern toplumda yerlerini tamamen, insan ilişkilerinin rasyonel ilkeler çerçevesinde hazırlanmış sözleşmeler temelinde kurulduğu “cemiyete” (Gesellschaft) bırakacağını düşünüyorlardı.

Fakat öngörüleri doğru çıkmadı. Cemaatler modernleşmeyle yok olmadılar. Çeşitli dönüşümlere uğrasalar da hem modern hem de post modern dönemde varlıklarını sürdürdüler.

Son otuz yılda iletişim teknolojilerinde yaşanan devrim, insanoğluna yeni bir cemaat türü daha armağan etti: “sanal cemaat”.

Amerikalı yazar Howard Rheingold, 1993 yılında yayınladığı “The Virtual Community” (Sanal Cemaat) isimli kitabıyla bu kavramı ortaya atan ve popülerlik kazandıran kişi oldu.

İnternet devrimi “sanal cemaatlerin” ortaya çıkması için yeni bir zemin hazırladı, farklı cemaatlere katılmak için tanışık olma, yüz yüze görüşme, aynı coğrafi bölgede bulunma gerekliklerini ortadan kaldırdı. Hayatta bir kez olsun tokalaşmamış, birbirinin yüzünü görmemiş, sesini işitmemiş, birbirlerinden çok uzak yerlerde yaşayan kimseler “sanal cemaatler” kurmaya başladılar.

Tabi sanal cemaatlerle, geleneksel cemaatler arasında önemli farklılıklar var.

Her şeyden evvel klasik cemaatlere nazaran çok daha “akışkanlar”.

Geleneksel cemaatler, mensuplarından sıkı aidiyet bağları ve sadakat beklerken sanal cemaat mensuplarının bağları oldukça zayıf oluyor. Sanal dünyanın vatandaşları kolayca bir sanal cemaatten kopup bir diğerine bağlanabiliyorlar.

Bireyler aynı anda en fazla birkaç geleneksel cemaate bağlanırken, ağ toplumu sakinlerinin aynı anda onlarca WhatsApp grubunda, onlarca ClubHouse odasında, onlarca Facebook grubunda, onlarca forum sitesinde, sayısız sanal cemaate mensubiyetleri söz konusu olabiliyor.

Konvansiyonel cemaatlerin aksine sanal cemaatlerde çoğu kez eş zamanlı bir iletişim gerekmiyor. Sanal cemaat mensupları günlerce, haftalarca önce paylaşılmış bir mesaj ya da video üzerinden iletişimlerini sürdürebiliyorlar.

Sanal cemaatlerde hiyerarşi ya çok zayıf yahut hiç yok. Çoğu kimse sanal topluluğun eşit bir üyesi gibi görüyor kendisini.

İster geleneksel, ister sanal olsun “cemaat”, insanlarda “biz” ve “ötekiler” hissinin oluşturabildiği ölçüde anlam ve güç kazanıyor. Savunulan, benimsenen ortak görüşün mantıklı olması, sağlam delillere istinat etmesi mühim değil. Bilakis, iyice akıl dışı fikirler, biz ve ötekiler gerilimini oluşturmada daha çok işe yarayabiliyor.

Mesela dünyanın geoit şeklinde değil de tepsi gibi düz olduğuna inanmak isteyenler, “ötekilerin” yalan söylediklerini, hakikati “bizden” sakladıklarını, “bizi” kandırmak istediklerini ileri sürerek kolaylıkla bir sanal cemaat kurabiliyorlar.

Mesela ekonomimizin yeniden dirilişimizden korkan emperyalist güçler tarafından baltalandığını, ekonomik sıkıntıların “bize”, düşmanlarımızın kurduğu tuzaklardan kaynaklandığına kendini inandırmak isteyenler hemen “yerli ve milli” sanal cemaatler teşkil ediyorlar.

Mesela aşıların dünya nüfusunu azaltmak, milyarlarca insanı öldürmek ya da kısır bırakmak için “bize” karşı “ötekiler” tarafından uygulamaya konulmuş şeytani bir komplo olduğuna inananlar, sosyal medyanın kendilerine sunduğu “yankı odalarında” kendileri gibi “büyük resmi gören”, “uyanmış”, “tehlikenin farkında olan” kişilerle bir araya gelerek sanal bir cemaat oluşturuyorlar.

Haftaya bu konuyu incelemeye devam edeceğiz.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (9)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.