Nas sözcüğü, gündeme, faiz oranlarının düşürülmeye başlandığı günlerde girdi malum
O günlerde faiz oranlarının düşürülmesi-düşürülmemesi çok tartışılmıştı
Bugünlerde ise faiz oranları yine aynı iktidar tarafından yükseltiliyor, bu da tartışılıyor malum
Faiz oranlarının indirilmesine, ekonominin kötüye gitmesine sebep olur diye karşı çıkanlar, şimdi faiz oranlarının artırıldığını görünce "bu işler nasla olmaz demiştik" gibi cümleler kuruyorlar çeşitli ortamlarda
"Nas nedir" diye de çok konuşuldu ama yine de kısaca bir tanım yazmak istiyorum buraya
Nas denince aklımıza "Kur'an (ayetleri) ve sünnetin lafızları" gelir, biraz daha detaylı tanımını merak edenlerin ise İslam Ansiklopedisindeki 'nas' maddesini kaleme alan H. Yunus Apaydın'ın, Gazzali'den aktardığı şu satırları okumasında fayda var
".... Öte yandan Gazzâlî nas kavramının âlimler arasındaki üç farklı kullanımını şöyle açıklar: 1. Zâhir lafız anlamında. Zâhirin nas olarak adlandırılması Şâfiî’nin kullanımı olup kelimenin sözlük anlamına uygundur. Buna göre nassın tanımı zâhirin tanımı gibi olup “kendisinden, kesin olmaksızın zannı galiple bir mâna anlaşılan lafız” demektir. 2. Uzaktan yakından başka ihtimale açık olmayan lafız anlamında. En yaygın ve en tutarlı olanı budur. Meselâ “beş” lafzı böyledir; ne dörde ne altıya ne de başka bir sayıya ihtimali vardır. 3. Herhangi bir delilin desteklediği makbul bir ihtimalin söz konusu olmadığı lafız anlamında. Delilin desteklemediği ihtimal ise lafzı nas olmaktan çıkarmaz ...."
Nas ile ilgili bu üç kullanımdan hangisini esas alırsanız alın Kur'an'daki faiz yasağı nastır, hatta öyle bir nastır ki Allah'ın Muhammed aleyhisselamdan önceki nebilerinin kitaplarda da vardır
Bütün bunlar, bırakın 1400 yıl önceyi, çok daha eski zamanlarda bile faiz yasağının önemi olduğunu açıkça gösterir bize ama işte tam da bu noktada "1400 yıl öncenin ekonomisi ile çağımızın ekonomisi aynı mı, o dönemler için geçerliği olan her şeyin günümüzde uygulanması mümkün mü, bu işler nasla olmaz" diyenler hep oluyor, bu noktada benim bireysel bakış açım "faiz yasağı her ne kadar ekonomi ile ilgili olsa da ekonomiye gelen bir yasak değil, insanadır, bunu göz ardı etmesek daha iyi olacak" şeklinde, yani kişi, ekonomik sistem içinde, çoğunu kendisinin belirleyemediği koşullardan dolayı faiz, faizli işlem vb var diye faize, faizli işlemlere ayak uydurmak zorunda değil
Gerçekten de dünyanın neresine giderseniz gidin, çeşit çeşit ekonomik faaliyet, çesit çeşit para takası, çeşit çeşit yatırım, çeşit çeşit birikim değerlendirme yöntemi gözlemleyin hiçbirine kimseyi zorla katmazlar, kişi, kendisi, kendi talebi ile birine yönelir, dolayısıyla hür iradesi ile ister faizlisini, ister faizsizini talep etmiş olur
Bu, meselenin yalnızca bir boyutu, biliyorum daha grift boyutları da var, mesela, ürününü satan tacirin ödemeyi geç alırsa hammadelerde oluşan fiyat farklarından dolayı işini idame ettirmekte zorlanması, sabit gelirlilerin temel ihtiyaçlardan olan ev, araba vb yüksek fiyatlı ürünleri satın alması için krediye ihtiyaç duyması ve kredilerin faizli olması gibi
Kredi kartları, kredi kartlarına taksit yapılması, kredi kartlarının bilinçli kullanılmaması vb de apayrı bir boyut ama dikkat edin, hepsinin ortak noktası insan ve insanın bilinçli ve dürüst olması ya da olmaması
En basitinden kredi kartları, kolay ulaşılıyor diye limitin dibi sıyrılmak zorunda değil, kimi zaman ortalama aylık gelirin üstünde bir tutarın gelecek bilmemkaç aylık extre ödemesine fikslenmesi şart değil çünkü o an istediğin şeyi alıyorsun, ihtiyacını görüyorsun ama farkında bile olmadan belli bir süre hiçbir şey alamayacak hale geliyorsun ve işin kötüsü ödemelerini zamanında yapamazsan aldıkların sana çok pahalıya patlıyor, bak, hiç Müslüman, Hıristiyan vb ayrımı var mı bu tabloda, yok, kim olursa olsun, dini ne olursa olsun hatta dinsiz bile olsa elindeki kartı bilinçsiz kullanırsa başına böyle şeyler gelebilir
Ev almak önemli bir konu doğru, zaten hiç evi olmayanlar için devletin sosyal konut vb uygulamaları da var ki ilk evlerini banka kredisi ile alacak olanların kredi kullanması ile ilgili din alimlerinin farklı içtihatları da var, katılırsınız katılmazsınız o apayrı bir konu da ikinci evi, üçüncü evi, yazlığı, köye yapılan evi vb almaya gerek var mı, var diyorsanız kredi şart mı, şart diyorsanız bu tamamen sizin tercihiniz değil mi, dolayısıyla tercih de sizin, ödeyeceğiniz faizli taksitler sarmala girerse dert de sizin
Bir de şu nedense hep gözden kaçıyor "ekonomik meseleler ile ilgili tek nas faiz yasağı mı, başka nas yok mu da hep faiz konuşuluyor" mesela "infak" niye gündem olmuyor ya da "zekat ve sadaka" yalnızca Ramazan ayında konuşuluyor, bunlar yalnızca Ramazan ayında sevap kazanmak için yapılınca mı makbul
İnfak, yani ihtiyaç(lı)lar için harcama yapmak da nas, zekat, sadaka vermek de nas, bir de kelime anlamı "daha çok şeye sahip olma, çokluk tutkusu" diye çevrilebilecek olan Tekâsür suresindeki naslar var ki okuyunca insanın içi titriyor
Hasılı, hangi konu ile ilgili olurlarsa olsun nasları bir bütün olarak anlamaya çalışmakta fayda var ve nasları okumak, öğrenmek, önemsemek, önemsememek, onlara uymak-uymamak vb de kişisel tercih