Doğru söyleyin, içinizden "gerçekten ya" dediniz mi demediniz mi :)
Bazı cümleler dile pek gelmiyor da biri dedi mi 'he ya' dedirtiyor insana değil mi
Yoksa televizyonlardaki kadın kuşaklarının bol reytingi nasıl açıklanır
İnsan, izlediği şeye bir anlam veremez ya da çok kötü bulursa zaman verip de onu izler mi hiç
'Hiçbir anlam veremiyorum' diyen bile 'vay edepsize bak' diye diye izlediklerinden ibret alıyor olsa gerek değil mi
İzlenen o olayların yaşanmasını bırak, ekrana yansıması bile çoğumuzu ne kadar üzüyor çünkü akrabalar, kişinin çekirdek ailesinden sonra en yakınları olan amcalar, teyzeler, dayılar, halalar, yeğenler, kuzenler falan
Daha öte akrabalar için aşiret vb farklı kelimeler de var dilimizde
Bir de akrabalık bağları ile ilgili anne babalarımızdan öğrendiğimiz şeyler
Mesela akrabalık bağının çok önemli olduğu gibi
Akrabalarla ilişkileri iyi tutmamız gerektiği gibi
Hiç olmazsa düğünde, cenazede görüşmemiz; bayramda, seyranda araşmamız gerektiği gibi
Fakat bizim kuşak bu akrabalar mevzuunda erorr verdi sanki
Kimi 'vakit yok' deyip ihmal etti, kimi 'bana ne faydası var ki' deyip menfaatine odaklandı, kimi aradı, sordu ama aranıp sorulmadı, kimi ise her diyalog kurduğunda bir sürü zarara uğradı
Bunların birinden değilseniz şanslısınız, şükredin
Akrabalık ilişkileri zayıf olan nesil için belki 'akrabalık ilişkileri önemli, görüşün, birbirinizi arayın' demek, şehir hayatının bu hızında yeterli gelmeyen bir tavsiyeydi
Belki de "niye görüşmüyorsun" diye sorulduğunda ileri sürdükleri sebepler haklıydı ama sonuçta akrabalık ilişkileri zayıfladı mı zayıfladı
Belki birkaç kişi de akrabalık bağlarının kopma noktasına gelmesi hatta kopmasından üzüntü duydu, kendisi başaramadığı için suçluluk hissetti hatta diğerlerine "yapmayın, etmeyin böyle" bile dedi
Belki de kimsenin suçluluk duymasına gerek yoktu çünkü bir taraf bağı koparmamak için çabalasa da diğer taraf, her seferinde onu görmezden gelmiş hatta yok saymış, fesatlık yapıp üstüne bir de diğerini ilişkileri bozmakla suçlamıştı
Olmaz mıydı, olurdu; böylesiyle bir daha görüşülür müydü, görüşülmezdi değil mi
Belki de gerçekten akrabalık ilişkilerini reel olarak gözden geçirmek gerekliydi böyle durumlarda çünkü bağı koparmamak istedin, zarar gördün, biir; bağı koparmamak istedin, zarar gördün, ikii; bağı koparmamak istedin, zarar gördün, üüç; e daha kaça kadar zarar yazacak senin hanene senin iyi niyetin
Reel düzlemde sürekli olarak rahatsızlık ve zarar verme potansiyeli olan kişi, akrabaysa bile uzakta olunca daha iyi, akrabalık bağını koparan da kendisi oluyor zaten, hem de kendi yapıp ettikleri sayesinde başarıyor bunu
Biz yine de umutsuz olmayalım ve gençlere de söyleyelim: Akrabalık bağları önemlidir, ilişkilerinizi iyi tutun, görüşün, birbirinizi arayın
Benzer hatalara düşmezler belki