Saadet partili milletvekili Hasan Bitmez, meclis kürsüsünde konuşma yaptıktan sonra fenalaşmış, hastaneye kaldırılmıştı, emanetini Rabbine teslim etmiş
Konuşmasının içeriği, haklı haksız yönleri, konuşması ile ilgili söylenenler, yazılanlar bir yana da, konuşmasının ardından kürsüde fenalaştığı esnada duyulan "Allah'ın gazabı böyle olur işte" vb cümleler için de söylenebilecek şeyler var
O hengame içindeyken kürsüdeki vekilin kalp krizi geçireceği, sonrasında vefaat edeceği, muhtemelen o sözleri söyleyenlerin akıllarına bile gelmemiştir, hatta vefaat ettiğini duyduklarında üzülmüşlerdir bile, ancak "olanla ölene çare yok" denir bilirsiniz, yine de mecliste kimse kimseye böyle cümleler sarf etmeseydi keşke
"Allah'ın gazabı" ifadesini de önce, müteveffa vekil kullanıyor zaten, konuşmasının son cümlelerinde "tarihin azabından kurtulsanız Allah'ın gazabından kurtulamayacaksınız" diyor, vekil fenalaşınca da sıralardan "Allah'ın gazabı böyle olur işte" diyenler oluyor
Peki bu "Allah'ın gazabı" ne? Öyle, hak edenin üstüne bir anda iniveren bir şey mi ya da "dinle hiç işim olmaz" diyenin bile gece mezarlıktan geçerse okuduğu Fatiha suresinden hatırladığı bir kelime mi yalnızca?
Evet, Fatiha suresinin son ayetleri "Bizi doğru yoluna ilet, nimet verdiğin kimselerin yoluna, gazabını hak etmemiş ve sapıtmamış olanların yoluna" şeklinde meallendiriliyor, "gazap" sözcüğüne "öfke" anlamı vermek de mümkün, sözcüğe öfke anlamı verince daha iyi anlaşılıyor tabi ama bu gazabı hak edenlerin kimler olduğu gibi sorular da akla geliyor, çünkü eğer onların kimler olduğunu bilirsek, hangi sebeplerle gazabı hak etmiş olduklarını öğrenebilir, böylece de onların yolundan uzak durmayı seçebiliriz
Tarih boyunca pek çok alim, Fatiha suresindeki bu ayetleri anlamaya, açıklamaya çalışmış hatta yalnızca
Fatiha suresine hasredilen tefsirler bile var
Biraz araştırınca, bu alimlerin çoğunun "gazaba uğrayanlar"ın Yahudiler olduğunu, ayete konu olan diğer kişilerin yani "sapıtmış olanlar"ın ise Hristiyanlar olduğunu söylediklerini görüyoruz
Böyle düşünmelerinin sebeplerini de çeşitli tarihsel olaylara ve Kur'an'ın diğer bazı ayetlerine dayandırıyorlar genelde, tabi farklı görüşleri olan alimler de var ancak bu görüşlerin tafsilatına girmektense, gazaba uğrayanların hangi sebeplerle gazabı hak etmiş olduklarına odaklanırsak Kur'an bize farklı ayetlerinde açıklamalar veriyor, mesela bir mümini kasten öldürmek gazap sebebi (Nisa 93), hakikate karşı direnmek (A'raf 71), savaş meydanından kaçmak (Enfal 16), dinden dönmek (Nahl 106), taşkınlık yapmak (Taha 81), Allah hakkında haksız tartışmaya girmek (Şûrâ 16), münafıklık, müşriklik (Fetih 6) de gazap sebebi Kur'an'a göre. Tabi ayetlerde geçen gazap sebepleri hakkında eksiksiz bir listeleme yapmamı beklemiyorsunuzdur benden umarım, daha başka ayetler de vardır çünkü, küçük bir araştırma ile ulaştıklarımı listeledim ancak burada, bir de şu ayet özellikle dikkatimi çekti:
"Size verdiğimiz rızıkların temiz olanlarından yiyin. Sakın taşkınlık etmeyin! Yoksa gazabım/öfkem üzerinize çöker. Gazabım kimin üzerine çökerse o mahvolur gider." (Taha 81)
Dikkatimi; Allah tarafından verilen rızıkların temiz olanlarından yemeyi emretmesi ve bu emre uymamayı taşkınlık saymasından dolayı çekti, "Taha 80. ayeti okuyunca 81. ayetin İsrailoğulları ile ilgili olduğu anlaşılıyor." diyecekler olabilir belki ama yakın anlam taşıyan bir ayet daha var
"Allah’ın size verdiği rızıkların helâl ve temiz olanlarından yiyin. İnanıp güvendiğiniz Allah'tan (Allah’a karşı yanlış yapmaktan) sakının." (Maide 88)
Bu ayetin öncesindeki ayetteki hitap da iman edenlere
Bu ayetlerin "gazap" ile ilgisini fark etmişsinizdir, biraz dolaylı bir ilgi ama dikkatlice okuyunca fark etmek zor değil; gıda ile ilgili yasaklar çiğnenirse taşkınlık oluyor, taşkınlık da gazabı celbediyor.
Halbuki insan fıtraten yani yaradılışı gereği temiz gıda tüketmeye çalışır, Müslümanlar da özellikle gıda konusunda helale harama dikkat eder, temiz gıda tüketmeye dikkat edilmezse, sarılıktan tutun da çeşitli sindirim sistemi rahatsızlıklarına kadar pek çok hastalık yaşanabileceğini de günlük yaşam içinden biliriz hatta obezite mesela, gıda ile ilgili bazı sınırların aşıldığının, beslenme ile ilgili bazı taşkınlıklar olduğunun açık bir göstergesi gibidir, bir obezin günlük yaşamının zor olduğu da bilinen bir gerçek, dolaşım sistemi hastalıklarında, damar tıkanıklıklarında kolestrolün rolü olduğunu, kolestrolün ise kötü beslenme ile bağı olduğunu da bilmeyen yok neredeyse
Gıda-taşkınlık-gazap derken, sanki bir araya hiç gelmez gibi görünen üç kelime nasıl da bağlandı değil mi?
İşte "Allah, kimlere, neden, ne zaman gazaplanır?" diye sorunca bu cevaplar çıktı karşıma, Allah; iyiliği sonsuz ve ikramı bol (Rahman ve Rahim) olduğu için, gazabı olduğunu da gazabından sakınmamız gerektiğini de Kur'an'ın daha ilk suresinde bildiriyor ve diğer pek çok ayetten de süreci öğrenebiliyoruz ki sakınma imkanımız olsun