Soruların gücü

Raşit Yıldırım

Soruların önemini ne kadar biliyoruz?

Sormak öğrenmenin anahtarıdır. Bilginin kapısı “soru” anahtarı ile açılır.

Böyle olmakla beraber soru sormanın önemini yeterince bilmiyor, bazen de sorulardan rahatsız oluyoruz.

Doktorlar veya savcılar gibi, aldıkları eğitim veya işi gereği nasıl soru sorulacağını bilen profesyonellerin dışında, az sayıda yönetici sorgulama yeteneğinin önemli bir beceri olduğunu düşünür (i).

Sorgulama, kurumlarda değerleri ortaya çıkarır. Öğrenmeyi ve fikir alışverişini teşvik eder, yenilikleri ve performans gelişimini destekler, ekip üyeleri arasında uyum ve güven oluşturur, öngörülemeyen tehlikeleri açığa çıkararak riskleri azaltır.

Dale Carnegie “iyi bir dinleyici olun” tavsiyesinde bulunuyor ve ekliyordu, “insanların cevaplamaktan haz alacağı sorular sorun.”

Albert Einstein’in şu sözü ünlüdür: “Her şeyi sorgula!”

İnsanlar soru sormanın gücünü anlasalardı, nokta ile bitirdikleri cümlelerin sayısı çok daha az, soru işareti ile bitirdiklerininki ise çok daha fazla olurdu.

İlahiyatçı Naim Karaman soru sormanın önemini şöyle açıklıyor (ii):

“Allah var mıdır, yok mudur” sorusuna varıncaya kadar, düşünce sistemimizin önü açık olmalıdır. Bu soruya da açık olmayan kafaların saplantıları, gerçek iman olamaz. Biz böyle bir kültür geleneğinden geliyoruz… Bu vehim tabanlı totemist zihniyet hemen terk edilmelidir. Sorgulamaktan, sorgulanmaktan ve soru üretmekten yoksun olanların; cevapları da bilgileri de kalp ve geçersizdir.”

Soruların önemini gösteren araştırmalar

Harvard’da bir grup uzman, birbirini tanımak için doğal sohbetler yapan binlerce katılımcının online ya da yüz yüze konuşmalarını derinlemesine inceledi.

Araştırmacılar bazı katılımcılardan fazlaca soru sormasını (15 dakikada en az 9 soru), diğerlerinden ise çok az soru sormasını (15 dakikada 4 veya daha az) istedi.

Online sohbetlerde, fazla soru sorması istenen katılımcılar karşılarındaki kişilerin beğenisini daha fazla topluyor ayrıca karşılarındaki kişilerin ilgileri hakkında daha fazla bilgi sahibi oluyordu.

Örneğin, sohbet ettikleri kişilerin okuma, yemek, egzersiz gibi aktivitelerde tercihlerinin ne olduğuna ilişkin teste tabi tutulduklarında; fazla soru soranların daha doğru tahminler yapma ihtimalleri yüksek oluyordu. Yüz yüze görüşenler arasında ise insanlar fazla soru soran kişilerle ikinci bir görüşme yapmaya daha istekli oluyorlardı. Bir görüşmede fazladan sadece bir soru sormanın bile önemli etkisinin olduğu görülüyordu.

Çoğu insan fazla soru sormanın, öğrenmenin önündeki engelleri kaldırdığını ve kişiler arası bağları geliştirdiğini kavramaz. Çalışmalarda sorular ve beğeni arasında bir bağ olduğu, soru sormanın kişiler arasındaki ilişki düzeyini arttırdığı tahmin edilmiyordu.

Daha iyi bir sorgulayıcı olmak için ilk adım daha fazla soru sormaktır. Elbette soruların sayısı, diyaloğun kalitesini etkileyen tek faktör değildir: Soruların tipi, tonu, sırası ve çerçevesi de önemlidir.

Hassas konularda insanların ön yargıları

360 kişi üzerinde yapılan bir deney, insanların hassas soruların kişiler arasındaki ilişkilere vereceği zarar konusunda abartılı tahminler yaptığını ve kendilerini edinebilecekleri faydalı bilgilerden mahrum bıraktıklarını gösterdi (iii).

Katılımcılar iki kişilik ekiplere ayrıldı ve her bir kişiye ekipteki muhatabına sorması için beş soru seçebilecekleri bir liste verildi. Bazı listelerde, hassas sorular, bazılarında daha rahat cevaplanabilecek sorular varken, bazı listeler iki tür sorunun karışımından oluşuyordu.

Deneyler hassas sorular üzerinde uygulama yapanların muhataplarını tanıma ve etkileşim konusunda daha başarılı olduklarını gösterdi.

Hassas ve rahat soruların birlikte olduğu listeyi tercih eden kişilerin yüzde 40’ı sadece bir hassas soru sordu veya hiç sormadı.

Katılımcılar, sordukları sorular ne kadar hassas olursa, muhataplarının o kadar rahatsız olacağı öngörüsünde bulundular. Ancak cevaplayanların rahatlık düzeyleri, cevapladıkları hassas soruların sayısından etkilenmedi.

Ve şaşırtıcı bir şekilde, soru soran taraftaki katılımcılar da kendilerini rahatsız hissetmediklerini belirttiler.

Hassas konulardaki iletişimin başarılı sonuçlarına karşılık, insanlar, para ödülleri teklif edildiğinde bile hassas konular hakkında soru sormaktan kaçındı. Araştırmacılar, “Birçok kişi karşı tarafla sohbetlerini hava durumu gibi konularla sınırlandırıyor ve sonuç olarak bilgi edinmek ve ilişkilerini güçlendirmek için değerli fırsatları kaçırıyor” diyor.

Küresel CEO’ların sorulara dayalı yönetim örneği (iv)

Günümüz iş yaşamının enflasyon, jeopolitik gerilimler, enerji sıkıntıları, işgücü sıkıntıları, çalışanların değişen beklentileri, yükselen faiz oranları, artan siber ve veri riskleri, pandemi etkileri gibi problemleri karşısında yöneticiler ne yapmalı?

Bu problemlerin üstesinden gelmek için, önde gelen işletmelerin CEO’ları şu beş soruya odaklanarak işletmeleri yönetmeyi hedefliyorlar:

1. Özgün müyüz? (Müşteriler bizi neden seçsin? Kendimizi nasıl farklı kılabiliriz?)

2. Büyüme potansiyeline sahip miyiz?

3. Bilgi Teknolojisi (BT) harcamalarımız etkili ve doğru düzeylerde mi?

4. İş portföyümüz fazla mı karmaşık?

5. Riski nasıl azaltabiliriz?

Sorularla doğruya ve gerçeğe yaklaşalım

Yeni bilgilerin ve yeniliklerin kapısını açmak için; şahsi, ailevi, sosyal ve iş yaşamımızda sorularla ufkumuzu genişletelim.

Kendi kendimize soracağımız gibi, sorularımızla dostlarımızı ve iş arkadaşlarımızı daha iyi tanımaya çalışalım. Bizlere de soru sorulmasını teşvik edelim.

Sorularla çıkacağımız bilgi evrenindeki yolculuğumuzda yeni keşiflere yelken açalım, bugünümüzü dünden, yarınımızı bugünden aydınlık yapalım.

(i) HBR Türkiye. Soruların Şaşırtıcı Gücü. Nisan 2018.

(ii) M. Naim Karaman. İslam’ın Girişimci Kültürü. Değer Üretmenin Önceliği. 3. Baskı. Şubat 2011. Gebze Gazetesi. S 218.

(iii) HBR Türkiye. Soru Sormaktan Zarar Gelmez. Haziran 2021.

(iv) HBR Türkiye. Tim Ryan. Belirsiz Zamanlarda İş Liderlerinin Sorması Gereken 5 Soru. 20 ARALIK 2022.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.