Ve leylak, erguvan mor salkım ve zambak

Ömer Erdem

İstanbul’da bahar asıl leylak, erguvan, mor salkım ve zambakla başlar. Her birinin mora çalan renge göz kırpması baharla birlikte şehrin ayrı bir maharetidir. Bahar mavi-mor bir alev alır İstanbul’da ve bu alevin saltanatı neredeyse bir ay sürer. Lakin bu saltanat her şeyi kendisine ram etmez asıl cömertliğiyle göz kadar ruhu da doyurur. Erguvanlar boğazın iki yakasında mor bir yeni zaman gelinliği gibi kuzeyden güneye doğru uzanırken, leylaklar bahçeleri, mor salkımlar sokakları ve evlerin duvarlarını süsler, zambaklar ise mezarlıklardan başlayarak can bulup gün gördüğü her köşeden bu saltanat geçişine destek verir.

***

Ben kendi adıma, bahar boyunca İstanbul’un mahrem sabahlarını yaşamayanların zamanın bu mahrem ve mor geçitlerine de şahitlik edemeyeceklerine inanırım. Bir kez olsun hafta sonu uykusundan fedakarlık edip de Moda’dan Fenerbahçe’ye, Maltepe sırtlarından Tuzla önlerine değin yürümeyen kişi erguvan denilen mağrur çalınan bu bahar çalgısından habersiz kalır. Boğaz’a gitmek ise asıl erguvanın her yıl bestelenen ve rengi dışında hiçbir notası birbirine benzemeyen müziğinden mahrum kalması demektir. Erguvanla birlikte fanilik kadar ebedi dirilik üzerine de düşünür; Bizans, Roma ve Osmanlı gibi emperyal dokunuşlarla yorumlanmış bu şehri yeniden sahipleniriz. Diyeceğim o ki erguvanı anlamadan şehri ve onun kültürünü idrak etmek neredeyse imkansızdır. Yahya Kemal’in “erganun ahengi” dediği biraz da böyle duyulur sanki.

Eğer erguvan tek başına kalsaydı, leylak ona eşlik etmeseydi baharı övmek için bu denli sabırsızlanmazdık. Leylak, erguvanın haklı bencilliğini elinden alır, o güzelim kokusuyla göz kadar gönül de okşar. Çünkü kokusu yoktur erguvanın ve baygın koku leylaktadır. Mor salkıma komşu sayılır koku yönünden ve baharın alevi bu güzel rengin içine yayılır, ruh olur, gözenek gözenek sabah serinliğine siner. Zaten onun bir tür kardeşi sayacağımız mor salkıma komşu gitmeden önce bir salkım ahengi kazanmasının bir sebebi de budur. Hani denilse, erguvan ile mor salkım arasındaki saltanat kavgasını sulha çevirip insana armağan eden leylaktır. Yine de leylakların hüzünlü güzelliği sabahın serinliğindedir. Daha güneşin vurucu okları onun başını döndürmeden gelinlik kızlar misali salınır durur bahçelerde, sokak aralarında leylaklar.

Mor salkımdan söz açmanın sebebi, eski İstanbul’da onun adeta bir koruyucu vasfı kazanması; konakları, evleri, çitleri rengi kadar dalları ve salkımlarıyla hayatı da kucaklamasındandır. Mor salkım öylesine büyür, serpilir, gelişir ve güzelleşir ki bu haliyle kendisine özgü bir iktidar alanı kurar ve bütün haşmetiyle baharı doldurur. Gün gelip de tıpkı erguvan gibi çiçeklerini döktüğünde bile bir bozgun havası değil ebedi bir veda diline bürünür. İşte insanlar kendi güzellikleri kadar hayatın ve zamanın geçiciliğini de idrak etsinler diye bahar, İstanbul’da o beyaz moru renk sağanağına bürünür.

***

Zambakları ise çoğu kimse sevmez hatta görmezden gelir. Onun da kendi içinde bir renk salınımı elbette vardır ama asıl zambak o kılıç yaprakların arasında bir eril başkaldırı gibi güne karşı yükselen mavi ile mor karışımı alevdir. Eğilip kokladığınızda sizi hayrete düşürür. Şairin onu “en ıssız yerlerde açtırması’”gururu kadar pek evcilleşmeyen yabansılığıyla ilgilidir. Çünkü leylak, erguvan ve mor salkım birer çalı ve ağaç türü olduğu halde zambak sert bir otsudur. Bu tür kavgası kadimdir.

Bir ses araya girip lale, ya lale ne oluyor diye sorabilir. Lalenin aklı Asyalıdır ancak onu şehre dahil edebilmek için bambaşka bir iklimin diliyle konuşmak gerekir. İstanbul’da bahar dediğimizde göğsümüzü kabartan ve bize bunca fanilik içinde yüksek yaşama şevki aşılayan ve leylak, erguvan, mor salkım ve zambaktan aldığımız; doya doya, çekinmeden aldığımız o diri ve benzersiz ilhamdır. Tecrübe etmek için yarın sabah erken uyanmak yeterlidir. Evet, onlarla yaşamak güzeldir.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.