Merkez Bankası (TCMB) yılın ilk enflasyon raporunu evvelki gün kamuoyu ile paylaştı. Raporun açıklandığı toplantıda öne çıkan konu, TCMB’nin yıl sonu enflasyon beklentisinin son raporda yüzde 11,2 iken bu rapor döneminde yüzde 23,2’ye yükseltilmesiydi.
Bakın raporda ne yazıyor?
“Enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla, 2022 yılı sonunda orta noktası yüzde 23,2 olmak üzere, yüzde 18,6 ile yüzde 27,8 aralığında gerçekleşmesi tahmin edilmektedir.” Yani Merkez Bankası bize bir tahmin aralığı veriyor ve bu tahmin aralığının orta noktasında bir gerçekleşme bekliyor. Ama aynı zamanda bu tahmin aralığının üst ve alt bantlarında bir enflasyon olması da mümkün diyor.
İşin enteresan tarafı da burada.
Merkez Bankası tüm enflasyon raporlarında enflasyona ilişkin beklentisini bu şekilde ifade eder. Yani üst bant, alt bant ve orta nokta. Ve maalesef ki son yıllarda enflasyon genellikle o üst bandın da üzerinde seyreder.
Geçmişteki bu deneyimden hareketle, enflasyonun yılı yüzde 30’un üzerinde bir yerde bitirmesi oldukça mümkün.
Kesin gözüyle bakmamız gereken ise başka bir husus var.
Biliyorsunuz Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati, enflasyonun Ocak’ta en yüksek seviyeye ulaşacağını ardından da düşmeye başlayacağını ifade etmişti. Merkez Bankası ise Ocak’tan Haziran’a kadar olan süreç için neredeyse tam tersi bir tahmin ufkuna sahip.
Merkez Bankası’nın yayınladığı raporda enflasyonun Mayıs ayında en yüksek seviyesine çıkması bekleniyor. Yani önümüzdeki dört ay boyunca yıllık enflasyon artmaya devam edecek. Hatta öyle ki Merkez Bankası buradaki tahmin aralığının üst bandını yüzde 50’nin üzerine koymuş.
Yani diyor ki önümüzdeki aylarda enflasyonun yüzde 50’nin üzerine çıkması ve en azından birkaç ay daha o seviyede devam etmesi çok yüksek olasılık.
Yazarken ya da söylerken yüzde 50 enflasyon kolay geliyor. Ama bu şekilde bir enflasyon oranının gerçek hayattaki karşılığı korkunç. Yüzde 50 resmi enflasyon birçok üründe fiyatların yüzde 100’ün üzerinde artması anlamına geliyor. Basit bir hesapla da sadece yılın ilk dört ayındaki resmi enflasyon yüzde 17-20 arasında olacak demek.
Sahi maaşlar ne kadar artmıştı?
Mesela memur ve memur emeklisi maaşları. Geçtiğimiz yılın enflasyon farkını bir kenara koyarsanız memur ve memur emeklisinin aldığı zam yüzde 7,5!
Ya da asgari ücret. Asgari ücretlinin en iyi hesapla geçtiğimiz yıl enflasyonunu çıkararak yaptığımız reel maaş artışı yüzde 10! AGİ’den dolayı daha düşük reel zam alan da milyonlarca asgari ücretli çalışan var.
Özel sektörde de maaş artışları geçtiğimiz yıla göre yüzde 30-40 bandında. Yani orada da 2021 enflayonu çıktığında reel ücret artışı ancak yüzde 3-4 civarında kalıyor.
Tekrar yukarıda yazdığımı hatırlatayım.
İlk dört ay resmi enflasyon o da eğer Merkez Bankası’nın üst bandına uygun giderse iyi ihtimalle yüzde 17 oluyor.
Bu şartlarda sizce çalışan, emekli, asgari ücretli enflasyona ezdirilmemiş oluyor mu?
Son bir soru daha sorayım.
Siz eğer Cumhurbaşkanı olsaydınız bu şartlarda seçim ister miydiniz?
“Hayır, böyle bir ortamda seçim istenmez!” dediğinizi duyar gibi oluyorum.
Ben olsam bunca olumsuzluğa rağmen isterdim.
İki nedenle.
Birincisi bir yıl sonrasının bugünden daha iyi olacağına dair elimizde çok az gösterge ve umut var.
İkincisi ise “Bir noktadan sonra ne yapsam olmuyor, biraz dinlenmek benim de hakkım” demek için.
Ama neyse ki Cumhurbaşkanı ben değilim…