Oldu mu size yüzde 70?
Ne olacaktı ki?
Öyle gözlerdeki ışıkla, faiz sebep enflasyon neticeye inanan TCMB yönetimleriyle, eklektik olduğu söylenen modellerle zaten başımıza neyin geleceği belliydi.
Hepimiz biliyorduk.
Her fırsatta dile getirdik.
Yok saydılar. Mazeret buldular. Sekiz ayın sonunda enflasyonu yüzde 70’e dayamayı başardılar.
Başardılar diyorum çünkü gerçekten büyük bir başarı bu.
İsteseniz bir mekanizmayı bu kadar bozamazsınız.
Bakın Arjantin örneğine ne demek istediğimi anlarsınız.
Yıllardır krizde olan Arjantin’de enflasyon yüzde 55!
Bir süredir düşecek, düşecek diyorlar. Bakalım düşecek mi?
Malların üreticiden çıkış fiyatlarını gösteren “Yurtiçi ÜFE” yüzde 121 artmış. Alt sektörlere bakınca üzerimize gelen çığın büyüklüğü daha net görülüyor.
Yirmi dokuz sektördeki üretici fiyatları arasında, tüketici enflasyonunun yani yüzde 70’in altında artan sektör sayısı sadece yedi! Yazıyla yedi, rakamla 7!
Bakın TÜİK ne demiş?
“Yıllık en düşük artış; yüzde 42,08 ile giyim eşyası, yüzde 42,09 ile temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları, yüzde 60,13 ile deri ve ilgili ürünler alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık kok ve rafine petrol ürünleri yüzde 249,55, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme yüzde 247,50, ham petrol ve doğal gaz yüzde 243,52 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.”
Diyeceksiniz ki işte enerji yüzünden olmuş.
Biraz daha bakalım.
Mesela mobilyada yüzde 76’lık üretici fiyatı artışı var. İçeceklerde yüzde 86! Tekstilde yüzde 109 artış görülmüş. Gıda ürünlerinde üretici fiyat artışı ise yüzde 115!
Belli ki önümüzdeki dönemde de durum pek bugünkünden farklı olmayacak. Enflasyon açısından belirleyici tüm unsurlarda riskler büyüyor.
Mesela döviz kurları. Dün son baktığımda 15 TL’ye gelmişti. ABD Merkez Bankası faiz artırımlarına devam ettikçe baskı daha da artacak. Yılsonunda bazı yatırım şirketleri 18-20 TL arasında rakamları telaffuz ediyor. Eğer bu tahminler gerçekleşirse işler çok daha zora girer.
Bir başka önemli konu beklentiler. Şu an Türkiye’de enflasyonun yüzde 50’lere gerileyeceğine inanan kaç yurttaş bulabiliriz? Böyle bir beklenti maliyet artışıyla hızlanan enflasyonun üzerine bir de talep enflasyonu getirmeyecek mi?
Velhasıl işler iyi değil!
Hükümet ise yaz ile birlikte gıda fiyatlarında düşüş bekliyor. Neden?
Çünkü üretim artacak, fiyatlar düşecek!
Düşer mi?
Ben konuştuğum çiftçilerden öyle üretimin geçtiğimiz yıllardaki gibi artış göstereceğine dair bir işaret alamıyorum. Diğer yandan üretim artsa bile Bakan Nebati’nin gurur duyduğu o ihracat rekoru en başta kendilerine dert olacak.
TL’deki değer kayıpları ile ucuzlayan Türk malları arasında en başta gıda geliyor. Dünyada ise fiyatları artıyor. Daha önce de bu köşede yazmıştım. Kendi üretimi pahalı olan ülkeler geliyor Türkiye’den bu ürünleri alıp gidiyor.
Öyle kolay ki…
Neden?
Çünkü paramızın değeri düşük… Çünkü mallarımız yabancı para birimleri cinsinden bile göre ucuzlatıldı.
Daha uzun yazılır elbette de gerek yok!
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az…