Asgari ücret ne kadar olsa yeter?

Oğuz Demir

Gündemimiz hayat pahalılığı. Gündemimiz geçim zorluğu.

Belli ki uzunca bir süre daha böyle kalmaya devam edecek. TÜİK’e göre dahi genel enflasyon yüzde 20’ye ulaşmış durumda. Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) yıllık enflasyonu yüzde 50’ye yakın hesaplıyor.

Öte yandan asgari ücret yıl başından bu yana 2.825 TL ve önümüzdeki günlerde zam pazarlıkları başlayacak. Milyonları ilgilendiren soru ise asgari ücretin hangi seviyeye çıkması gerektiği. Bu soruya doğru yanıt verebilmek elbette ki çok zor.

Öncelikle durumu doğru anlamak gerekiyor. ENAG henüz enflasyon hesaplamasında kullandığı fiyatları bizimle paylaşmadığı için mecbur TÜİK’in yayınladığı fiyatlara bakarak asgari ücretle geçinmek ne kadar mümkün bir deneyelim.

İstanbul’da yaşayan dört kişilik bir aile düşünelim. Bu ailede sadece baba asgari ücretle çalışıyor olsun. Çocuklar ise henüz okul çağında. Bu ailenin evine giren ücret geliri AGİ dahil 2.920 TL oluyor.

Bu aile geçtiğimiz yıl Ekim ayında TÜİK’e göre İstanbul’da ortalama 1.480 TL kira ödüyormuş. Bu yıl Ekim’de ise TÜİK’in belirlediği kiralara göre 1.655 TL. Yani İstanbul’da kira artışı bir yılda sadece %11,8 olmuş!

İş kirayla da bitmiyor. Elektrik, su, doğalgaz, internet ve telefon faturaları da var. Geçen yıl 64 TL olan internet ücreti TÜİK’e göre bu yıl 73 TL olmuş. 55 TL olan cep telefonu görüşme ücreti 66 TL olmuş. İyimser bir yaklaşımla sadece anne ve babanın cep telefonu ve internet giderleri aylık toplam 174 TL’den 205 TL’ye çıkmış.

Elektrikte ve suda zam oranı yüzde 22 ve doğalgazda ise yüzde 23! Yani geçtiğimiz yıl bu zamanlar bu faturalara 400 TL ödeniyorsa, bu yıl ödenmesi gereken tutar 485 TL olmuş bile!

Dört kişilik ailemiz bu hesapla hiçbir şey yemese, içmese ve giymese dahi TÜİK’e göre geçtiğimiz yıl aylık 2.054 TL harcamak zorunda iken bu yıl 2.345 TL harcamak durumunda.

Daha bunun içerisine eklenmesi gereken o kadar çok şey var ki.

Mesela haftalık pazar alışverişi yapsınlar. Şansları yaver gitsin ve TÜİK’in fiyatları derlediği o ünlü ama erişilmesi mümkün olmayan pazar yerini bulmuş olsunlar!

Yetmez ama her birinden ikişer kilo olmak üzere domates, salatalık, soğan, patates, havuç, karnabahar, turp, ıspanak, pırasa, marul ve maydanoz ve meyve olarak da elma ve mandalina alınmış olsun.

Bu sepetin maliyeti TÜİK’in belirlediği İstanbul fiyatlarıyla geçtiğimiz yıl Ekim ayında 102 TL iken bu yıl 132 TL’ye çıkmış görünüyor.

Ayda dört kez bu alışveriş yapıldığında sadece pazara harcanan para 408 TL’den 528 TL’ye çıkmış oluyor.

Daha bunun marketi de var. TÜİK’in o uygun market fiyatlarına da bakalım mı?

Önce bir alışveriş arabası alalım diyeceğim ama maalesef öyle alışveriş arabası dolduracak kadar malzeme almak artık hayal.

Biz el sepeti ile idare edelim.

Bu el sepetinin içinde yine yetmez ama ikişer kilo pirinç, bulgur, şehriye, nohut, mercimek, kuru fasülye, peynir, zeytin, ayçiçek yağı, yoğurt, çay, şeker, salça ve kırk tane yumurta ile birlikte birkaç paket de makarna koyalım.

Dediğim gibi sofra gariban sofrası.

Temizlik malzemesini, et ve et ürünlerini de koymadım gördüğünüz gibi.

Geçen yıl Ekim’de bu sepetin maliyeti 450 TL civarında oluyorken bu yıl tutar çıkmış 530 TL›ye.

Gıdım gıdım doldurduğumuz sepetin hali bu.

Et yok, et ürünleri yok, temizlik malzemeleri de yok ve sepet 530 TL’ye doldu.

Şöyle bir bakarsak oldukça kısıtlı malzemelerle yapılan mutfak alışverişi ve ev giderlerinin toplam gideri daha bu kadarıyla 3.403 TL oluyor.

Ben hesaplarken çok yoruldum.

Siz buna temizlik giderlerini, arada sırada yapılacak giyim alışverişinin maliyetini, çocukların eğitim harcamalarını da eklediğinizde durumun vehametini daha iyi anlayabilirsiniz.

***

Benim bütün bu hesaptan gördüğüm şu ki yurttaşlar TÜİK’in pazarına ve marketine bile gitse ayda en az 4.000 TL’ye ihtiyaç duyacaklar.

Altındaki herhangi bir tutarın çalışanlara yukarıda saydığım imkanlarla sınırlı bir hayatı bile sunması mümkün değil.

Kaldı ki İstanbul’daki marketlerde hükümetin iddiasına göre fiyatlar da fahiş!

O fahiş fiyatlara göre düşünürseniz bu ücret bile insani standartları sağlamanın çok uzağında kalacaktır.

Yani her köşe başına Tarım Kredi Kooperatifi Marketi de açsalar, her market ya da pazar sadece TÜİK’in erişebildiği market ve pazarların fiyatlarına da inse işimiz yine de çok zor.

Zor dostum zor!

NOT: Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ü aramızdan ayrılışının 83. yıldönümünde saygı ve şükranla anmak isterim.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (11)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.