Evvelki hafta, malumunuz Rusya’ya ait bir savaş uçağını, Türk Hava Kuvvetleri’ne ait bir F-16 uçağı sınır ihlali yaptığı için düşürdü. Bu konuda çok şey yazıldı çizildi. Rus uçağının sınırımızı sadece 17sn ihlâl ettiği ve bu sürenin tolere edilebilir olduğu da söylendi; Rusya’nın hava sahası ihlallerini adet haline getirdiği ve cezalandırılmasının çok yerinde olduğu da.
Eldeki istihbarat raporları, devletlerin kapalı kapılar ardındaki konuşmalarına haiz olmadığımızdan sağlıklı bir değerlendirme yapmak şu an için zor. O yüzden de biz bu yazıda bu konuya değinmeyeceğiz.
Türkiye’nin düşürdüğü rus uçağı 1952’den, Kore Savaşı’ndan, bu yana düşürülen ilk rus savaş uçağı. Ama aradan geçen zaman zarfında Rusya, o zamanki adı ile SSCB, bir uçak düşürmüştü, hem de uluslar arası bir sansasyona imza atarak. Şimdilerde unutulmuş olan bu olayı son gelişmelerin ışığında hatırlayalım.
Yıl 1960… Soğuk Savaş’ın en ağır, en kasvetli günleri yaşanmaktadır. Türkiye’deki İncirlik hava üssünden kalkan bir U-2 casus uçağı, Pakistan’ın Peşaver kentine uçar. Uçağı Peşaver’de, aslen sivil pilot olan ve CIA tarafından kiralanmış olan Francis Gary Powers adlı pilot devralır. Powers’in görevi SSCB hava sahasına girerek Baykonur uzay üssü de dâhil, birçok gizli sovyet üssünün resimlerini çekmek ve ta Norveç sınırına kadar uçuşunu sürdürerek Norveç’e inmektir.
Bu, ABD’nin o güne dek yaptığı en uzun rotalı casusluk görevidir. Daha önceki görevlerde genelde U-2’ler kalktıkları üsse geri dönmüşler ve daha bölgesel faaliyetlerde bulunmuşlardı.
1 Mayıs 1960 sabahı Powers uçuşuna başlar. Çok yüksek irtifadan Sovyet topraklarındaki stratejik noktaların resimlerini çekmeye başlar. Ancak bir süre sonra Sovyetler uçağı Sverdlovsk şehri üzerinde fark ederler. Salvo halinde atılan karadan havaya füzeler sonucu U-2 yakın isabet alır ve Powers uçaktan atlar. Bu arada Powers uçağın kendi kendini yok etme mekanizmasını da harekete geçiremez.
Paraşütle atlayan Powers Ruslara esir düştüğü gibi, U-2 uçağının enkazı ve Powers’in uçuş boyunca yaptığı gözetleme kayıt filmi de Rusların eline geçer. Ruslar bir taşla üç kuş vurmuşlardır. Hem ellerinde amerikan U-2 teknolojisinin canlı bir örneği vardır, hem casusluğu aleni bir şekilde ortaya çıkarmışlardır hem de ABD’nin bir vatandaşı ellerinde esirdir.
Powers ruslar tarafından günlerce sorgulanır. CIA hakkındaki bilgilerinden U-2’nin nasıl çalıştığına kadar günde 11 saat süren bir sorguya alınır. Enkazın yanına götürülür, kendisine uçakla ilgili herşey sorulur.
Bolşevik geleneğe uygun olarak, Power adeta bir tiyatro gösterisine benzer bir gösteri mahkemesine çıkarılır. Mahkemeye Dünya’nın birçok ülkesinden medya kuruluşları davet edilir. Duruşmalarda Powers “Mahkeme’den beni bir düşman olarak değil, bir insan olarak görmelerini rica ediyorum” diyecektir. Duruşmalar sonunda Powers 10 yıl hapis cezası alacak ve iki yıl sonra 1962’de bir KGB casusu ile takas edilecektir.
Hava sahamızı uçağı ile defaten işgal eden Rusya, daha önce defalarca ikaz edilmesine rağmen bu uygulamayı sürdürdü ta ki Türkiye haklı bir tepki ile bu sefer işgalci uçağı düşürüne kadar.
Ama Rusya (Sovyetler Birliği) kendisine aynısı yapıldığında daha ilk seferde tetiği çekmekten tereddüt etmemişti. Kendisi de sovyet yetiştirmesi ve eski bir KGB subayı olan Putin’in bu ayrıntıyı hatırlamasında fayda var.
Ülkeler egemenliklerini korumak için böyle kararlar alabilirler ve Türkiye’nin egemenliği Rusya’nınkinden daha az değerli değildir.