28 Eylül günü Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi NASA, Mars gezegeninin yüzeyinde sıvı halde su bulunduğunu açıkladı. NASA daha önce Mars’ta bir zamanlar su, hatta denizler ve okyanuslar bulunduğunu açıklamıştır. Bir süre önce de yer katmanının altında donmuş halde su bulunduğu bildirilmişti. Bu seferki buluş ise çok daha heyecan verici. Çünkü bu sefer gezeninin yüzeyinde sıvı, akar halde su var olduğu kanıtlandı.
Bu buluş, uzay araştırmaları içinde belki de en önemli buluşlardan birisidir. Neden mi? Çünkü bir gezegende su bulunması o gezegende hayat olması ihtimalini çok ciddi olarak artırıyor. Dünya’dan öğrendiğimiz bu şekilde. Nerede su varsa, orada hayat var. Bundan dolayı Mars’ta hayat olması ihtimali oldukça yüksek. Ancak yine de ihtiyatlı yaklaşmakta fayda var, zira Mars’ta bulunan su son derece tuzlu ve içinde yaşam olması bu yüzden –imkânsız olmasa da- zor.
NASA’ya eleştirisel bakan birçok uzman ise, NASA’nın sadece kamuoyu nezdinde dikkat çekmek, daha çok bütçe almak için böyle bir açıklama yaptığını söylüyorlar. Zira yukarda da değindiğimiz gibi Mars ve su ne zamandır bilinen bir hikâye.
Yaşamın önemi
Sadece su var diye, orada yaşam olduğunu söylememiz mümkün değil. Bu sadece oradaki sudan bir örnek alıp, inceleyerek bulabiliriz. Bunun için de oraya ya Mars Rover, ya da şu anda faal olan Curiosity gibi Dünya’dan kumanda edilen robotları yollayarak ya da insan göndererek yapabiliriz.
İlki, yani Mars’a robot yollamak hali hazırda yapılıyor ve son derece başarılı ilerliyor. 28 Kasım 1960’ta Amerika’nın Mars’a yolladığı Mariner 4 uydusundan beri Mars, insanoğlunun merceği altında. Halen de Mars yüzeyinde ve yörüngesinde Mars Odyssey, Mars Express, Opportunity, MRO, Curiosity ve Maven gibi robotlar mevcut. Bazılarının twitter hesabı bile var. Günlük faaliyetlerini twitter’da paylaşıyorlar. İsterseniz takip edebilirsiniz.
İkincisi, yani insan göndermek ise en zor, en pahalı ama en hayal edileni. Mars’ta bir koloni kurmak bilimsel bir gayenin ötesinde, ticari, kültürel bir ilgi olanı. Mars’a insan göndermek için faaliyet sürdüren Mars One adlı şirket, her gün bir yenisi çekilen Mars ile ilgili filmler vs…
Mars’a yerleşip, koloni kurmak insanoğlunun önündeki hedef. NASA 2030’a kadar bu hedefi gerçekleştirmek için çalışmalara başlamış durumda. Mars’ta inşa edilecek binalar için mimari yarışma bile düzenlendi ve bir Türk mimar bu yarışmada dördüncü oldu.
Aynı şekilde Dünya’dan Mars’a seyahatte geçecek yaklaşık dokuz aylık yolculuğun canlandırılması için adaylar uzay mekiği büyüklüğünde bir kapsülde dokuz ay yaşama deneyi yaptılar.
İkinci keşifler çağı
Bundan kısa bir süre önce bir bilim adamı, 20yy ve 21yy’da yaşayan, yaşayacak insanlar için “Dünya’yı keşfetmek için çok geç, uzayı keşfetmek içinse çok erken doğdular” demişti.
Gerçekten de 15yy-19yy arası yaşayan insanlar Amerika kıtasından, Avustralya’ya, oradan kutuplara kadar Dünya’nın keşfine tanık oldular. Ellerinde haritalar nerdeyse her elli yılda bir yenilendi.
Bizler ise şu an sadece insanoğlunun emekleyen bebek misali uzaydaki ufak ufak emeklemelerine, adımlarına şahit oluyoruz.
Ay’a gidilmesini, Mars’ta su bulunmasını, oraya robot gönderilmesini bilimsel bir çılgınlık olarak görmeyin. Bütün bunlar zamanında Afrika kıtasından tüm Dünya’ya yayılmış âdemoğlunun evinden çıkıp uzay mahallesine de yayılmasının ilk adımlarıdır.
Bizler asla göremeyecek olsak da…