Corona virüsü ve bunun etkileri hâlâ daha gezegenimizi etkilemeye devam ediyor. Tabii ki her şeyin başı sağlık. İnsan kayıplarının en az olması, hastalığın fazla yayılmadan bir an önce çaresinin bulunması en büyük dileğimiz.
İşin tıp, biyoloji ile ilgi kısımlarını bizim alanımız olmadığı için burada incelemeyeceğiz. Ancak Corona virüsü ve bu tarz kitlesel sağlık sorunlarının ekonomik yansımaları var. Çin özelinde ise bu çok daha etkili. Buna değinmek istiyoruz.
Bu son Corona virüsü salgını görünen o ki daha fazla büyümeden halledilecek. Zaten Çin dışında ciddi bir yayılımı yok ve ölüm oranı da düşük. Ancak Çin’de şu an mevcut olan durum bile Türkiye’yi ve Dünya’yı etkileyecek gibi görünüyor.
Her şeyden önce Çin, Dünya’nın en büyük ikinci ekonomisidir ve bu gidişle ABD’yi de geçecektir. Bu noktadan hareketle Çin hem büyük bir üretici, hammadde sağlayıcı hem de pazardır. Ayrıca son yıllarda yatırım alan ülke olmaktan, yatırım yapan ülke konumuna gelmiştir.
Çin ekonomisinin değil küçülmesi, büyümesinin yavaşlaması bile dünya ekonomisinde daralmaya sebep olacaktır, olmaktadır.
THY başta olmak üzere bir çok hava yolunun bu ülkeye olan uçuşlarını durdurması bunun birinci etkisi. Çin üzerinden ucuz işgücü yolu ile mamul, yarı mamul tedarik eden firmalar zorlanacaktır. Wuhan kenti ise antrepoların bulunduğu lojistik olarak önemli bir yerdir.
Mecburen başka ülkelere kayacak olan bu talebin daha pahalı bir hale gelmesi muhtemeldir. Burada ülkemize de siparişler gelmesi ve ihracatın artması beklenebilir. Bunlar olumlu gelişmelerdir. Aynı şekilde alibaba.com başta olmak üzere Çin menşeili e-ticaret sitelerinden olan talebin azalması da bir ihtimal yurtiçinden tedarik yolunu açacaktır.
Ancak yukarıda bahsettiğimiz gibi Çin ekonomisinin ciddi bir daralma yaşadığı bir ortamda bunların etkisi sınırlı kalır.
Ayrıca unutmamak gerekir ki Çin’den ülkemize ciddi bir turizm beklentisi mevcuttur. Çin’deki hastalık, karantina gibi sorunların uzaması turizm gelirlerimizi ve turizm yan sanayisini olumsuz etkileyecektir.
İyimser senaryoda bu virüs ve etkileri bir-iki ay içerisinde hallolur ve SARS vakası gibi unutulur gider. Kamuoyunda bu senaryonun gerçekleşeceği beklentisi artmaktadır.
Zira uzun vadeli, karamsar bir senaryo pek gerçekçi görünmüyor. Mutlaka önü alınacaktır. Zaten virüsün iki hafta kuluçka süresi var ve neredeyse bir ay geçmiş olmasına rağmen ilk başlarda korkulan yayılma patlaması olmadı. Çin hariç hastalığın izole bir hali var.
Tabii ki yine de bekleyip görmek, gerekli önlemleri almak gerekecektir.
Kötü senaryonun gerçekleşmesi durumda ise insan kaybının yanı sıra küresel bir panik ve buna bağlı başta finans piyasaları olmak üzere çöküşler kaçınılmaz olur. İnsanların güven kaybı, gelecek endişeleri tüketim ve harcama davranışlarını olumsuz etkiler. Bu da adeta psikolojik bir salgın olacaktır.
Çin’in, Çin ekonomisinin uzun süreli, ciddi zararlar görmesinde ne Dünya’nın ne Türkiye’nin ne de ABD başta olmak üzere diğer güçlü ülkelerin bir menfaati yoktur.