Berlin notları

Mustafa Morgil

Bir süredir Almanya’nın başkenti Berlin’deydim. 15 Temmuz FETÖ terör örgütünün darbe-işgal girişiminden sonra ilk defa yurtdışına çıktım.

Yıllardır gerek iş gerekse ziyaret amacı ile gittiğim ve tahsilim dolayısı ile çok yakından tanıdığım bir ülkedir Almanya. Yine bir Almanya ziyareti yapmak gerekti ve bu sefer ülkedeki siyasi toplumsal havayı ve özellikle Türkiye’ye bakışı yakından görme fırsatım oldu.

İlk dikkatimi çeken havaalanında pasaport polisinin kibarlığı ve neden geldiniz gibi soruları son derece kısa tutması. Gerçi bu tutumu son birkaç ziyaretimde gözlemlemiş, oradaki polisin kişisel inisiyatifi gibi düşünmüştüm. Ama bu sefer çok net olarak gözledim ki nedeyse tamamı Türkiye pasaportlulardan oluşan kuyruk çok hızlı bir şekilde sınırdan geçti. Aynı şekilde özel olarak sorguya alınan, valizi açılıp incelenen kimse de görmedim. Türkiye’ye – en azından eskisi kadar- geri kalmış ülke muamelesi yapılmadığını görmek hoşuma gitti.

İÇ POLİTİKA

Şehre indiğinizde ilk dikkati çeken Alman Nazi Partisi (NDP)’nin tüm şehre yayılmış olan ilanları. Artık kendilerini saklamadan rahatlıkla propaganda yapan Naziler, Almanya’daki Türkler başta olmak üzere tüm göçmenlere karşı gösteriler düzenliyorlar. Gördüğüm ilanlardan birisi ise beni çok güldürdü. Türk milliyetçiliğinin efsanevi sloganı olan “Türkiye Türklerindir” sloganını Naziler kullanıyor. Tabii ki kendilerine yontarak, bu durumda da Almanya da Almanların (Deutschland uns Deutschen)oluyor.

Angela Merkel’in göçmen politikaları yüzünden aldığı eleştiriler artık meydanlara, gösterilere taşmış durumda. 2016 senesinde Almanya’da yerel seçimler yapılıyor, Merkel hali hazırda hırpalanmış gözüküyor. 4 Eylül’de Mecklenburg Eyaleti’nde yapılan seçimlerde Almanya için Alternatif (AfD) Partisi sandıktan birinci çıktı.

Almanya’da yaşayan Türk nüfusu göze alırsak Almanya’nın iç siyasetinin Türkiye’yi ne kadar ilgilendirdiğini görebiliriz. Göçmen politikaları, aşırı sağ tehlikesi gibi konularda Türkiye Almaya arasında daha çok mevzu var ve konu ısınıyor.

Berlin’de 200.000 Türkiye kökenli insan yaşıyor. Şehrin 3,5 Milyon nüfusuna göre bu en kalabalık göçmen grubunu oluşturuyor. Türkiye için de Dünya’da en kalabalık Türkiye göçmeninin yaşadığı şehir Berlin.

TÜRKİYE İLE İLİŞKİLER

Berlin’e her gidişimde kahvaltımı yaptığım bir kafe vardır. En önemli özelliği ise her sabah tüm yerel ve alman ulusal gazetelerini müşterilerine sunmasıdır. Biraz da bu yüzden giderim. Bu sefer de orada yaptım kahvaltılarımı. Hemen hemen her gün okuduğum gazetelerin ilk sayfalarında Türkiye’ye dair bir haber vardı.

Gezetelerde; Angela Merkel ile Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan’ın Çin’de görüşmelerinden tutun da, İncirlik konusuna, İncirlik’ten Suriyeli göçmelere kadar, Türkiye-Almanya eksenli birçok haber okuyorsunuz. Haberlerin tonunda Türkiye’ye karşı geleneksel Avrupai husumeti her daim görebiliyorsunuz. Haberle alakası olsun olmasın, Türkiye’de FETÖ darbe girişimi sonrası yaşanan tutuklama ve tasfiyeler her haberde mutlaka konu ediliyor. Türkiye’nin PKK-PYD ile olan savaşı, DAEŞ’e karşı girişilmiş olan Fırat Kalkanı Harekâtı, Türkiye’de olduğu kadar Almanya’da da konuşuluyor. 15 Temmuz FETÖ saldırısı ise ne destekleniyor ne de eleştiriliyor konuşmalarda. Açıkçası Almanlar 15 Temmuz’u anlamamışlar. Merakla sorular soruyorlar ama yorum yapmaktan kaçınıyorlar.

Türkiye, Almanya için adeta bir tür uzaktaki ikinci ülke. Medyanın projektörleri son derece Türkiye üstüne çevrilmiş durumda.

Fakat bir nokta var ki onu da belirtmem lazım. İlk olarak 1992’de, İstanbul Erkek Lisesi’nde öğrenci iken, geldiğim bu ülkede ilk defa Türkiye’den bu kadar çok insanın –olumlu, olumsuz- bahsettiğini gördüm. Otel resepsyonistinden, garsonuna, taksi şoföründen, otobüste yanınıza oturan vatandaşa kadar Türkiye, Almanya’da en çok konuşulan ülke konumunda.

“Erdoğan”, “DAEŞ” ve “Suriye” ise konuşmalarda en çok geçen üç kelime.

Özetle…

Zamanında Almanların, Enver Paşa’ya itafen “Enverland” dedikleri Türkiye, 1961’de ilk misafir işçilerin (Gastarbeiter) Almanya’ya gitmesi ile bambaşka bir hal alan ilişkiler, Türkiye’nin AB vizyonu, Suriye ve Ortadoğu…

Türkiye ve Almanya arasındaki 150 yıllık aşk-nefret ilişkisi ilk günkü harareti ile devam ediyor.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.