2000’li yılların başında usta hamlelerle ülkesini ayağa kaldıran ve Rusya’ya dünyada sempati kazandıran Vladimir Putin’i bugün kötü yönetimin sembolü haline getirdi. Tek adam yönetimi, demokratik hayata yönelik ağır baskılar ve önlenemeyen yozlaşma nedeniyle Rusya liderinin notu her geçen gün düşüyor; önceki gün yaşanan isyanla biraz daha düştü.
Putin tarafından kurulan ve beslenen, özellikle Suriye ve Libya’da Türkiye’ye de çok sıkıntı veren Wagner adındaki silahlı çetenin başı bir isyan başlattı. Sadece bu haliyle; yani kendisine bağlı bir silahlı grubun isyana teşebbüs edebilmesi bile Putin’in siyasi gücü ve otoritesi açısından bir felakettir. Ukrayna fiyaskosuyla eş zamanlı bir siyasi başarısızlık olarak kaydedilmelidir. Moskova yönetiminin isyanı bastırmak yerine Wagner’le anlaşmaya rıza göstermesi bir yanıyla kan dökülmemesi için önlem sayılabilir. Ama sözkonusu Putin gibi eli ağır bir lider olunca isyancıyla anlaşma yapmak, bir yanıyla da yenilgiye işaret ediyor. Kalkışmanın sebeplerine dair bilinmezliği artıran bir faktör de Moskova’nın bu anlaşmaya çok hazır tutumudur. Devasa bir güvenlik devleti olan Rusya’da sistem bu kadar mı zayıf ya da Putin, Wagner’den bu kadar mı çekiniyor? Wagner’i bulunduğu yer olan Rostov’da bastırmak yerine, iş makinaları dizerek ve barikatlar kurarak Moskova’da beklediği haberleri doğruysa, bu da bir zayıflık göstergesi…
Gelelim Türkiye’ye… Hükümetin tutumu yapıcı ve soğukkanlı ama medyadaki komplo teorisi modeli içler acısı… Öteden beri, medyanın bazı sansasyonel olayları yorumlama biçimi içeride siyasete bakışı yansıtıyordu, yine yansıttı. Rusya’da sebebi tam olarak anlaşılamayan bir askeri kalkışma yaşandı ve buna dair Türkiye içinde yapılan yorumlar bu anlaşılmazlığı daha da körükledi, körüklüyor.
Wagner markası, Suriye, Libya ve Afrika operasyonları nedeniyle biliniyordu ama iki gündür televizyonlarda yorum yapanların çoğu muhtemelen bu örgütün başındaki adamın adını ilk defa duyuyor. Nereden geldiğini, Putin’le ilişkisini ve sistem içindeki rolünü hiç bilmedikleri anlaşılıyor. Yorumlar, aktarılan bilgilerdeki basitlik ve sonraki aşamalara dair ufuksuzluk anlatıcıyı hemen ele veriyor. Buna rağmen ortalık sınır tanımaz komplo teorileri ve çapını, sebebini bilmedikleri bir olay üzerinden dünya siyasetine yön veren yorumlarla ve yorumcularla doldu. Bilhassa da emekli askerler… Putin’e toz kondurmamak için Putin’in bile aklına gelmeyecek iyimser senaryolar ve çıkış yolları anlatıyorlar. Mümkünü olsa, bir yol bulabilseler Wagner’i “dış güçler”in kurdurduğunu ve Putin’e isyan etsin diye bugüne kadar beslediğini bile söyleyecekler. Nitekim, Putin’in mükemmel liderliği böyle bir zaaf gösteremeyeceği için! Bazıları, “Acaba Wagner’e dış güçler mi sızdı?” sorusunu bile mırıldandı. Olsa olsa böyle olmuştur; Putin hata yapacak veya Rusya yozlaşmış olacak değil ya!
Yorum kalitesi gerçekten içler açısı… Oysa, komplo heveslerini körüklemeden Rusya’nın ve Putin’in de hakkını vererek olup bitenleri anlamaya çalışarak yorum yapmak da var ama galiba böyle beklentiler fazla iyimserlik sayılıyor.