‘Milat’a karşı ‘değişim’in seçimi

Mustafa Karaalioğlu

Bir seçimi değerli kılan, ona tarihi önem veya milat olmak gibi sıfatlar bahşeden şey, o seçimin taşıdığı “değişim vizyonu” kapasitesidir. Seçim ülkenin önüne yeni ufuklar açıyorsa, kötü gidişi değiştiriyorsa ve huzuru geri getiriyorsa kesinlikle bir milattır. Türkiye özelinde milat; ekonomik krizin bitirecek, hukuku üstün kılacak, diplomasideki geri gidişe son verecek; muhakkak yolsuzluğu ve liyakatsizliği tarihe gömecek yeni bir dönemin kapısını aralamak demektir.

Atmosfer değişmiyorsa, nefes alıp vermek kolaylaşmıyorsa, hava tazelenmiyorsa; ne milattan bahis olur ne de değişimden… O seçim, seçimlerden bir seçim olur gider, sadece.

Türkiye’nin “tarihi” öneme sahip, “milat” değerinde seçimleri olmuştur. AK Parti’ye de böyle seçimleri kazanmak nasip oldu. Ama kazanılan her seçim o değeri taşımaz. AK Parti ve Erdoğan, özellikle son birkaç seçimi -daha çok 2011 sonrası seçimleri- bu şekilde isimlendirmekte cömert davrandı. İşler kötüye gittikçe, seçimi atfedilen önem ve sıfatların sayısı da arttı. İktidarı koruma kaygısı derinleştikçe, seçim daha önce hiç akla gelmeyen birtakım kavramları taşıyan bir kutsallık kazandı. Başlangıçta yatırım, kalkınma, iyi bir ekonomi, hukuk ve özgürlük vaadinin aracı olan sandık, giderek ülkenin bekasının, dış güçlerle mücadelenin, karanlık odaklarla kapışmanın sembolü haline geldi. İnsanlar da buna kolaylıkla inandı. Türkiye kötüye gittikçe, içeride fakirleşme yaygınlaştıkça, dünyada itibar azaldıkça ve yozlaşma her tarafı tuttukça bütün bunların aslında bir dış güç komplosu olduğuna inanan büyük bir kitle, her seçime tarihi önem duygusuyla sarıldı.

Bugün, 14 Mayıs’a giderken iktidar artık, “Bu seçim milat… Bu seçim tarihi öneme sahip” sloganlarını söylemiyor ya da eskisi kadar tekrarlamıyor. Belli ki “milat” lafını duymak artık iktidarı da rahatsız ediyor. İnandırıcı gelmiyor ve seçmene bir kez daha söylemesi de bir hayli zor… En sadık seçmen bile “Yine mi milat, yine mi tarih vesaire” diyecek kadar bezgin. Zira, bunu son duyduğu günün üzerinden beş sene geçti ve o günden bugüne işler de hiç yolunda gitmedi. “Milat” bir seçim kampanyasında artık itici ve tersine etki yaratabilecek bir kelimedir. Milat mı kalsın!

Oysa, adını öyle koymasak bile bu seçim belki de uzun süredir ilk kez milat değerini taşıyan ilk seçim… Türkiye’nin değişime olan ihtiyacı o kadar birikmiş durumda ve ülke bu haliyle bir adım daha gidemeyecek kadar yılgın ve yorgun ki… Tam güçlü bir değişim ortamı. “Değişim” 14 Mayıs sandığında “milat”a karşı yarışacak.

14 Mayıs sandığı üzerinde biriken beklentiler, daha öncekilerle kıyaslanmayacak kadar ağır ve hassastır. Muhalefet değişimin gücü ve mahiyeti konusunda hala iyi bir sunum yapamıyor ama galiba onları tembelleştiren şey de iktidarın kötü olması. AK Parti, tıpkı “milat” kelimesi gibi kendi ağzından dökülecek “Yeni bir Türkiye” vaadinin de sıkıcı olacağını görmüş olmalı; bütün gücünü seçim ekonomisine hasrediyor. Seçim ekonomisi ve popülizm de Türkiye’yi bugünkü kötü duruma ve yönetilemez noktaya getiren yanlış kararlara yenilerini eklemekten başka anlam taşımıyor. İktidar için belki öyle belki değil ama başka çare yok! Bu saatten sonra makul ve mantıklı olmak hem mümkün değil hem işe yaramaz. O halde, elde devlet imkanı varken verebildiğin kadarını ver. Sonrası Allah Kerim…

Dilediğini, dilediğine, dilediği kadar verebilmek kudretine sahipse de seçimin kaderi iktidarın ellerinde değil. AK Parti ve Erdoğan uzun süredir ilk kez sonucun belirsiz olduğu ve kaybetme ihtimalinin ciddi olduğu bir seçime giriyor. Bu durum da muhalefete hamle imkanı sunuyor. Sadece hamle değil o hamlenin seçimin kaderine tesir etme imkanını da. Daha önce hiç olmadığı kadar…

Gücü, kaabiliyeti, vizyonu ve ufku olan varsa 14 Mayıs gerçekten milat olur. Yoksa daha uzun seneler bitmek tükenmek bilmez milat edebiyatı işitmeye devam ederiz.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (75)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.