Mecalsiz, kanlı ve yılgın bir bayram

Mustafa Karaalioğlu

Bilhassa son senelerin bayramlarında tevekkülle temenni ettiklerimiz yerine daha acılı ve daha kanlı günleri yaşıyor olmak hazin ve keder verici… İslam dünyası için iyi zamanlar değil, Türkiye için de bir o kadar iyi değil. Fazla kan, fazla düşmanlık, fazla yeis, fazla şüphe ve endişe var. Daha hazini, çıkış bulabilmek kolay değil zira; siyasal, toplumsal veyahut da dini bir model sözkonusu bile değil. Türkiye’nin birkaç sene evveline kadar İslam dünyasını heyecanlandıran, Arap sokağını coşturan pırıltısı iyice silikleşmiş haldedir. Model olmak şöyle dursun bir daha o itimadı geri kazanma umudu bile taşımıyor. Hiç olmazsa konuşacak mevzu vadediyor diye Gannuşi’nin demokrasi ve dini birlikte yeniden tanımlama modeline alkış tutulur oldu. Bilinenleri tekrarlamak bile umut veriyor çünkü coğrafyamız savruluyor… Bu kadar acıya ve kana rağmen ders alması, silkinmesi gereken İslam dünyasının siyasal aklı ve entelektüel cesareti gerilemektedir. Türkiye de geriliyor, Suudi Arabistan da, İran da, Malezya da… Mısır ise, darbeyle çoktan dibe vurmuş bulunuyor.

***

Öyle bir gerileme ki El Kaide’yi dahi taşıyamayan topraklar daha kanlı ve daha acımasız olan IŞİD’i doğurdu. Sanmayalım ki bu katiller topluluğu dünyanın başına beladır, bilakis sadece İslam dünyasının belasıdır ve daha da büyük bile olacaktır. Daha da yüz kızartacak, daha çok başları öne eğdirecektir.

Son bir telaşla şiddete, teröre, IŞİD’e itiraz eden ve ”makul”un sesini yükselten dini ve siyasi otoriteler ise İslam dünyası halkları tarafından muteber kabul edilmiyor. Rejimler ise, sadece hukuksuzluğu, adaletsiz gelir dağılımını ve oportünizmi temsil ediyorlar. Ne yazık ki coğrafyamızda iki uç arasında arayı bulacak, itibar edilecek bir kurum, bir lider, bir siyaset veya adı her neyse bir otorite bulunmuyor.

***

Ve ne yazık ki iyilik bütün İslam aleminde çok azınlıkta. Yani bir tarafta IŞİD varken öteki tarafta iyiler de bulunmuyor. İyiler; herkes için hak ve hukuk isteyenler, dine bir öfke ve şiddet aracı olarak değil barış ve kurtuluş vesilesi olarak inananlar bir köşeye sinmiş kaderin hükmünü beklerken, iktidarlar Esad, Sisi ve ya her türden sultanlıklar gibi başka kötülükler tarafından işgal edilmiş durumdadır.

Bir kötülüğe reaksiyon için ortaya çıkan bir başka ölümcül kötülük günümüz İslam’ının alnındaki kara leke olarak büyüyor.

İşte böyle bir bayrama giriyoruz.

Elbette biraz soluklanmak, biraz sükun, biraz huzur isteyeceğiz. Bunun için yakaracağız ama bilelim ki bayram bile acı hakikati artık örtemiyor. Başımız büyük belada; zira belayı nasıl defedeceğimizi bilmiyoruz. İnşallah bir dahaki bayram acımız bugünkünden daha az olur. Ama malum, her bayram bir öncekinden daha büyük acılarla harmanlanıyor.

***

Bu bayram, meselelerini, problemlerini, buhranlarını çözme kabiliyetine sahip olmayan, altından kanlar akan bir hayatı sıradan hayat gibi yaşamakta beis görmeyen; kemale ermiş dinin 2016 dünyasında zevale mahkum olmuş takipçilerinin bayramıdır.

Mübarek olsun, kutlu olsun. Allah hepimizi bayrama layık kılsın.

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (6)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.